Berat Gecesi ile ilgili Hadisler

Berat Gecesi ile ilgili Hadisler Arapça Türkçe

Bu kandil günleri öyle kafadan uydurulmuş günler değildir arkadaşlar. O zamanlarda Peygamber Efendimiz(s.a.v) tarafından bu günle ilgili söylenen sözlerden verdiği bilgilerden derlenmiştir. Berat gecesi ile ilgili hadisi şerifler yayınlanan bu sayfamızda çeşitli kaynaklardan Berat gecesi Hadisleri yayınlanmıştır. Burada olmayan sizinde bildiğiniz Berat gecesiyle ilgili Hadisi Şerifler varsa sizde yorum bölümünden yayınlayabilirsiniz.

Berat Gecesiyle ilgili Hadisler

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu geceyi Hz. Âişe validemize tanıtırken şöyle buyurmuştur:

Bu gece Şaban`ın onbeşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem`den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz. (Buhârî, et-Tergîb ve`t-Terhib, II, 118).

Insanların bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir olacakları ve ecelleri gibi mühim hususlar o gece içerisinde meleklere bildirilir. O geceyi ibâdet ve tâatla geçirmek ve nafile namaz kılmak sevaptır. Fakat o geceye mahsus belirli bir namaz şekli yoktur. Nitekim Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah`a şöyle dua etmiştir: “Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamdetmekten âcizim. Sen seni senâ ettiğin gibi yticesin. (et-Tergib, II, 119, 120).

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bizlere de şöyle buyurmuştur:

Şaban ayının yarısı (Berâet gecesi) gelince: gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Cenâb-ı Allah o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu; onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu; rızık vereyim. Şifaâ dileyen yok mu; şifâ vereyim.

Allah Teala Şaban`ın onbeşinci geresi (Berâet gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah`a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar. (Ibn Mace, Ikametü`s-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38).

Berat gecesi ile ilgili olarak Peygamberimizden nakledildiği söylenen hadisler Kütüb-ü Sitte’den1 Tirmizî ve İbn Mâce’nin Sünen’lerinde geçmektedir.

İlgili Makaleler

Tirmizî’de geçen hadis şöyledir:

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، أَخْبَرَنَا الْحَجَّاجُ بْنُ أَرْطَاةَ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ فَقَدْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَةً فَخَرَجْتُ فَإِذَا هُوَ بِالْبَقِيعِ فَقَالَ ‏”‏ أَكُنْتِ تَخَافِينَ أَنْ يَحِيفَ اللَّهُ عَلَيْكِ وَرَسُولُهُ ‏”‏ ‏.‏ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي ظَنَنْتُ أَنَّكَ أَتَيْتَ بَعْضَ نِسَائِكَ ‏.‏ فَقَالَ ‏”‏ إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ يَنْزِلُ لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا فَيَغْفِرُ لأَكْثَرَ مِنْ عَدَدِ شَعْرِ غَنَمِ كَلْبٍ ‏”‏ ‏.‏

وَفِي الْبَابِ عَنْ أَبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ ‏.‏ قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عَائِشَةَ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ مِنْ حَدِيثِ الْحَجَّاجِ ‏.‏ وَسَمِعْتُ مُحَمَّدًا يُضَعِّفُ هَذَا الْحَدِيثَ وَقَالَ يَحْيَى بْنُ أَبِي كَثِيرٍ لَمْ يَسْمَعْ مِنْ عُرْوَةَ وَالْحَجَّاجُ بْنُ أَرْطَاةَ لَمْ يَسْمَعْ مِنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ ‏.‏

ANLAMI: “Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, o şöyle demiştir: Bir gece Rasûlullah (s.a.v.)’ın yanımda olmadığını görerek çıktım ve onu Bakî’ mezarlığında buldum. “Allah ve Rasûlünün sana haksızlık etmelerinden mi korkmuştun?” Buyurdular. Bende dedim ki: “Ey Allah’ın Rasûlü, hanımlarından birisinin yanına gittiğinizi zannetmiştim.” Bunun üzerine; “Allah, Şaban ayının yarısında dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok günahları veya günah işleyenleri bağışlar” buyurdular.”2

İmam Tirmizî bu hadisi nakletmiş ama altına da bir açıklama koymuştur. Açıklama şöyledir:

“Ebu Îsâ (Tirmizî’nin adıdır: Ebû İsâ Muhammed b. İsâ et-Tirmizî) dedi ki: Aişe’den nakledilen bu hadisi sadece, senedde bulunan Haccac’dan gelen bu yol ile biliyoruz. Muhammed’in (İmam Buhârî’nin adıdır: Muhammed b. İsmail el-Buhârî) bu hadisi zayıf gördüğünü işitmiştim. O şöyle demişti: “Senette bulunan Yahya b. Ebi Kesir, Urve’den; Haccac b. Ertat da Yahya b. Ebi Kesir’den hadis işitmemiştir.”

Görüldüğü gibi bu hadisi kitabına nakleden Tirmizî’nin bizzat kendisi, hadisin zayıf olduğunu hocası İmam Buhârî’den nakletmiştir. Açıklama kısmında da görüldüğü gibi senette bulunan raviler bu hadisi birbirlerinden işitmemişlerdir.

İbn Mâce de kitabında aynı hadisi naklettiği için yukarıda söylenenler onun için de geçerlidir. Fakat İbn Mâce, Berat gecesi ile ilgili olarak bundan başka iki hadis daha nakletmektedir. Bunlardan ilki şöyledir:

حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ الْخَلاَّلُ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا ابْنُ أَبِي سَبْرَةَ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَعْفَرٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلى الله عليه وسلم ـ ‏”‏ إِذَا كَانَتْ لَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَقُومُوا لَيْلَهَا وَصُومُوا يَوْمَهَا ‏.‏ فَإِنَّ اللَّهَ يَنْزِلُ فِيهَا لِغُرُوبِ الشَّمْسِ إِلَى سَمَاءِ الدُّنْيَا فَيَقُولُ أَلاَ مِنْ مُسْتَغْفِرٍ فَأَغْفِرَ لَهُ أَلاَ مُسْتَرْزِقٌ فَأَرْزُقَهُ أَلاَ مُبْتَلًى فَأُعَافِيَهُ أَلاَ كَذَا أَلاَ كَذَا حَتَّى يَطْلُعَ الْفَجْرُ ‏”‏ ‏.‏

ANLAMI: Ali b. Ebî Tâlib (Radıyallâhü anh)’ten rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur : “Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, o gece ibâdete kalkın. Ve o gecenin gündüzünü (on beşinci günü) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ dünyaya en yakın göğe rahmeti ile tecelli eder, (o andan) fecir oluncaya kadar: Benden mağfiret dileyen yok mu? Ona mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu? Onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptela olan yok mu? Ona afiyet vereyim (Belâdan kurtarayım.) Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu? (Onlara da istediğini vereyim) buyurur.”3

İbn Mâce’nin Sünen’inin tahkikini yapan Muhammed Fuad Abdulbaki, hadisin açıklamasında şöyle demektedir:

“el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid adlı kitabında, senedinde bulunan İbn Ebi Sebre’den dolayı bu hadisin zayıf olduğunu söylemiştir. Muhaddislerden Ahmed b. Hanbel ve Yahya İbn Maîn de bu İbn Ebî Sebre’nin hadis uydurduğunu söylemişlerdir.”

İbn Mâce’deki diğer hadis şöyledir:

حَدَّثَنَا رَاشِدُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ رَاشِدٍ الرَّمْلِيُّ، حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ، عَنِ ابْنِ لَهِيعَةَ، عَنِ الضَّحَّاكِ بْنِ أَيْمَنَ، عَنِ الضَّحَّاكِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَرْزَبٍ، عَنْ أَبِي مُوسَى الأَشْعَرِيِّ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلى الله عليه وسلم ـ قَالَ ‏”‏ إِنَّ اللَّهَ لَيَطَّلِعُ فِي لَيْلَةِ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَيَغْفِرُ لِجَمِيعِ خَلْقِهِ إِلاَّ لِمُشْرِكٍ أَوْ مُشَاحِنٍ ‏”‏ ‏.‏

ANLAMI: Ebu Musa el-Eşari’nin Peygamberimizden rivayet ettiğine göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah Teâlâ Şa’ban ayının on beşinci gecesi (kullarına rahmetle) bakar ve herkese mağfiret eder. Yalnız Ona şirk koşana veya kindarlara mağfiret etmez.”4

Bu hadisin açıklamasında Muhammed Fuad Abdulbaki yine Mecmeu’z-Zevâid’de bu hadisin, senette bulunan Abdullah İbn Lehia’dan dolayı zayıf olduğunu belirtmiştir. Sindî ise senetteki İbn Arzeb’in Ebu Musa el-Eşari ile karşılaşmadığını söylemiştir.

Görüldüğü gibi Berat gecesi ile ilgili nakledilen hadisler, zayıf hadislerdir. Rivayet zincirinde bulunan kimi raviler birbirlerini görmemişler, görmüş olsalar bile birbirlerinden hadis işitmemişlerdir. Bazı raviler de hadis uydurmakla suçlanmışlardır. Bütün bunlar gösteriyor ki bu gece ile alakalı olduğu söylenen bu hadislerle amel edilemez.

Nitekim Ahkâmu’l-Kur’an müellifi müfessir Ebu Bekir İbnu’l-Arabî Berat gecesinin fazileti hakkında bir tek sağlam hadisin bile gelmediğini, dolayısı ile bu konu ile ilgili olarak hadis diye dolaşan sözlere itibar edilmemesi gerektiğini söylemektedir.5 Allah-u a’lem en doğrusu da budur.

Yahya ŞENOL

Meşhur altı hadis kitabı: Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesai, İbn Mâce. [↩] Tirmizî, Sıyâm, 39. [↩] İbn Mâce, İkamet, 191. [↩] İbn Mâce, İkamet, 191. [↩] Bkz: Ebu Bekir İbnu’l-Arabî, Ahkâmu’l-Kur’ân, 2. Bs., y.y., 1968, c. 4, s. 1678 (Duhân Sûresi, 2. ayetin tefsiri) [↩]

Nazlim

Universiteit Gent üniversitesinden 2003 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Okuyucuların dikkatini çekecek haberleri 2004 yılından beri Nazlim.NET sitesinde yazmaktayım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir