Andre Gide sözleri sayfamızda, 81 yaşında Paris’te ölen yazarın kitaplarından alıntıları ve söylemiş olduğu güzel sözleri okuyacaksınız.
Andre Gide, 22 Kasım 1869 Fransa Paris doğumlu 1947 yılında Nobel edebiyat ödülünü almış yazardır. 19 Şubat 1951 yılında 81 yaşında iken Paris’te ölmüştür. Roman, öykü, gezi ve deneme yazıları da dahil bir çok eseri bulunmaktadır. Aşağıda Andre Gide’nin aşk sözleri dahil bir çok konuda söylediği özlü sözleri yer almaktadır.
En Güzel Andre Gide Sözleri
Hüzün, dinmiş bir coşkudur, başka bir şey değil.
Aptal görünmeye çalışmak en büyük akıllılıktır.
Güzel geleceği bekleyerek ihtişamlı gençliklerimizi eskitiyorduk.
İhtişam baktığın şeyde değil bakışında olmalı.
Bilge kişi, her şeye şaşan kişidir.
Sevgi içinde gelişiriz, ama kendimizi tanımayı birbirimize karşı çıkarak öğreniriz.
Zihin, sık sık kalbin oyununa gelir.
Kuşkular, mutluluğu bize haram etmeye yeter.
Sevgide asla yanlış olmaz.
Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez.
İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir.
Ağzım susuyor diye, yüreğim de dinleniyor mu sanırsınız?
Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır.
En güzel çiçek, en tez solandır.
Onu sevmemek, ona ihanet etmek olurdu.
Gerçek aşk insanı şaşkına çevirir, utanıp kızarmadan yaşanmaz. Aşk’ın içinde hiçbir zaman kötülük bulunmaz.
Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği bir şeyi bırakın o yapsın, siz yapmayın.
İnsan genellikle mutluluğun kıymetini kaybedince anlar.
Önemli olan tasvir etmek değil, görünenin altındaki gerçeği keşfetmektir.
Din, insanları daha iyi yapmaz.
Gerçeği arayanlara inanın. Bulduklarını iddia edenlerden çekinin.
Hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılır.
Kendi kendinin mutluluğuna engel olmak yolunda insan fevkalade beceriklidir.
Dostluk aşkın bekleme odasıdır.
Her İsviçreli kendi buzulunu içinde taşır.
Yükümüz ne kadar ağır ve zahmetli olursa, ruhumuzu o oranda eğitir ve yüceltir.
Arzular! Hiç mi yorulmayacaksınız?
Bağışlamak ile göz yummak arasında sadece bir adım vardır.
Hissettikleri sıkıntıyı yaymak büyük kalplere yakışmaz.
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan, yeni okyanuslar keşfedemez.
Bütün ömrü boyunca açıklamalar bekler insan.
İnsan kocamış bir çocuktan başka bir şey değildir.
Önemli olan iyileşmek değil, dertleriyle bağdaşarak yaşamaktır.
Yaşam, çok zalim bir öğretmendir. Önce sınav yapar, sonra dersi verir.
Ne kadar süreceksiniz, bekleyişler? Siz bitince yaşayacak kadar bir şey kalacak mı bize?
Dünyanın en büyük ihtiyacı güven ve sevgidir.
Ağlamak istiyordum ama kalbimin bir çölden bile daha kurak olduğunu hissettim.
Bir gün yanımdan ayrıldığı zaman, çok duyacağım eksikliğini.
Olmadığın insan olarak sevilmektense olduğun insan olarak nefret edilmek daha iyidir.
Bir kadınla tartışmaya başladın mı kaybettin demektir.
Fikirler çiçekler gibidir. Sabah toplananlar en uzun süre taze kalanlardır.
Eğer aşktan söz edildiğini duymasa, hiçbir zaman sevemeyecek insanlar vardır.
Ondan kaçmak için bir kitaba başlıyorum, sonra onu bir başka kitabın içinde yine buluyorum.
İnsanları hayatlarının yalnızca bir anına dayanarak yargılamaktan sakınalım.
Sizinle karşılaşmadan önce hayatımda bir hikaye yoktu.
Aşk asla kötülük barındırmaz.
Arkadaş, insanların sana sundukları gibi benimseme yaşamı. Yaşamın daha güzel olabileceğine inandır kendini.
Bolluk ve rahatlık korkaklar yetiştirir. Güç koşullar güçlülüğün anasıdır.
İnsan kendini sürükleyeni isteyerek izlediği vakit bağını hissetmez ama direnmeye, uzaklaşarak yürümeye başladığı vakit çok acı çeker.
Umutsuzluk nedeniyle korkup kaçma. Umut umutsuzluğun ötesindedir. Aş, yürü, geç onu. Karanlık geçidin ötesinde, ışık bulacaksın.
İnsan yalnız tek bir istemeli ve durmadan hep onu istemeli. O zaman onu elde edeceğimizden emin olabiliriz.
Küçük çocuklara benzemedikçe cennete giremezsiniz.
Ruhumuz bir değer kazandıysa, başka ruhlara göre daha candan tutuştuğu için kazandı.
Güzel geleceği bekleyerek görkemli gençliklerimizi eskitiyorduk, işte burada hata yapıyorduk.
Beni kendimden uzaklaştıracak bütün uğraşlar için şükürler olsun.
Durgun durgun yaşamaktansa, acı bir ömür daha iyi.
Kitabım kendisinden çok, kendi kendinle ilgilenmeyi öğretsin sana. Sonra kendi kendinden çok, kendi dışında kalanlarla ilgilenmeyi.
Gerçeği arayanlara güven ve onların bulduklarından şüphe et.
Karanlığa küfretmektense, bir küçük ışık yakın, daha iyi edersiniz.
Herkes ancak ilgi duyduğu şeyleri görür.
İnsan, bir ayağı çukurda olunca onu bir nebze olsun yaşatmayı vaat eden her şeye gülümsüyor.
Nice hastalıklar vardır, elde olmayanı istemekten gelir.
Çok yapılan tenkit ve çıkışlar şiddetini kaybeder. Tıpkı bir tanesi insanın ayağını acıtan çakıl taşının, pek çoğunun üzerinde yüründüğünde tesirini kaybetmesi gibi.
Herkesin hile yaptığı bir dünyada, gerçek insan bir şarlatan gibi görünür.
Dar kapıdan girmeye çabalayın. Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı büyük ve yol geniştir. Bu kapıdan girenler çoktur. Yaşama götüren kapı ise dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar çok azdır.
Ağlamak istedim ama yüreğimin bir çölden daha çorak olduğunu hissettim.
Çocukluktan beri yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapmaktan, sadece etrafımızdakiler “bu işi yapamaz” dediği için, kim bilir kaç kere vazgeçmişizdir.
Sırf yapacak daha iyi bir şeyimiz olmadığından, her gün tekrarladığımız şeyler var.
Birkaç zamandır rahatsızım. Tabii mühim bir şey değil. Sadece biraz fazla hasretle seni bekliyorum sanırım.
Her türlü kötülüğü yapmaya muktedir iken, kötü bir şey yapmamak: İşte, budur iyilik.
Her dalganın çekilişindeki güzellik kendisinden öncekinin çekilişine borçludur; her çiçek kendi meyvesi uğrunda solmak zorundadır; meyve de düşmedikçe, ölmedikçe, yeni çiçekleri sağlayamaz. Bahar bile kışın yasından hız alır.
Birbirimize söyleyecek onca şeyimiz varken bu utanç, bu huzursuzluk, bu yanlış durumda olma hissi, bu felç hâli, bu dilsizlik neden?
Yerinmeler, acınmalar, pişmanlıklar, arkadan bakınca geçmişin sevinçleridir. Geriye bakmayı sevmem ve geçmişimi uzaklarda bırakırım, tıpkı bir kuşun uçmak için gölgesini terk etmesi gibi. Her sevinç bizi bekler hep; fakat her zaman yatağı boş bulmak, yalnız olmak ve kendisine bir dul gibi gelinmesini ister. Her sevinç, günden güne bozulan çölün kudret helvasına benzer. Platon’un anlattığı, hiçbir tasın içinde alıkonulamayan Ameles kaynağının suyunu andırır. Her an, getirdiği her şeyi alıp götürür.