Atatürk Sözleri

Bu sayfada

Atatürk Sözleri, Kısa Atatürk Sözleri

Mustafa Kemal söylediği ve yaptıkları ile bir deha idi. Bir ulusun yeniden nasıl dirileceğini yeniden nasıl küllerinden doğacağını göstermesi bakımından Türkiye Cumhuriyeti’nin başına gelmiş en iyi liderlerden birisi idi.

Atatürk, doğumundan vefatına kadar dağılmış ve işgal altındaki topraklarımızı toparlamaya, yeniden diriltmeye çalıştı. Sorunları belirleyerek onları çözmeye odaklandı ve büyük ölçüde de başardı. Yaptıklarının yanında söylediği sözlerle de ileriye yönelik unutulmaz öğütler vermiştir.

Bu sayfamızda Mustafa Kemal Atatürk’ün kısa ve bütün sözleri ile karşınızdayız arkadaşlar. Atatürk’ün sözleri neden bu kadar önemli okuyunca inanında sizde hak vereceksiniz.

Atatürk sözleri

Atatürk Sözleri

● Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

● Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.

● Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.

● İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?

● Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.

● Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.

● Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır.

● Zafer, bir fikrin istihsaline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder. Bir fikrin istihsaline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz). O, boş bir gayrettir.

● Her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem (dünya) doğmalıdır, doğar. Yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur.

● Türkiye’nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.

● Basın milletin müşterek sesidir. Başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür.

● Ekonomik kalkınma, Türkiye’nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.

● Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.

● Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

● Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.

● Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.

● Memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır.

● Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır.

● Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. https://www.nazlim.net/ataturk/ataturk-sozleri.html

● Devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır.

● Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.

● Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır.

● Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir.

● Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline değiştirmektir.

● Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.

● Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.

● Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.

● Tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca, o devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur.

● Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasde ve fiile dayanan taassupkâr hareketlerden sakınıyoruz.

● Süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz.

● Zafer, “Zafer benimdir” diyebilenindir. Başarı ise, “Başaracağım” diye başlayarak sonunda “Başardım” diyebilenindir.

● Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı var olmalarının yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.

● Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur.

● Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

● Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

● “Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir… Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir… Türk milletinin tarihi www.nazlim.net bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır…”

● “Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.”

● “Türk’ün haysiyeti, onuru ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür.”

● “Türk milleti güzel her şeyi her medeni şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. Fakat muhakkaktır ki, her şeyin üstünde taktir ettiği bir şey varsa o da kahramanlıktır.”

● “Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların yaptığı siyasi ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir. Milletimizde bu kabiliyet ve tekamül var olmasaydı, onu yaratmaya hiçbir kuvvet ve kudret yeterli olamazdı.”

● “Bu millet kılı kıpırdamadan dava uğruna canını vermeye razı olmasaydı ben hiç bir şey yapamazdım.”

● “Giriştiğimiz büyük işlerde, milletimizin yüksek kabiliyet ve yüksek sağduyusu başlıca rehberimiz ve başarı kaynağımız olmuştur.”

● “Gerektiğinde vatan için bir tek fert gibi yekpare azim ve karar ile çalışmasını bilen bir millet elbette büyük bir geleceğe layık ve aday olan bir millettir.”

● “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.”

● Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.

● Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.

● Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

● Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet’e sahip çıkmak, Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan ruhu www.nazlim.net korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir.

● Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz… Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

● Öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

● Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar “Tam Bağımsızlık” ve “Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlikten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir…

Kısa Atatürk sözleri

Kısa Atatürk Sözleri

● Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!

● Biz büyük bir inkılap yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.

● Devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır.

● Ne mutlu Türküm diyene!

● “Bizim milletimiz, vatanı için, hürriyeti ve egemenliği için fedakar bir halktır.”

● “Türk esirlik kabul etmeyen bir millettir.”

● Egemenlik verilmez, alınır.

● Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü öğretemedim.

● Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.

● “Bizim başka milletlerden hiç bir eksiğimiz yok. Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, Yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz.”

● “Büyük şeyleri büyük milletler yapar.”

● Öğretmen, yıllar sonra ödülünü alır.

● Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.

● Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.

● Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruat.

● “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”

● “Cumhuriyeti kuranlar onu korumaya da muktedir olmalıdır.”

● İstiklal, istikbal, hürriyet, her şey adaletle kaimdir!

● Yurtta sulh, cihanda sulh.

● “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

● Bütün ümidim gençliktedir.

● Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet’i biz kurduk, O’nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.

● Türk milletinin istidadı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir.

● Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.

● Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.

● Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.

● Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.

● “Türk kuvvet ve zekasının yenmediği ve yenemeyeceği güçlük yoktur.”

● Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.

● Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.

● Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez.

● Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz.

● Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.

● Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir.

● Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.

● Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım.

● “Benim hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir.”

● Milli mücadelelere şahsi hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.

● Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.

● Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.

● Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

● Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.

En güzel Atatürk sözleri

En güzel Atatürk sözleri

● Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.

● Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı… Gerçek zaferi siz kazanacak ve devam edeceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız.

● Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

● Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneği kazanmamıştır.

● Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği cumhuriyete inananlara, onu koruyanlara ve yaşatacaklara emanet etmek lazımdır.

● Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur.

● Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, www.nazlim.net siz onları tamamlayacaksınız. Siz de, sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.

● Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.

● Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

● Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

● Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.

● Öyle istiyorum ki, Türk Dili bilim yöntemleriyle kurallarını ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar.

● Okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.

● Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

● Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.

● Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.

● Birçok güçlükler ve engeller karşısında bulunduğumuzu biliyoruz. Bunların hepsini inceleme ile, gayret ve iman ile ve millet aşkının sarsılmaz kuvvetiyle birer birer çözüp sonuçlandıracağız. O millet aşkı ki, her şeye rağmen içimizde sönmez bir kuvvet, dayanıklılık ve ateş kaynağıdır.

● Bizim milletimiz vatanı için, özgürlüğü ve egemenliği için özverili bir halktır; bunu kanıtladı. Milletimiz, yaptığı devrimlerin kıskanç savunucusudur da. Benliğinde bu erdemler yerleşmiş bir milleti, yürümekte olduğu doğru yoldan hiçbir kimse, hiçbir kuvvet alıkoyamaz.

● Arkadaşlar! Devrimimiz Türkiye’nin yüzyıllar için mutluluğunu üstlenmiştir. Bize düşen onu kavrayarak ve takdir ederek çalışmaktır.

● Adımlarını, attığımız uygarlık ve yenilik adımlarına uydurmak istemeyenler ne talihsizdirler! Bu gibiler hâlâ milleti aldatacaklarını ümit ediyorlarsa bu ümitleri, kendilerinin zarara uğramalarından başka bir sonuç vermeyeceğine şimdiden emin olabilirler.

● Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.

● Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

● Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

● Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.

● Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.

Atatürk’ün bugünü anlatan sözleri

“İn­gi­liz­ler İs­tan­bul Hü­kü­me­ti­ne sal­dı­rı­la­rı­nı ar­tı­ra­rak Ba­kan ve­ya mil­let­ve­kil­le­rin­den ba­zı­la­rı­nı ve özel­lik­le Ra­uf Be­y’­i tu­tuk­lar­lar­sa, kar­şı­lık ola­rak Ana­do­lu’da bu­lu­nan İn­gi­liz su­bay­la­rı tu­tuk­la­na­cak­tır. Bu­na gö­re ge­rek­ti­ğin­de böl­ge­niz­de­ki İn­gi­liz su­bay­la­rı­nı tu­tuk­la­ya­bil­mek için şim­di­den ted­bir­ler alın­ma­sı­nı ri­ca ede­rim.”

“…Bay­lar, sı­ra­sı gel­miş­ken, aziz mil­le­ti­me şu­nu tav­si­ye ede­rim ki, bağ­rın­da ye­tiş­ti­re­rek ba­şı­nın üs­tü­ne ka­dar çı­ka­ra­ca­ğı adam­la­rın ka­nın­da­ki, vic­da­nın­da­ki öz cev­he­ri çok iyi tah­lil et­mek dik­ka­tin­den bir an ge­ri kal­ma­sın.”

“Bi­zim çok kork­tu­ğu­muz ve dai­ma kor­ka­rak ken­di­mi­zi ko­ru­ya­ca­ğı­mız bir şey var­dır ki, her­han­gi bir şah­sın, da­ha zi­ya­de her­han­gi bir he­ye­tin dik­ta­tör yö­ne­ti­mi­ne dö­nüş­me­si­dir. Çün­kü şa­hıs­lar gi­bi Mec­lis­ler de dik­ta­tör olur. Ve Mec­li­sin dik­ta­tör­lü­ğü şa­hıs­la­rın dik­ta­tör­lü­ğün­den da­ha teh­li­ke­li ve da­ha öl­dü­rü­cü­dür.”

“Pek iyi bi­lir­si­niz ki sul­tan­lar­la ve ha­li­fe­ler­le yö­ne­til­miş ve yö­ne­ti­len ül­ke­ler­de, va­tan için ve mil­let için en bü­yük teh­li­ke, sul­tan­la­rın ve ha­li­fe­le­rin düş­man­lar ta­ra­fın­dan sa­tın alın­ma­la­rı­dır. Bu, çok de­fa ko­lay­lık­la sağ­la­na­bil­miş­tir. Mec­lis’­le yö­ne­ti­len ül­ke­ler­de ise en teh­li­ke­li du­rum, ba­zı mil­let­ve­kil­le­ri­nin ya­ban­cı­lar adı­na ve çı­ka­rı­na, ça­lın­mış ve sa­tın alın­mış ol­ma­la­rı­dır. Mil­let Mec­lis­le­ri­ne ka­dar gi­re­bil­me yo­lu­nu bu­la­bi­len va­tan­sız­la­ra her za­man rast­la­na­bi­le­ce­ği­ne, ta­ri­hin bu ko­nu­da­ki ör­nek­le­riy­le hük­met­mek zo­run­lu­dur. Bu­nun için mil­let, ken­di ve­kil­le­ri­ni se­çer­ken çok dik­kat­li ve ti­tiz ol­ma­lı­dır.”

“Şu unu­tul­ma­ma­lı­dır ki, mil­le­tin ege­men­lik hak­kı­nı bir ki­şi­de ya da sa­yı­lı ki­şi­le­rin elin­de bu­lun­dur­mak­tan ya­rar­la­nan ca­hil ve saf in­san­lar var­dır. Hü­küm­dar­lar ken­di­le­ri­ni ha­ya­li bir gü­cün tem­sil­ci­si ta­nır­lar ve bun­dan zevk alır­lar. Ama on­la­rın et­ra­fın­da­ki çı­kar­cı­lar bu­nu din­sel bir gö­rü­nü­me bü­rün­dü­re­rek tüm ulu­su al­dat­ma­ya ve ka­ran­lı­ğa sü­rük­le­me­ye ça­lı­şır­lar. Ni­te­kim şim­di­ye dek öy­le ol­muş­tur. Gi­de­rek ulu­sun ku­la­ğı o laf­la­ra alı­şır ve ya­pı­lan tel­kin­le­ri ger­çe­ğin ken­di­si sa­nır. Bu ki­şi­le­re ‘mür­te­ci’ ve yap­tık­la­rı­na da ‘ir­ti­ca’ de­nir. (…) Ulu­sal ege­men­li­ği­mi­zin bir dam­la­sı­nı şu ya da bu bi­çim­de ka­yıt al­tı­na al­mak is­te­yen­ler en ko­yu mür­te­ci­ler­dir. Öy­le­le­ri­ne kar­şı mil­le­tin ya­pa­ca­ğı şey, on­la­rı par­ça­la­mak­tır.”

“…Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si yal­nız ve yal­nız mil­le­tin­dir. Mil­le­tin seç­ti­ği mil­let­ve­kil­le­rin­den olu­şur. Bu mec­lis yal­nız ve yal­nız mil­le­tin em­ri­ne bo­yun eğ­mek zo­run­da­dır. İs­mi ve ma­ka­mı ne olur­sa ol­sun mil­let bu hak­kı­nı bir şah­sa ve ma­ka­ma tes­lim ede­mez.”

Her za­man Mil­let, hü­kü­me­tin bek­çi­si ol­ma­lı­dır. Çün­kü Hü­kü­met­le­rin ic­ra­atı kö­tü olup da, mil­let iti­raz et­mez ve o hü­kü­me­ti dü­şür­mez­se, mil­let bü­tün ku­sur ve ka­ba­ha­te ka­tıl­mış de­mek­tir. (…) Ha­ki­ka­ten şu­nun bu­nun oyun­ca­ğı ola­bi­len mil­let­ler, hak­la­rı­nı id­rak et­me­miş de­mek­tir. Ve böy­le bir mil­let de bas­kı al­tın­da bu­lun­du­rul­ma­ya müstahak olu­r.”

Nazlim

Universiteit Gent üniversitesinden 2003 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Okuyucuların dikkatini çekecek haberleri 2004 yılından beri Nazlim.NET sitesinde yazmaktayım.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir