Berat Gecesinin Faziletleri

Berat Gecesinin Faziletleri Nelerdir

BERAAT GECESİ’NİN FAZİLETİ
Beraat Gecesi kendisinde birçok faziletleri bulunduran mübarek bir gecedir. Bu gecenin fazileti hakkında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
Hz. Aişe’den (r.anha) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Cebrail (a.s.)bana gelip şöyle vahyetti:
‘Bu gece, Şaban-ı Şerif ayının on beşinci gecesidir. Allahü Teâlâ (c.c.), bu gece içerisinde Kelb kabilesinin koyun sürülerinin tüyleri kadar insanı cehennemden azat eder. Ancak bu gecede Allahü Teâlâ (c.c.), şu kimselere rahmet nazarıyla bakmaz:
Müşrik,
Müslüman kardeşine kin tutan,
Akrabalık bağlarını kesen,
Büyüklük taslayan,
Anne babasına asi olan,
İçki içmeye devam eden.”[5] Hz. Abdullah İbn-i Amr’dan (r.anhüma) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Allahü Teâlâ (c.c.) Şaban-ı Şerif ayının yarı gecesinde (Beraat Gecesi)yaratıklarına muttali olup, Müslüman kardeşine kin tutan ve intihar eden kimseler hariç, bütün kullarını bağışlar.”[6] Hz. Raşid İbn-i Said’den (r.a.) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Şaban-ı Şerif ayının yarı gecesi (Beraat Gecesi), Allahü Teâlâ (c.c.)ölüm meleğine o sene öldürmek istediği her canlının ruhunu kabzetmesini vahyeder. (Bir sene içinde öleceklerin isimlerini bildirir.)”[7]

BERAAT GECESİNİN ÖZELLİKLERİ
Her hikmetli iş bu gecede ayrılır, tanzim edilir ve vazifeli meleklere ibraz edilir. Artık bu vakitten sonra tebdil ve tağyir yoktur. Bu geceye kadar, Levh-i Mahfuz’da iken Allahü Teâlâ’nın (c.c.) dilemesi ile değişiklik mümkündür. Zira Allahü Teâlâ (c.c.), oradan dilediğini mahveder, dilediğini de sabit kılar.
İbn-i Şeyh (k.s.) buyurmuştur ki: “ ‘Her hikmetli iş’ ile kastedilen, o geceden gelecek seneye kadar vaki olması hükmedilen hayır, şer, rızık, ecel ve kulların her türlü işleridir. Saadet ve şekavet bunun dışındadır. Çünkü bunlar, Levh-i Mahfuz’da yazılmış bulunan ezeli hükümlerdendir.”[8] Rivayet olunduğuna göre, hükmedilen işlerin nüshalarının Levh-i Mahfuz’dan çıkartılmasına Beraat Gecesi’nde başlanır ve Kadir Gecesi’nde bitirilir.
Bu nüshalar dört meleğe tevdi edilir:
Rızıklar ile ilgili nüsha Mikail’e (a.s.),
Harpler, zelzeleler, yere batma, ay tutulması, yıldırım, vs. hadiselerin nüshası Cebrail’e (a.s.),
Ameller nüshası büyük bir melek olan ve semanın görevlisi olan İsmail’e (a.s.),
Musibetler ve ruhların kabzı nüshası da Azrail’e (a.s.) verilir.[9] Beraat gecesinde yapılacak olan ibadetlerin fazileti diğer gecelere göre daha fazladır.
Hz. Ali’den (r.a.) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Şaban-ı Şerif ayının on beşinci gecesi (Beraat Gecesi) olunca, o geceyi ibadetle ve gündüzünü de oruçla geçiriniz. Çünkü Allahü Teâlâ’nın (c.c.)rahmeti, o gece güneşin batmasından sonra dünya semasına iner. Allahü Teâlâ (c.c.)şöyle nida eder:
‘Bağışlanmak isteyen yok mu, günahlarını bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Bir derde müptela olan yok mu, afiyet vereyim. Şunu isteyen yok mu, vereyim, şunu isteyen yok mu, vereyim…’ Bu hal, güneş doğuncaya kadar devam eder.”[10] Bu gece, rahmet ve mağfiret gecesidir. Allahü Teâlâ’nın (c.c.) rahmeti bu gece içerisinde artar. Allahü Teâlâ (c.c.), sadece havas ehline mahsus olmayan ve bir vakit ile de sınırlı bulunmayan umumi bir şekilde rahmet sıfatı ile tecelli eder ve inayet nazarı ile dünya semasına nazar eder ki, bu rahmetiyle tecelli etmesi ve inayet nazarı, dünya ehlinin fütuhat kapılarını, dua cihetlerini, amellerin çıktığı ve ruhların yükseldiği yeri kuşatır.
Hz. Aişe’den (r.anha) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Cebrail (a.s.)bana gelip şöyle vahyetti: ‘Bu gece, Şaban-ı Şerif ayının on beşinci gecesidir. Allahü Teâlâ (c.c.), bu gece içerisinde Kelb kabilesinin koyun sürülerinin tüyleri kadar insanı cehennemden azat eder.’ ”[11] Bu mübarek gece içerisinde Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) şefaat hakkının tamamı verilmiştir. Rasulullah (s.a.v.) Şaban-ı Şerif ayının on üçüncü gecesi ümmeti için şefaat etme hakkı istedi ve ümmetinin üçte birine şefaat etme yetkisi kendisine verildi. On dördüncü gecede tekrar şefaat izni istedi ve ümmetin üçte ikisine şefaat izni verildi. Beraat Gecesi’nde ise ümmetin tamamına şefaat hakkı kendisine verilmiştir. Ancak Allahü Teâlâ’ya (c.c.) şirk koşanlar bu şefaatten mahrum kalacaklardır.[12] Zemzem suyu bu gece içerisinde ziyadeleşir (çoğalır). Ki bu gece de zemzem suyunun çoğalması ile hakikat ehlinin kalplerindeki İlahi ilimlerin çoğalmasına da işaret vardır.

BERAAT GECESİNİ İBADET İLE GEÇİRMENİN FAZİLETİ
Şaban-ı Şerif ayının on beşinci olan Beraat Gecesi’nde gafil olmamalı ve bu geceyi ibadet ile geçirmelidir.
Hz. Muaz İbn-i Cebel’den (r.a.) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Beş gece vardır ki, bu beş geceyi ihya eden kimseye cennet vacip olur. Bu beş gece:
Tevriye gecesi (Zilhicce ayının sekizinci gecesi)
Arefe gecesi (Zilhicce ayının dokuzuncu gecesi)
Kurban Bayramı gecesi
Ramazan Bayramı gecesi
Şaban-ı Şerif ayının on beşinci gecesidir.”[13] Hz. Enes İbn-i Malik’ten (r.a.) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Dört gece vardır ki, geceleri günleri gibi, günleri de geceleri gibi faziletlidir. Allahü Teâlâ (c.c.)bu gecelerde yapılan yeminleri doğru çıkarır, canları azat eder ve bol bol mükâfatlar ihsan eder. Bu dört gece şunlardır:
Kadir gecesi ve sabahı,
Şaban-ı Şerif ayının on beşinci gecesi ve sabahı,
Arefe gecesi ve sabahı,
Cuma gecesi ve sabahı.”[14] Hz. Amr İbn-i Osman İbn-i Kesir’den (r.a.) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Her kim Şaban-ı Şerif ayının yarı gecesini (Beraat Gecesini) ve iki bayram gecelerini kıyamla (ibadetle) geçirirse, kalplerin öldüğü günde o kimsenin kalbi ölmez.”[15] Bu derece önemli bir gece olan Beraat Gecesi’ni bizler gerektiği şekilde idrak ederek Rabbimizin rızasını kazanmaya gayret göstermeliyiz. Bu gece içerisinde bol bol dualar etmeli, istiğfarda bulunmalı, bu geceye mahsus namazları kılmalı, Kur’an-ı Kerim okumalı, çokça salavat getirmeli, dünya üzerindeki bütün Müslümanların hayrı ve beratlarını alabilmeleri için dualar etmelidir.
Ayrıca bu geceyi oruçla karşılamaya özen göstermeli, bu gecenin gününü de oruçla geçirmeye gayret etmelidir. Beraat gecesinin gününde kabir ziyaretlerinde bulunmalı, fakir fukara gözetilmeli, yetim ve kimsesizlerin gönlü hoş tutulmalı, ihtiyaç sahiplerine yardımcı olunmalı, akraba ziyaretlerinde bulunulmalı veya en azından telefon ile aranılıp hal ve hatırları sorulmalıdır.
Bu geceyi ve bunun gibi diğer mübarek geceleri bir ganimet bilmeli ve bu geceleri kendimize bir dönüm noktası olarak belirlemeliyiz. Bu gecelerde dünyaya dalmış olan nefislerimize çeki düzen vermeli, heva ve heves zincirinden kurtularak Kur’an ve Sünnet çizgisine kendimizi raptetmeliyiz.
Allah’ım! Receb-i Şerif ve Şaban-ı Şerif ayını bize mübarek kıl. Bizi Ramazan-ı Şerif’e ulaştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir