Ramazan Ayı ve Oruç Ramazan Ayı ve Oruçla ilgili Kavramlar
Mübarek Ramazan ayı ve oruç ile ilgili çeşitli bilgileri sizlerle paylaşalım istedik. Mübarek Ramazan ayında olduğumuz şu günlerde bu bilgiler eminim sizinde çok işinize yarayacaktır arkadaşlar.
Sahur, İmsak ve İftar Ramazan ayı ve oruçla ilgili kavramlar nelerdir?
1. Sahur,
2. İmsak,
3. İftar,
4. Mukabele,
5. Teravih namazı,
6. Fitre
Bu kavramları bilmemizin önemi nedir?
Ramazan ayında sahur, imsak, iftar vb. sözcüklerini sık sık duyarız. Bu sözcüklerin anlamlarını bilmek bunları doğru bir şekilde anlamlandırmamıza ve kullanmamıza yardımcı olur. Böylece oruç ibadetini doğru, kurallarına uygun bir şekilde yerine getirmiş oluruz.
Orucumuzu sağlıklı bir şekilde yerine getirmek için ne yapmamız gerekir?
Orucumuzu sağlıklı bir şekilde yerine getirmek için; niyet etmek, niyetin başlama ve bitme zamanını bilmek, tan ağarmaya başlamasından güneş batıncaya kadar orucu bozan şeylerden sakınmak gerekir.
Sahur ne demektir?
Sahur: Oruç tutmak için sabah namazından önce sahur vaktinde yemek yenir. Geceleyin kalkılan zamana “sahur”, bu zamanda yenilen yemeğe de “sahur yemeği” denir.
Sahur yemeğini yedikten neler yapmalıyız?
Sahur yemeği zevk ve neşe içinde yenir. Sahur yemeği oruca dayanma gücünü artırır. Böylece oruç ibadetinin daha kolay yerine getirilmesine katkı sağlar. Yemek bitince eller yıkanır, dişler fırçalanır. Oruç için hazırlanılır ve niyet edilir. Oruç tutmak için niyet şarttır. Niyet, akşam ya da sahurda yemek yedikten sonra “Allah rızası için ramazan orucunu tutmaya niyet ettim” diyerek edilir. Mutlaka bu cümleyi söylemek şart değildir. Zihinden geçirmekle de niyet olur. Sahura kalkmak da ayrıca bir niyettir.
Sevgili Peygamberimiz “Sahurda yemek yiyiniz., çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.” (Buhari) buyurarak sahura kalkmayı öğütlemiştir.
İmsak ne demektir?
İmsak: Sözlük anlamı, tutmaktır. Yemek yemenin yasaklandığı, orucun başlama zamanına imsak vakti denir. Sabah şafak sökmeden önceki vakit olan imsak vakti, aynı zamanda sabah namazının başlangıcıdır. İmsak vaktinin başlamasından itibaren orucu bozacak davranışlardan sakınmak gerekir. Orucun vakti akşam gün batıncaya kadar devam eder.
İftar ne demektir?
İftar: Orucun sona erdiği vakit olan güneşin battığı ve akşam namazının vaktinin girdiği zamana denir. İftar yemeğini yiyerek o günkü orucumuzu tamamlamış oluruz.
İftar Duası
Peygamberimizin iftar yaptığı dualardan biri şöyledir:
“Allah’ım, senin için oruç tuttum. Sana inandım. Sana güvendim. Senin verdiğini yiyeceklerle orucumu açıyorum. Verdiğin nimetlere şükürler olsun.”
İftar duasını bu şekilde yapmak şart değildir. İsteyenler içinden geldiği gibi istedikleri şekilde dua edebilirler.
Orucumuzu açtığımız zaman olan iftar vakti, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için bütün gün aç ve susuz geçiren oruçlunun en duygulu olduğu andır. Kendisi için akşama kadar oruç tutarak ibadet eden kimsenin duygularını en iyi bilen ve duyan Allah’tır. İftar vaktinde içten yapılan duaları kabul eder.
Ramazan ayında iftarın birlik ve beraberliğimize katkısı nedir?
Ramazanda oruç açma vaktinin ayrı bin neşesi vardır. Bütün aile bireyleri hep birlikte sofraya oturur, oruç açma vaktini gelmesini bekleriz. Ezan veya top sesinin duyulmasıyla birlikte orucumuzu dua ile açarız. Yemeğimizi yedikten sonra dua ederek Allah’a şükrederiz. Sonra akşam namazını kılar ve teravih namazı için hazırlıklara başlarız. Bu ayda camiler dolar taşar. Bu durum Müslümanlar arasında sevgi, saygı, hoşgörü, yardımlaşma ve dayanışmanın artmasına neden olur.
Mukabele ne demektir?
Mukabele: Mukabele karşılık verme, karşılıklı okuma anlamına gelir. Bir kimsenin Kur’an’ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur’an’dan takip etmesine “mukabele” denir.
Mukabele nasıl ortaya çıkmıştır?
Hz. Muhammed’e 610 yılında ilk vahyin gelişiyle başlayan Kur’an’ın indiriliş süreci, 632 yılına kadar, yaklaşık yirmi üç yıl devam etmiştir. Peygamberimizle Cebrail, her yıl ramazan ayında bir araya gelerek, o güne kadar indirilen Kur’an ayetlerini, karşılıklı olarak okurlardı. Önce Cebrail okur Peygamberimiz dilerdi. Daha sonra da Peygamberimiz okur, Cebrail dinlerdi. Bu durum Peygamberimizin vefat ettiği yıl 632 de iki kez tekrarlanmıştır. Böylece Kur’an ayetlerinin unutulmasına meydan verilmemiştir. Peygamberimizin bu davranışını kendilerine örnek alan Müslümanlar, bunu dini bir gelenek olarak günümüze kadar sürdürmüşlerdir. İşte Kur’an’ın bu şekilde karşılıklı olarak; birinin Kur’an’ı okuyup, diğerlerinin dinlemesine “mukabele” denir.
Hatim ne demektir?
Müslümanlar, ramazan ayında Kur’an okumaya her zamankinden daha çok özen gösterirler. Bunun için evlerde veya camilerde bir araya gelerek, her gün Kur’an’dan yirmi sayfa okurlar. Ramazan ayının sonuna gelindiğin de ise Kur’an’ı baştan sona bir kez okumuş olurlar. Buna “hatim” denir. Daha sonra hatim duası yapılır. Müslümanlar yüzyıllar boyu bu geleneği devam ettirmişlerdir.
Müslümanlar, ramazan ayında Kur’an okumaya her zamankinden daha çok özen gösterirler. Niçin?
Kutsal kitabımız olan Kur’an ramazan ayında indirilmeye başlanmıştır. Bu nedenle Müslümanlar Ramazan ayında Kur’an okumaya daha çok özen gösterirler.
Kur’an’ın okumak her Müslüman’ın dini bir görevidir.
Kur’anıkerim Allah tarafından Hz. Muhammed’e vahiy yolu ile bildirilmiş olan son ilahi kitaptır. Kaynağının ilahi olması nedeniyle kutsaldır ve tamamıyla Allah’ın sözlerinden ibarettir. Bu nedenle de İslam dininin temel kaynağıdır ve dini hayatımızla ilgili bilgileri ondan öğreniriz. Peygamberimiz Kur’an okumaya çok önem vermiş ve sözleriyle bunu teşvik etmiştir. “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı okuyan ve okutandır.”(Ebu Davud) Bunun için Kur’an okumak, her müminin dini görevidir. Kur’an okuyan Allah ile konuşmuş, dinleyen de Allah’ın sözünü işitmiş sayılır.
Kur’anıkerim’de insanın hem ahiret hayatına, hem de dünya hayatına ilişkin; yani insan-Allah, insanın-insanla, insanın-evrenle ve evren-Allah ilişkisi konularında bilgiler verir.
Kur’an’ın hedefi, insanları sadece bilgilendirmek değildir. Onun temel hedefi insanları bilgilendirirken, eğitmek, eğitirken düşündürmek ve insanın yaratılış amacını gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. Bunun için Kur’an, insanın aklına ve kalbine hitap eder, insanı iyiye, güzele yönlendirir, açıklar aydınlatır, öğüt verir, hatırlatır ve hayatı anlamlandırmamıza yardım eder. Kur’an’ın ilk ve son hedefi bir tek Allah’a inandırmak olduğu halde, onun ilk tavsiyesi “oku” olmuştur. İnsan okuyacak, öğrenecek, yetişecek ve kendisine yol gösterici, bir öğüt olan Kur’an’ı daha iyi anlayacaktır.
Kur’an, okumak insan ile Allah arasındaki iletişimi güçlendirir
Allah, bütün âlemlerin Rabb’idir. O terbiye eden, eğiten, koruyan, besleyip, büyüten, yarattığı her şeyin var olmasını, gelişmesini ve hayatta kalmasını sağlayan yegâne güçtür. Allah sevgisiyle yarattığı insanı yalnız ve yardımcısız bırakmaz. O, “Rab” sıfatının gereği olarak onu büyütüp yaşattığı gibi aynı zamanda eğitir. Bunun için kendi katından kitaplar göndermiştir.
Kur’an okuyan bir kimse okuduğu ayetlerin anlamlarını düşünerek anlamaya çalışır. Böylece Allah’ın öğütlerini öğrenir, davranışlarını ona göre ayarlar. Bu durum insanın iyi davranışlar geliştirmesini, bilinçli hareket etmesini sağlar. Onu düşünen, anlayan, anladıklarını yaşayan ve bunun için çaba gösteren bir birey haline getirir. Böylece Allah ile iletişimini güçlendirir.
Kur’an’ın hayatımızdaki önemi nedir?
Kur’an, hayatı anlamlandırmamıza yardım eder. O, Allah’ın insanların mutlu olması için gönderdiği bir reçete gibidir. Çünkü insanı Allah yaratmıştır. Bir şeyi en iyi onu yapan bileceğine göre; insanın özelliklerini, onun nasıl mutlu olacağını, onun için nelerin faydalı, nelerin zararlı olduğunu en iyi bilen Allah’tır. Bu nedenle Kur’anıkerim insan için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Kur’anıkerim, insanlar için bir rahmet, bir öğüt ve uyarıcı olan, kendisine tabi olanları doğru yola götüren ilahi bir kitaptır. (Bakara suresi, 185) O, doğruyu yanlıştan ayıran aydınlatıcı bir nur ve insanlar için bir müjdedir. (Nisa suresi, 174, Neml suresi, 2) Kur’an sözlerin en üstünü ve en güzelidir. Onda insanları dünyada ve ahirette mutluluğa ulaştırmayı amaçlayan öğütler bulunur. Aklı, bilimi, evrensel ilke ve değerleri öne çıkaran; insanı erdemli, dürüst ve güvenilir olmaya yönelten evrensel ilkeler yer alır. Kısaca Kur’an’ın insanın hayatını anlamlandırabilmesi için önerisi şudur: Oku, düşün, anla ve yaşa.
Teravih namazı ne demektir?
Teravih namazı Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için, ramazan gecelerinde kılınan sünnet bir namazdır. Peygamberimiz bu namazı kılmış ve Müslümanlara da kılmalarını öğütlemiştir.
Teravih namazı ne zaman kılınır?
Yatsı namazından sonra, vitir namazından önce kılınır. Ülkemizde genelde yirmi rekât olarak kılınması bir gelenek haline gelmiştir.
Teravih namazı ikişer veya dörder rekat olarak kılınabilir. İki rekat olarak kılındığı zaman sabah namazının sünneti, dört rekat kılındığı zaman ise ikindi namazının sünneti gibi kılınır. Teravih namazı cemaatle kılınabileceği gibi, yalnız da kılınabilir.
Teravih namazının birlik ve beraberliğimize katkısı nedir?
Teravih namazı insanlar arasındaki sevgi, saygı, kaynaşma, dostluk ve arkadaşlık bağlarının kuvvetlenmesine katkı sağlayan önemli bir ibadettir.
Fitre nedir Fitre ne demektir?
Ramazan ayında Müslümanların yerine getirmeleri gereken ibadetlerden biri de fıtır sadakasıdır. Halk arasında buna “fitre” denir. Zekâttan ayrı olarak, zengin sayılan her Müslüman yılda bir kez muhtaç kimselere “fitre” verir. Fitre, zekâta göre daha küçük çaptaki bir yardımdır. Bunda belli bir yaşa gelmiş olma şartı aranmaz. Bir ailedeki bütün bireylerin fıtır sadakasını büyüklerinden biri verebilir. Fitre miktarı kişinin ekonomik düzeyine, maddi durumuna göre değişmektedir. Ülkemizde fitrenin miktarı her yıl müftülüklerce açıklanır.
Fitreyi ne zaman vermemiz gerekir?
Fitre bayram namazından önce verilir. Böylece fakir kimselerin bayram ihtiyaçlarına katkıda bulunulur.
Peygamberimiz Fıtır sadakasının önemini şöyle ifade etmiştir:
“Fıtır sadakası, oruçluyu yanılarak söylediği kötü sözlerin günahlarından temizler, yoksullar için bir azık olur. Kim onu bayram namazından önce verirse kabul edilmiş bir fitre sadakası olur. Bayram namazından sonra verirse normal bir sadaka olur.”
Fitrenin önemi nedir?
Zekât, sahip olduğumuz malın, fitre de sağlık içinde bayrama ulaşmamızın şükrüdür. Fitreyi alan kişi bununla bayram ihtiyaçlarını karşılar. Böylelikle zenginler yoksulların bayram sevincine katkıda bulunmuş olurlar. Fıtır sadakası insanlar arasındaki sevgi, saygı, paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma bağlarının kuvvetlenmesine katkı sağlayan önemli bir ibadettir.