Bir İnsanı Tanımanın Yolları
Bir insanı tanımanın yolları hakkında Hz. Ömer (r.a)’ın tamda bu konuya benzer bir başından geçen olay vardır. Bizde sizlere yardımcı olur diye bunu paylaşalım istedik.
Özellikle günümüzde çok sevdiğimiz insanların bile sonradan değişen hallerini gördükçe ve en güvendiğimiz anda bizlere verdikleri zararları fark ettikçe içimizde tanıyamamışım dediğimiz zamanlar oluyor.
İnsanları tanımak için arada sırada görüp selamlaşmak, yada bir mekanda belli günlerde buluşup sohbet etmek yetmez. Bunun için belli şartları vardır ki o kişi hakkında hüküm verebilesin. Özellikle birisine kefil olma ve şahitlik konularında bu vereceğimiz örnek çok işimize yarayacak arkadaşlar. Hele şimdilerde kimsenin kimseye güvenmediği zamanlarda bu dahada bir anlam kazanıyor desek yeridir.
İNSANLARI TANIMANIN YOLLARI NELERDİR?
‘Bir adam Hz. Ömer (r.a.)’in yanında bir hususta şahitlikte bulunmuştu. Ömer ibnü’l-Hattâb hazretleri ona, ‘ Ben seni tanımıyorum, seni tanıyan birini getir, dedi.
Orada bulunanlardan birisi,
‘ Ben onu tanıyorum, deyince Hz. ömer,
‘ Nasıl bilirsin? diye sordu. O da,
‘ Emin ve âdil bir adam olarak tanıyorum, cevabını verdi.
Hz. Ömer (r.a.) tekrar sordu:
‘ Gecesini gündüzünü bildiğin, yakın bir komşun mudur?
‘ Hayır, diye cevap verdi adam.
Hz. Ömer (r.a.) sormaya devam etti:
‘ İnsanın takvâsını ortaya koyan, muâmelesidir. Bu adam, alışveriş yaptığın bir kimse midir?
Adam tekrar,
‘ Hayır, dedi.
Hz. Ömer (r.a.) bu defa;
‘ Bununla, insanın ahlakının güzel veya çirkin olduğunu anlamaya imkan veren bir yolculuk yaptın mı? diye sordu.
Adam bu soruya da,
‘ Hayır, cevabını verince, Hz. Ömer (r.a.),
‘ Sen onu tanımıyorsun, dedi ve sonra da adama dönerek,
‘ Git, seni tanıyan birini getir, buyurdu.’
Demek ki bir insanı iyi tanıyabilmek, doğruluk ve dürüstlüğünden emin olabilmek için; onunla, ya yakın komşuluk yapacaksın veya alışverişte bulunacaksın yahut da beraber yolculuk edeceksin. Aksi takdirde, yani bu ölçülerden hiçbirisi ile tartmadığın bir kişi hakkında, müsbet veya menfî yönde şahâdette bulunmayacaksın. Zira bu demektir ki, sen onu tanımıyorsun.