Atatürkten Özlü Sözler

Atatürkten Özlü Sözler ve Anlamları

Atatürk’ün söylediği özlü sözler ve anlamları ile birlikte bu yazımızda sizlerle beraber olacak arkadaşlar. Bakalım bu özlü sözleri daha önce duydunuz mu yada biliyormusunuz.

MİLLET HALK MİLLİYETÇİLİK

Büyük ve tarihi olayları ancak büyük milletler yaşayabilir.

Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır.

Felaketler insanları, zeki milletleri daima azimli ve yeni hamlelere sev keder.
Bir millete hizmet eden onun efendisi olur.

Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

Türk milleti kendisi için, kendi geleceği ve kurtuluşu www.nazlim.net için çalışan kimseleri ve kurulan zorluk karşısında bırakmayacak kadar yüksek vatanseverlik ve yüksek onur duygusuyla doludur.

Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin sınırı yoktur. İşte parola budur.

Bu millet, tarihini iftiharla doldurmuş bir millettir. Türk milletinin geleceği, bugünkü evlatlarının doğru görüşü, yorulmak bilmez çalışkanlığı ile büyük ve parlak olacaktır.

Milletimizin saf karakteri yetenekle doludur. Ancak bu doğuştan gelen yeteneği geliştirebilecek metodlarla donanmış vatandaşlar lazımdır.

İlgili Makaleler

Kurtulmak ve yaşamak için çalışan, çalışmak zorunda olan bir halkız. Bundan dolayı her birimizin hakkı vardır, yetkisi vardır. Fakat çalışmak sayesinde bir hakkı kazanırız. Yoksa arka üstü yatmak ve ömrünü çalışmadan geçirmek isteyen insanların bizim toplumumuzda yeri yoktur, hakkı yoktur.

Halkın sesi, Hak’ın sesidir.

ÖĞRETMEN

Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.

öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür,irfanı hür nesiller ister.

öğretmenler! Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve ordularınızın zaferi için yalnız ortam hazırlar. Gerçek zaferi siz kazanacaksınız ve sürdüreceksiniz ve kesinlikle başarılı olacaksınız.

öğretmen, yıllar sonra ödülünü alır.

MÜZİK-TÜRK MÜZİĞİ- SANAT

Bir milletin yenileşmesinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.

SANAT

Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.

Yüksek bir insan topluluğu olan Türk Milleti’nin.tarihi bir özelliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.

Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkar olamazsınız.

Sanatkar, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır.

Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz.
Bir milletin sanat yeteneği güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.

SPOR

Ben sporcunun çevik ve namuslusunu severim. Spor, ahlaktır.

Türk gençliği, sağlıklı yetişip spor yaparsa ulusumuzun geleceği güvence altındadır.

Sporda başarılı olmak için bütün milletçe sporun niteliği ve değeri anlaşılmış olmak ve ona kalpten sevgiyle bağlanmak ve onu vatan görevi saymak gerekir.

Ben Türk gençliğinin spor yaparak güçlü olmasını isterim.

TAKLİT

Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü bir millet, ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyetçiliği içinde kalabilir.

VATAN

Vatan imar istiyor, zenginlik ve refah istiyor, bilim ve ustalık, yüksek uygarlık, hür düşünce ve hür yaşayış istiyor.

Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır.

Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.

AHLAK

Tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka, güvenilmeye de layık değildir.

Birtakım kuşbeyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur.

Bir milletin ahlak değeri, o milletin yükselmesini sağlar.

Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.

Saygısızlığın, saldırının küçüğü, büyüğü yoktur.

Samimiyetin lisanı yoktur. Samimiyet sözlerle açıklanamaz. O, gözlerden ve tavırlardan anlaşılır.

Medeniyetin esası, ilerlemesi ve kuvvetin temeli, aile hayatındadır. Bu hayattaki fenalık mutlaka toplumsal, ekonomik ve politik beceriksizliği doğurur.

Bir millette, özellikle bir milletin iş başında bulunan yöneticilerinde özel istek ve çıkar duygusu, vatanın yüce görevlerinin gerektirdiği duygulardan üstün olursa, memleketin yıkılıp kaybolması kaçınılmaz bir sondur.

BAĞIMSIZLIK

Egemenlik, kayıtsız şartsız ulusundur.

Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur.

İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri görülemez; millet ve devletin şeref ve bağımsızlığı elde edilemez, insaf ve merhamet dilenmek gibi bir kural yoktur. Türk milleti ve Türkiye’nin çocukları, bunu bir an akıldan çıkarmamalıdır.

Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır.

Dünyada ve dünya milletleri arasında sükun, huzur ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur.

Türkiye’nin güvenini amaç edinen, hiçbir başka ulusun aleyhinde olmayan bir barış yolu, her zaman bizim ilkemiz olacaktır.

Biz Türkler, tarih boyunca hürriyet ve istiklal timsali olmuş bir milletiz.

Tam bağımsızlık denildiği zaman, doğal, siyasal, mali, adli, askeri, kültürel ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır.

Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz.

Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır.

Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır.

Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.

Ya istiklal, ya ölüm.

BİLİM

Bilim, gerçeği bilmektir.

Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve ulusun her bireyinin kafasına koyacağız.

Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir.

BİRLİK – BERABERLİK

Birlik ve beraberlik; ölümden başka her şeyi yener.

Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.

Bugün vatanımızda bir milli kudret varsa, o cereyan, felaketlerden ders alan ulusun kalp ve dimağından doğmuştur.

Milli sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür; birbirinden ayrılamaz.

DEĞİŞİM

Türk milletinin istidadı ve kesin kararı, medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir.

Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır.

İnkılap, Türk ulusunun son asırlarda geri bırakılmış kurumlarını yıkarak yerlerine, ulusun en yüksek uygarlık düzeyine ilerlemesini sağlayacak yeni kurumlar koymaktır.

Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların, yaptığı siyasi ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir.

Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.

EĞİTİM

Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

Bir millet, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla kaimdir.

Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.

EKONOMİ

Ekonomisi zayıf bir ulus, yoksulluktan ve düşkünlükten kurtulamaz; güçlü bir uygarlığa, kalkınma ve mutluluğa kavuşamaz; toplumsal ve siyasal yıkımlardan kaçamaz.

Ekonomik kalkınma, Türkiye’nin hür, bağımsız, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin bel kemiğidir.

Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla olur.

FİKİR

Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Fikirler, şiddetle, top ve tüfekle öldürülemez.

GENÇLİK

Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu sonsuza kadar yaşatacak olan sizlersiniz.

Türk gençliği amaca, bizim yüksek ülkümüze, durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

KADIN

Kadınlarımızın genel görev ve çalışmalarda paylarına düşen işlerden başka, en önemli, en hayırlı, en faziletli bir ödevleri de “iyi anne” olmalarıdır.

Ey kahraman Türk kadını, Sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

Dünyada her şey kadının eseridir.

Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.

Büyük başarılar, kıymetli anaların yetiştirdikleri seçkin evlatlar sayesinde olmuştur.

Milletin kaynağı, toplumsal hayatın temeli olan kadın ancak faziletli olursa görevini yerine getirebilir.

KÜLTÜR VE MEDENİYET

Bir milletin kültür düzeyi üç safhada; devlet, düşünce ve ekonomideki çalışma ve başarılarının özüyle ölçülür.

Bir millet savaş alanlarında ne kadar zafer elde ederse etsin, o zaferin sürekli sonuçlar vermesi ancak kültür ordusu ile mümkündür.

Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve fazilette dünya birinciliğini tutmaktır.

Kültür zeminle orantılıdır. O zemin milletin seciyesidir.

Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak, düşünmek ve zekayı geliştirmektir.

Medeniyet öyle bir ışıktır ki, ona kayıtsız olanları yakar, mahveder.

Medeni olmayan milletler, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdur.

Nazlim

Universiteit Gent üniversitesinden 2003 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Okuyucuların dikkatini çekecek haberleri 2004 yılından beri Nazlim.NET sitesinde yazmaktayım.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir