Aşk Mektupları

Bu sayfada

Aşk mektupları sayfamızda sevgiliye yazılmış aşk mektuplarını okuyabilir ve kısa aşk mektubu örneklerini bulabilirsiniz. Sayfanın sonunda sizinde kendi yazdığınız bir mektubunuz olabilir. Buyurun uzun aşk mektupları;

Aşk Mektupları

Sevgiliye Özlem ve Aşk Mektubu

Sevgilim!..

Sen gideli kaç saat oldu ? Kaç gün geçti, kaç hafta..? Saymadım.. Bana yüzyıllar geçmiş gibi geliyor. Son anda sen giderken gözlerinin buğusunu bıraktın.. Şimdi sis içinde bütün dünya. Çiçekler gözyaşlarımı içti, sen onları kırağı sanırsın, çiy sanırsın.. oysa hepsi benim gözyaşlarımla ıslak..

Sevgilim özlüyorum seni.. Bir balta indirildi, içimden bir ağaç köküyle devrildi. Gözlerimden akan yaştan belli değil mi, içim kanıyor. Özlem bir bulut gibi sarıyor beni, kuşatıyor . Seni sevmek bir sonsuzluk gibi büyüyor içimde. Haftanın her gününe, geçen her saate senin adını verdim. Senin adınla başlıyor mevsimler, yıllar sen varsan içinde, geçerli…

Özlem bir yağmur gibi yağıyor üstüme. Damlalar yüreğime vuruyor. Gecenin karanlığında bir başınayım.Uykularım bölük pörçük. Bütün rüyalarımda sen.. gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor. Sonra bir rüzgar alıp seni, benden uzaklara götürüyor.

Geceler boyu sabahlayıp uğruna, boşluğa düştüğüm sevdiğim, bir tanem, göz bebeğim.. Yüreğimden mühürlendim sana.. Şiirler havalanıyor kuşlar gibi, şarkılar ağlıyor yokluğuna.. Sevgilim hayatı sende buldum ben, tükenirsem sen tüketirsin beni.

Yoksun, gittin, tek başına koydun… Bu nasıl bir özlemdir, kendi gövdem ateşten bir gömlek.. yanıyorum..Yetti artık, yetiş n’olur dayanamıyorum.

Karşılıksız Platonik Aşk Mektubu

Seni ne çok sevdim ben. Ne çok gözyaşı döktüm senin için. Geceleri sen yatağında meleklerin kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için dua ederdim. Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşen gülüşüne ulaşmak için dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim.

Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında senin için kül kesildim. Ağır hastalar geceyi zor geçirir. Sabahı bekler kırgın yürekler, hasta umutlar, yalnız ruhlar. Yalnızdı gecelerim. Hastaydı gecelerim. Kan kaybından giden bir yaralı gibi umarsızdı gecelerim. Bir uçurumun kenarına beni taşıyan karabasandı gecelerim. Adına yalnızlık dedim. Sensizlik dedim.. Sen beni bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin.. Bu bir ölümdü, bu bir fermandı .. Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz, çeküller yüreğimi taşımaz. Yaşamak mümkün değil, yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı. Amansız acılar içindeyim.

Ey Sevdiğim.. Ben seni ne çok sevdim. Dünya bildi, bir sen bilmedin. Yalnızlığın diğer adı aşka karşılık almamaktır. Kaçılamayacak kadar yakın, tutulamayacak kadar uzak bir yerdesin.. Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı. Senin yokluğuna dokundum, içim yandı. Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim. Yankısı döndü dolaştı, senin kapıların bana kapalı. Kendi sesim yine bana ulaştı. Anladım ki beni hiç duymayacaksın.

Sana sitem edemem. Sana kırılamam. Bir tek dileğim var senden, son bir tek isteğim. O da MUTLU OLMAN.

MUTLU OL SEVDİĞİM.. BİRİCİĞİM.. AŞKIM. NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER Kİ SEN MUTLU OL.

İlk Aşka Yazılmış Duygusal Aşk Mektubu Örneği

Maziye zincirlenmişti bir zamanlar kaderim. Kalbime de zincir vurulmuştu sanki. Fırtınalar hep içimde dolmayan bir boşluk ise benimleydi hep. Büşra’nın gözyaşları durmadan akıyordu. Oturmuştu bir banka gelene geçene aldırmıyordu hiç. Biraz evvel bir holding binasından çıkmıştı. İlk aşkı ilk sevdiği bir zamanlar komşusunun oğlu olan Kaanı ziyarete gelmişti. Senelerdir görmemişti onu. Öyle bunalımdaydı ki. Yeni eşinden ayrılmış sanki bir iki laf edecek birini aramış ve Kaanı görmeye gelmişti.

Sevinçle girdiği yerden ağlayarak çıkmıştı. Kaanın bir sene önce öldüğünü öğrenmişti. Oysa lisede birlikte okurken üniversiteyi bitirip evleneceklerini söylüyorlardı birbirlerine. Hemen kalemini çıkarıp ağaca bir kalp çizmiş ve içine isimlerini yazmıştı Kaan.

Düşüncelere dalmıştı Büşra. Apar topar banktan kalktı. Edinekapı Mezarlığına gitti. Kaanı görememişti ama mezarına gidecekti. nazlim.net Bulacağına inanıyordu. Arkadaşları tarif etmişti. Mezarlığın kapısında ki çiçekçiden en çok sevdiği bir zamanlar sevdiğinin verdiği kırmızı gülleri aldı. Kapıda ki görevliye sordu. Birlikte aramaya başladılar.

Sonunda buldu mezarı.
Gözyaşları durmuyordu.
Şimdi ben senin için aldım.
Nişan yüzüklerimizi bile almıştın. Gençlik işte mantıklı düşünemiyor ki insan.
Hem ağlıyor hem konuşuyordu Büşra.

Evliliğinde çok acılar çektirmişti eşi. Devamlı aldatıyor ve manevi işkenceler yapıyordu. Sonunda dayanamayıp kızını da alıp annesinin yanına gitmişti. Aslında . Kaandan bir beklentisi yoktu. Çünkü Kaan da evli ve iki kızı vardı. Yalnızca arkadaş olarak görmeye gitmişti. Trafik kazasında öldüğünü öğrenmesi onu geçmişe götürmüştü.

Ve bizi ayırdı. Belki sen de mutlu olamadın eşinle. Bense hiç olmadım. Bazen seni düşünürdüm. Seninle evli olsaydım mutlu olurdum. Sen beni anlayan sevgi dolu biriydin.

Yine gözlerinde ki yaşlar sicim gibi iniyordu Büşra’nın. Keşke bugün hiç uğramasaydım. İçimde ki aşk kırıntıları kalsaydı yerinde. Ama mazimin saf ve temiz aşkı köz gibi yanacak bundan sonra içimde. Elinde ki gülleri mezarın toprağına tek tek bıraktı.

Bir zamanlar aşık olduğu deliler gibi sevdiği arkadaşını gözü yaşlı olarak bıraktı. Hayat her zaman sürprizlerle doluydu. Bazen böyle acı sürprizler de insanın karşısına çıkabiliyordu.

Duygusal ve Bir O Kadarda Romantik Aşk Mektubu

Yazma diyorlar bana, yazarken canın acıyor ağlıyorsun ve gelemiyorsun kendine uzun bir süre. Yazma diyor beni tanıyanlar, yazarsan kurtulamazsın bu aşktan!

Yapamıyorum, yazmamayı beceremiyorum… Oysa sussam bir süre dinlense kelimeler. Ben sussam sen yazarsın belki.. İkimizin yerine konuşmaktan yoruldum artık.

Ben yazmazsam belki yeni anlamlar yüklenir alfabeye.. Bir harfini aldım oysa onun ben.. 28 harf kaldı geriye.. Artık seni tanıyanlar bilemeyecekler hiç.. Adının başında hangi harfin olduğunu..

Kolay değil böyle sevilmek eminim.. Hiç seni sevdiğim kadar sevilmemiş olsam da eminim işte.. Benim nefes almamı engelleyen bu aşk seni de yaşatmaz bilirim..

Bulmacaların içindeyim ama ne olur çözme beni.. Gidersen bir gün dayanamaz kalbim.. Bırak sırlarla kalayım ve sen hep başucumda kal..

Bana hiç “gelmemiş” olsaydın, korkmazdım elbet “bir gün gidecek” olman düşüncesinden..
Ama geldin bana
Ne de iyi ettin…!
Susamıyorum.. Ne zaman susmak gelse içimden..
Gözyaşlarımla yıkıyorum yüzümü..
Çok ağlıyorum…

Diyor ki bir şarkı;
-ben denizden bir damlayım o yüzden tuzludur gözyaşlarım..
Denizden doğduğum doğru ama artık eminim.
Doğduğum yerde ölmeyeceğim…!
Ağlatmak istemezdim kimseyi ve sen hiç ağladın mı bilmiyorum..
Hayatının neresindeyim ve yokluğumun büyüklüğü ne kadar yer tutarsa bedelini ödemeye razıyım..
Bırak gideyim..
“Tutmuyorum zaten” diyebilirsin..

Doğru ellerinle bağlamadın ellerimi.. Dillerinle söylemedin “gitmeleri”.. Kalbimden kalbine bağlanan o kalın ilmiği sen atmadın.. Habersiz değildin ama… Sadece uyarmadın..

Bazen oturup sana mektup yazmak geliyor içimden.. Sayfalarca renk renk.. Saçlarımı boyadığım gibi boyamak istiyorum kelimeleri..

Oturuyorum yazamıyorum.. Boya kalemleri elimde kalıyor.. Gidip masum çocuk yüzlerini boyuyorum.. Gülüyorlar.. Birilerini mutlu etmeyi becerebiliyorum. Az da olsa..

Kötü olabilseydim senin için sana karşı. Nefret edebilseydin benden..
Denemedim mi sanıyorsun seni sevmemeyi..
Benden nefret etmeyi sana öğretmeyi.. Olmadı.. Ne zaman bir adım atsam senden geriye yüzlerce kere koştum ileriye.. Ardıma döndüğümde sen hep aynı yerdeydin.

Yazma diyorlar bana, yazarken canın acıyor ağlıyorsun ve gelemiyorsun kendine uzun bir süre.. Yazma diyor beni tanıyanlar. Yazarsan kurtulamazsın bu aşktan…! Yapamıyorum. Yazmamayı beceremiyorum… Oysa sussam bir süre dinlense kelimeler..

Uzaklığımız bundandır.. Neden boğaz köprüsü var burada biliyor musun? Ben mi uydurdum yoksa bu bir hikaye miydi hatırlamıyorum. Ama bir şehir aşık olunca diğer şehre, kuruvermişler araya köprüyü işte..

Şehirlerin dilleri yok anlatamazlar sevdalarını.. Benim dilim var.. Ama şehir kadar saklayamam sevdamı.. Salıverirsem bir gün içimden bu aşkı, yıkılacak bu köprü. Hiç bir seven kavuşmasın diye….!

Olmuyor, olmuyor..
Bir mektup yazsam diyorum sana..
İnsan kalbine mektup yazamıyor…!

Sevgiliye Yazılmış Aşk Mektubu
Biliyorum sen de seviyorsun beni. Gözlerinden okunuyor, uyku gibi, yağmur gibi, duman gibi aşk dökülüyor gözlerinden. Beni sevmediğini söylerken dudaklarının kıvrımında öyle bir işaret görüyorum ki sevdiğini söylüyor. Elini tutuyorum, elimi iterken elin, yanarak titriyor.

Biliyorum sen de seviyorsun beni. Bazen hiç ses vermiyorum sana, beni çağırıyorsun, adımı sesleniyorsun, yüreğin beni arıyor. Uzaklara giderken beni de alıp götürüyorsun, yoksa bu kadar çınlar mıydı kulaklarım ?. Akşam yıldızına bakarken ben geçiyorum aklından, yıldız birden ışığa kesiyor.

Beklenmedik bir zamanda, umulmadık bir yerde ansızın karşıma çıkıyorsun, gözlerimiz karşılaşınca yüzünü çeviriyorsun. Benim yanaklarım alev alev..senin dudakların nar çiçeği.. bir rüzgar esiyor aramızdan görmezden geliyorsun. En yaşanacak zamanda saatler boşa akıyor, çileler sarıyorsun.

Sevgilim, benim nazlı sevgilim.. Neden bu cefa ? Neden susuyorsun? Aramızda niçin bu kadar insan, neden bu kadar engel koyuyorsun ? Sevgilim her şey bahane.. bütün söylediklerin.. Kelebek kanadı kadar ince, yağmur damlası kadar temiz bir aşk bu.. Korkmana, kaçmana gerek yok.

Sevgilim, biliyorum sen de seviyorsun beni, itiraf etmiyorsun…

Aşk Sözleri sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz.

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı aşk mektubunuzu yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.Net

Nazlim

Universiteit Gent üniversitesinden 2003 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Okuyucuların dikkatini çekecek haberleri 2004 yılından beri Nazlim.NET sitesinde yazmaktayım.

İlgili Makaleler

32 Yorum

  1. Yanlış oldu kardeşim bunu kaldırırsan çok memnun olurum☺️

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir