Kadir Gecesi Kabeye İnen Melekler

Kadir Gecesi Kabe’ye İnen Melekler Video İzle

Kadir gecesinde Mekke’ye meleklerin inmesi olayını uzmanlar hala tartışıyorlar ama bu görüntüler sizleri de tartışmaya itebilir. Kadir gecesinde Müslümanlar açısından çok özel olarak kabul edilir. Hatta öylesine anlamlı bir gündür ki meleklerin Kâbe’ye geldikleri söylenir. Bu olaydan sonra, şimdiye kadar görüntüsü çekilemeyen meleklerin bir anda videosu karşımıza çıkmış oldu.

Kadir Gecesi Kâbe’ye İnen Melekler

Kâbe’deki meleklerin görüntüleri İslam dünyasında o kadar çok ses getirmiştir ki bununla alakalı televizyon programları yapmışlardır. Gökten düşme anlarıyla alakalı videolar incelenmiş uzmanlar görüşlerini belirtmişlerdir.

Bu video oradaki kameralar tarafından çekilmiş fakat birde amatör şekilde çekilen görüntüyü sizlerle paylaşmak istiyoruz. İşte oda şu şekilde:

Abdullah ibni Abbâs radıyAllahü anh, Peygamber Efendimizin (s.a.v) şöyle buyurduğunu naklediyor:

“Kadir gecesi olduğu zaman, Allâhü Teâlâ, Cibril aleyhisselamayere inmesini emreder. O da, yanında yeşil bir bayrak bulunduğu halde bir gurup melekle beraber yere iner. Onu (bayrağı) Kâbe’nin damına diker. Onun (Cebrail aleyhisselamın) altı yüz kanadı vardır. Onların içinde iki kanadı vardır ki, onları sadece Kadir gecesinde açar. O gece ikisini açtığı zaman, onlar doğu ve batıyı geçerler.

Cebrail ile diğer melekler bu ümmetin içine dağılırlar ve her ayakta olana, oturana, namaz kılana ve zikredene selam verirler ve müsafaha ederler. Yani (aralarına) girerler ve (onlarla) müsafaha ederler. Kadın ve erkek müminlere devamlı dua ve istiğfarda bulunurlar. Cebrail aleyhisselam, ehli kıbleden her kime dua ederse, (gider) onunla müsafaha eder ve ona selam verir. Bunun alameti cildinin titremesi, gözlerinden yaş akması ve kalbinin incelmesidir. Çünkü bunlar Cebrail aleyhisselamın müsafahasından olur.

Fecir doğuncaya kadar (melekler) Onların (Müminlerin) dualarına âmin derler. Fecir doğunca Cebrail (aleyhisselam) meleklere; gidiyoruz gidiyoruz der. (Bunun üzerine melekler); derler ki, ya Cebrail! Allâhü Teâlâ, ümmet-i Muhammed’in ihtiyaçlarını ne yaptı?

(Cebrail aleyhisselam) der ki, Allâhü Teâlâ onlara nazar etti (baktı) ve dört kişi müstesna onları af ve mağfiret etti. Derler ki, bu dört kişi kimlerdir? (Cebrâîl aleyhisselam) der ki, devamlı şarap içen, ana— babaya âsi olan, akrabalık haklarına riayet etmeyen ve müşahin (Eshâb-ı kiram sordu: Ya Resulullah! Müşahin kimdir? Üç günden fazla (Müslüman) kardeşi ile konuşmayandır, buyurdu. (Tenbîh-ül-gâfilîn)

İlgili Makaleler

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

“Onlar (melekler) bize selam vermek ve bize şefaat etmek için (yeryüzüne) inerler. Selam kime isabet ederse, onun günahları affolunur.

Bazı âlimler şöyle söylemişlerdir: Bu gecenin fazileti, yeryüzünde tâatle meşgul olmaktır. Melekler de; tâatlannın sevabı daha çok olsun diye yeryüzüne inerler. Tıpkı kişinin, tâatlannın sevabı daha çok olsun diye Mekke’ye gitmesi gibi. Bunun için meleklerin yeryüzüne inmesini bildiren haberlerden maksat insanları tâate teşvik etmektir.
Bazı insanlar (âlimler) de, (âyet-i kerimede geçen) “Melâike” kelimesini bazı melek gruplarına has kılmışlardır ki, onlar “Sidret-ül-müntehâ”daki meleklerdir. Ka’b hazretlerinin bildirdiğine göre:

“Sidret-ül-müntehâ’da birtakım melekler vardır (ki) ‘tan başkası onların adedini bilmez. (Devamlı Allâhü Teâlâya,) ibadet ederler. Cebrail aleyhisselamin yeri, onların ortasındadır. Onların içinde, kendisine, müminlere karşı şefkat ve merhamet verilmeyen hiç yoktur. Kadir gecesi, Cebrail aleyhisselam ile birlikte yeryüzüne inerler. (Öyle ki) secdede veya ayakta, erkek ve kadın müminlere dua eden bir melek bulunmayan bir yeryüzü parçası kalmaz.

Cebrail aleyhisselam da (o gece) bütün insanlarla müsafaha eder. Bunun alameti; cildin titremesi, kalbin incelmesi ve gözün yaşarmasıdır. Çünkü bunlar, Cebrail aleyhisselamın müsafahasından olur.

O gecede her kim üç kere lâ ilahe illellah, derse (Allâhü Teâlâ,) bir tanesiyle, (günahlarını) mağfiret eder, bir tanesiyle ateşten (Cehennemden) âzâd eder ve bir tanesiyle de Cennete koyar.”

Semaya ilk olarak Cebrail aleyhisselam çıkar. Güneşin önüne vardığı zaman, iki yeşil kanadını açar. O iki kanadı, sadece o gecenin o saatinde açar. Sonra bir melek çağırır. Bunun üzerine bütün (melekler) gelir. Bu meleklerin nuru ile Cebrail aleyhisselamın kanadının nuru bir araya gelir. Bundan sonra o gecenin sabahında Cebrail aleyhisselam ve melekler güneş ile dünya seması arasında dururlar. O gün Müminlere ve Ramazan orucunun (sevabını) umarak tutanlara; dua, rahmet ve istiğfarla meşgul olurlar.

Bu arada halka halka olup otururlar. Semanın melekleri de onlarla bir araya gelir ve onlara; adam adam ve kadın kadın sorarlar. Ta ki, falanca ne yaptı onu nasıl buldunuz? Onlar da derler ki, onu geçen seneibâdet ehli, bu sene ise bidat ehli olarak gördük. Falancayı, bir sene önce bidat ehli, bu sene ise ibadet ehli olarak gördük. Birincisine dua etmekten vazgeçerler. İkincisi için ise dua ile meşgul olurlar. Yine derler ki, biz falancayı (Kur’an-ı kerim) okurken, falancayı rükûda, falancayı secdede gördük. Onların, o geceki durumu budur, ta ki, ikinci semaya çıkıncaya kadar.

Bütün semalarda böyle yaparlar, ta ki, “Sidret-ül-müntehâ”ya ulaşıncaya kadar. “Sidre” onlara der ki: Ey bende ikamet edenler, bana insanlardan bahsedin. Zira benim, üzerinizde hakkım var ve beni sevenleri severim.

Onlar (yani melekler) ona isimlerini ve babalarının isimlerini zikrederek, kadın ve erkeklerden bahsederler. Ta ki haber Cennete ulaşıncaya kadar. (Haber ulaşınca), Cennet der ki, Allah’ım (c.c). Onları bana acele olarak gönder, bu arada, Sidre ehli ve melekler, âmin âmin, derler.” (Kadı Beydâvî tefsirinin Şehzade haşiyesi)

İbni Abbas (R.A.) dan: Cenab-ı Hakk ezeli mukadderatını; bu geceden gelecek kadir gecesine kadar olacak bütün yağmur, rızık, öldürme ve diriltme ve diğer şeyleri memur olan meleklere teslim eder. Rızık, nebatat ve yağmura ait hususları Mikail’e; rüzgâr, zelzele, gök gürültüsü (Saika) ve güneş ile ayın tutulması hususlarını Cebrail’e; amellerin nüshasını İsrafil’e; ölüme ait olan hususları da Azrail’e teslim eder.

Nazlim

Universiteit Gent üniversitesinden 2003 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Okuyucuların dikkatini çekecek haberleri 2004 yılından beri Nazlim.NET sitesinde yazmaktayım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir