Adam Fawer Sözleri
Adam Fawer sözleri sayfamızda, şu anda [yh yyil=1970] yaşında olan ve çıkardığı romanlar pek çok dile çevrilen Amerika’nın en ünlü yazarlarından Adam Fawer’in sözlerini paylaşacağız.
Öncelikle kendisini biraz tanıtalım ve daha sonra söylediklerine geçelim. 1970 yılında doğmuş ABD’li roman yazarı. Kariyeri boyunca bir çok ödül almıştır ve hala bazı romanları bir çok dile çevrilmiştir. Adam Fawer cümleleri o kadar sade bir anlatımla kullanır ki olasılıksız ve empati romanları bunlara örnektir.
En Güzel Adam Fawer Sözleri
Hayatından silmek istediklerini gerçekten sil, Çünkü geri dönüşüm kutusunda bekletirsen; sistemini yavaşlatır!
İnsanı en çok üzen şey; Ummadıkları kişiler adam olurken, adam sandıklarının insan bile olamamş olmasıdır.
Gerçekten seviyorsan eğer uzaklık gözünü korkutmamalı. Çünkü asla unutma; yanındayken bile uzaktı bazıları.
Her gün kendimi biraz daha iyi hissedebileceğimi umarak kalkıyorum. Bazen öyle de oluyor. Sonra gece çöküyor ve o hala yok.
Bil ki geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek. Unutma; ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek.
Nokta her zaman bir son demek değildir, bazen kendinden sonraki harfin büyük olacağını gösterir.
Yaşadıklarınız unutulur, söyledikleriniz unutulur fakat hissettirdikleriniz asla unutulmaz.
Tahmin etmek imkansızdır. Ama şimdiki zamanı çok iyi bilirsen geleceği kontrol edebilirsin.
Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada, Bazen kaybetmek en doğru seçimdir. Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.
İyikilerin keşkelerini geçsin bu hayatta. Çünkü zamanı geri çevirmek için saatin yelkovanı ile oynamak fayda sağlamaz.
Unutma; Kimse unutulmayacak kadar sonsuz ve sonsuza dek sevilecek kadar değerli değil aslında.
Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız, ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar.
İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.
Düşün: Kör, sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar ve sağır ölüyor. Dilsiz köre, sağırın öldüğünü nasıl anlatır? Seni sevmek; sadece dilsiz kalmak değil, dilsizin böylesi olmak işte!
Satranç hayat gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin oyunu.
Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci; sahneye fırlayıp Romeo’nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştir. Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı ama aşk her şeye rağmen yaşanmalı.