Biz annelerin en büyük sorunudur belkide yemek yemeyen bi çocuk, çogu zaman taklalar bile atıyoruz yemek yedirmek için. Sevgili anneler işte size küçük tüyolar;
Bazı çocuklar yemek yemeyerek annesinin ve diğer kişilerin dikkatini üzerine çekmeyi severler. Eğer çocuğunuz bu yüzden yemek yemiyorsa ısrarcı davranmayın. Çocuğunuzun az yemek yemesi sizi kaygılandırsa bile bunu ona belli etmemelisiniz. Çocuk sizin kaygılandığınızı farkederse bunu size karşı daima bir koz olarak kullanacaktır. Yemek tabağını çocuğunuzun önünde yarım saatten fazla bekletmemekte fayda vardır ve ısrarcı olmak yerine “tamam, acıkınca yersin” gibi telkinlerde bulunmak daha faydalıdır. Ayrıca yemeğini bitirmesi için çocuğun ödüllendirilmesi de uzmanlar tarafından tavsiye edilmemektedir.
Yemezse aç bırakın. Nasıl olsa diğer öğünde yiyecektir” diye alışıla gelmiş psikolog öğüdünü bir yana bırakan psikolog Anne ile çocuk arasında yaşanan yemek yemeyi sevdiren 10 kuralı şöyle sevgili Anneler..
1. Müsaade edin: Bu özerklik duygusunun gelişimi açısından gereklidir. Gereksiz titizlikten kaçının. Muhtemelen döke saça yiyeceği için üstü kirlenecektir. Bırakın, yemekten keyif alsın.
2. Bol seçenek sunun: Birlikte alışverişe ve pazara gidin. Yemek seçimini beraber planlayın. Çocuğunuzu yemek ve sofra hazırlama sürecine dâhil edin. Bazen servisi ona yaptırabilirsiniz. Yiyeceklerin sunumunda renk, koku ve görünümüne özen gösterin. İştahsız bir çocukta besin miktarını artıramayacağınıza göre içeriği zengin enerjik yiyecekleri tercih edin. Yani kalorisi yüksek, hacmi düşük besinler!
3. Düzenli, huzurlu ve eğlenceli yemekler: Geç kalkıp geç kahvaltı yapan bir çocuk için öğle yemeği sorun olacaktır. Dolayısıyla uyku saatlerini iyi ayarlamamız gerekli. Yeme süresi ise yarım saati, en fazla 45 dakikayı geçmemeli.
4. Miktara ve saate dikkat: Bilhassa yemekten 1 saat önce sıvı tüketimini azaltın. Fazla süt tüketimi de kansızlığa yol açarak iştahını etkilemektedir. Günlük 500 ml süt okul öncesi çocuk için yeterlidir.
5. Örnek olun: İngiltere’de Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma abur cuburun beslenmeyi olumsuz etkilemesinin yanı sıra çocukların öğrenme zorluğuna ve davranış sorunları yaşamasına yol açtığını da ortaya koydu. Bu gerçekten hareketle sadece öğün aralarında değil, yemekten sonra da ödül olarak tatlı şekerleme çikolata vermeyin.
6. E3N+ÇN kuralını uygulayın: Ebeveyn, ‘Ne, Nerede, Ne zaman’ı belirler. Ne kadar sorusunu ise Çocuk karar verir. Anneler bazen çocuğun mide kapasitesini göz ardı edebiliyor. Bu kuralı uygularken çocuğun mide kapasitesini göz ardı etmeyerek, öğünlerden sonra miktarla ilgili “Az yedin” şeklinde yorum yapmayın.
7. Acıkmadan yedirmeyin: Beslenmesini içsel uyaranlara (açlık-tokluk) göre ayarlayın. Yemek öncesi enerji harcayacağı etkinlikler belirleyin. Kovalamaca, top oynamak, açık havada yürüyüş yapmak, parka gitmek ve bisiklete binmek gibi.
8. Dış uyaranlardan kurtarın: Vücut fonksiyonlarını parasempatik sistem (iradedışı sinir sistemi) düzenler. Dolayısıyla sakin bir ortamda yemek yedirmeniz gerekir. Reklamlarla, müzik kanallarını izleyerek yedirmek ruhsal gelişimini olumsuz etkilemektedir. Yemek esnasında çevre uyaranlarını en aza indirin. Bebek aşırı uyaranla karşılaşırsa, bedensel uyaranları yani açlık duygusunu hissedemez.
9. Uygunsuz davranışta mola: Pazarlık yapmayın. Amacı ilgi çekmek olabilir. İlgisizmiş gibi davranın. Aksi takdirde ilgi çektiğini fark ettiği anda isteklerinizi yaptıramazsınız. Bir besini ısrarla reddediyorsa bir dönem o yiyeceğe ara verin, sonra deneyin. Aşırı ısrarcı, tehditkâr davranmayın.
10. Anaokulunda başlayabilir: Çocuklar taklit ederek öğrenir. Kalabalık bir aileniz varsa bunun çocuğunuza sağlayacağı avantajdan istifade edin. Çekirdek aile iseniz anaokuluna başlaması faydalı olur. Diğer çocukları izleyerek yeni yeme davranışları geliştirir. Sizinle yemediği pek çok şeyi grup ortamında yemeye başlayacaktır.