Kıskançlık duygusu üzerine şu güne kadar bir çok yazı ve yorum yapılmıştır. Çoğu insan kıskançlığın gereksiz bir şey olduğunu aradaki güven duygusunu kaybettirdiğini düşünmektedir. Peki azda olsa herkeste olan bu kıskançlık nedir?
Kıskançlık Ne Demek?
Bazıları sevdiğini başkalarından, bazılarıysa diğerinde olan şeyleri neden bende yok diye kıskanır. Çocukluktan itibaren başlayan kıskanma duygusu, şiddeti çok yüksekse ilerleyen yaşlarda ciddi sorunlara yol açabilir. Kıskançlık, iki farklı şekilde kendini gösterir. İlki başkasında olan maddi ve manevi şeylerin kendinde olma isteği, ikincisi kendinde olan maddi ve manevi şeylerin kaybedileceği korkusundan oluşan durumu ifade eder.
Dinde Kıskançlık Nedir?
Dinde kıskançlığın yeri oldukça önemlidir. İlk zamanlardan beri eşlerin birbirlerini kıskanmaları normal karşılanmışdır ve belli bir ölçüde şiddette olursa bu gayet doğaldır. Kıskançlığı eşinin namusunu ve onurunu korumak için, başkalarının kötü bakışlarından yada sözlerinden korumak için yapılırsa bu gayet normaldir. Kıskanç duygusu, yerinde ve dozunda olursa iyidir amma aşırıya kaçılırsa huzurda kalmayacağı için iyi değildir.
Elinde kesin kanıtlar olmadığı halde eşlerin birbirinden şüphelenmeleri insanı şizofreni hastası yapabilir. Bu gibiler, Kur’an-ı Kerim’de yasaklar listesine alınan “suizan” ve “tecessüs” suçundan yargılanacaklardır .
Kıskançlık Hastalığı? Kıskançlık Hasta Eder Mi?
Eğer sürekli olursa, evet. Kıskanç insan o zaman bir çeşit tünel bakışı edinir: Sadece karşısındakinin elde ettiği olumlu kazanımları görür ve bunlara genellikle fedakarlık ve gayretle ulaşıldığını reddeder. Bu arada kendisinin hiç çaba göstermediğini de yok sayar. Bastırılmış öfke, hayatına hükmetmeye başlayan bir duyguya dönüşünce kendisine sunulan fırsatları göremez hale gelir. Kendini sinsice zehirlemek olarak da nitelenebilir bu durum.
Kıskançlığın Nedenleri Nelerdir?
Her şey kıskanılabilir: Para, statü sembolleri, güzellik, hatta tamamen tesadüfler sonucu oluşan mutlu olaylar bile. Ama yavaş koşan birinin kıskandığı kişi, sıra dışı hızlı bir sporcu değildir. Maaşlı çalışan birinin yeryüzündeki adalete kuşkuyla bakmasına neden olan da bir multimilyarder değildir. Onu kışkırtan kişi, biraz daha gayretli olan karşı dairesindeki komşu ya da kendisinden biraz daha fazla kazanan meslektaşıdır. Ve genelinde hiç tanımadığı kişileri değil, daha çok dostlarını kıskanır. Ama tüm bu kıskançlık nedenleri sorunun sadece bir yüzünü oluşturur. Temelde kıskanç insan bir başkasını sahip olduğu şeylerden aldığı hazdan dolayı kıskanır.
Evlilikte Kıskançlığı Yenmenin Yolları, Evlilikte Kıskançlık Nasıl Çözülür?
Kıskançlığın bir hastalık değil ama bir bozukluk olduğu, kişilerin güvensizlikleri nedeniyle olaylarla baş edemedikleri zaman kullandıkları bir savunma mekanizması olduğu belirtilmiştir.
Kıskançlığın temelinde öz güven eksikliği ve yetersizlik düşüncesinin yattığı, dışlanmışlık duygusunun da bunu tetiklediği, herkesin hayatının bir döneminde bu tür duygular yaşadığı belirtilmiştir. Ancak bu düşünceler evlilik ve ilişkilerde kıskançlığa neden olan temel faktördür. Kıskançlık genel olarak evliliklerin ilk birkaç yılında görülür.
Evliliklerin yüzde 50’sinde farklı şekillerde kıskançlık görülür. Kıskançlığın görüldüğü evliliklerin yüzde 10’unda, aşırı kıskançlık nedeniyle şiddete başvurulur. ABD’de kadın ve erkeklerde görülme oranı eşit ve aşırı kıskançlık genellikle evlilikleri bitiriyor. Kıskançlığın temelinde yatan özgüven eksikliği ve yetersizlik düşüncesi uzun sürede kişiyi depresyona sürükler.
Kıskanan kişi, öncelikle kıskançlıktan kaynaklanan olumsuz duygularını kontrol etmeye çalışmalı. Bazı kıskanç eşler, eşlerini eve bağlı tutmak için tehdit yolunu kullanır. Halbuki sadakat, tehditle değil; ancak sevgiyle sağlanır. Eşini baskı altında tutmaya çalışmak, her hareketini takip etmek, aşırı şüpheci davranmak, kıskançlığı öfke biçiminde yansıtmak karşı tarafı daha çok uzaklaştırır.
Kıskançlığın Tedavisi
Herkeste bir parça kıskançlık olduğu, ancak dozu arttıkça bozukluğun ortaya çıktığı belirtilmiştir. Eğer normalde yapmadığınız şeyleri yapıyorsanız, örneğin eşinizi takip ettirmek ya da öfke patlamaları yaşamak gibi, o zaman normal kıskançlığın ötesinde kıskançlıktan söz ediyoruz demektir. Hafif dozdaki kıskançlıkta kişinin, bu duyguyu hissetmeden önce neler düşündüğünü yakalamaya çalışması gerekir, aşırı durumlarda ise profesyonel yardım alınmalıdır. Özellikle çiftler arasındaki kıskançlığın tedavisinde son 15 yıldır “bilişsel davranışçı terapisi” uygulanmaktadır. Bu terapide kişiye o an neler düşündüğü, bu düşüncelerinin ne kadar mantıklı olduğu kanıtlarıyla birlikte parça parça yazdırılır. Kıskançlığın kişilerin paranoyak bir hayat sürmelerine neden olur. Terapi sonunda bozukluk tamamen ortadan kaldırılamasa bile bununla baş etmek öğretilir.
Kıskançlık Sözleri, Kıskanç Sözler sayfamızı da ziyaret edebilirsiniz.
Bu konuda sizlerinde görüşleri Nazlim.Net sitesi için önemlidir. Buyurun aşağıdan yorum yaparak sizde bu konuda ki düşüncelerinizi paylaşın.