Aziz Nesin Sözleri

Aziz Nesin Sözleri Kısa

Zamanında çok eleştirilen ve bir kesim tarafından da günümüzde ne kadarda haklıymış denilen bir dönemin en önemli yazarlarındandır. Bir çok eseri söyleşisinin yanında kısa öykü, tiyatro ve şiir dallarında pek çok yapıtı da vardır. Güldürerek düşünmeye çalışan ender yazarlardan birisidir.

Aziz Nesin Sözleri

Aziz Nesin Sözleri

Türk milleti hakkında söylediği sözler hala tartışılan şair ve yazarın siyaset, aşk üzerine söylediği özlü sözlerini bu yazımızda bulacaksınız arkadaşlar. Aziz Nesin Türk halkının yüzde 60’ı aptal sözü de aslında dil sürçmesinden kaynaklanmış çünkü darbe anayasasına oy veren yüzde 92’yi söyleyecekmiş ama o şekilde söylemiş. Bunu da geçenlerde vatan gazetesinden okudum.

Bir yanlışlık var; sen bu denli güzel, ben bu denli sevdalı olmayacaktık.

Haritalara baktım, hiçbirinde evin yok. Ansiklopedilere baktım, hiçbirinde resmin yok. Sözlüklere baktım, hiçbirinde ismin yok. Aynada kendime baktım, seni gördüm. Benden başka yerin yok.

İnsan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur.

Hayalim; Küçük bi çocuğa ‘ne kadar seviyorsun’ dediğinde, açıp elini iki yana ‘işte bu kadar’ derken ki o masum sevgiyi bulmaktı.

Kolayca akmaz bilirsin bir erkeğin gözyaşları; ama eğer erkek ağlıyorsa, asla sahte olmaz gözyaşları.

Aziz nesin aşk sözleri. Uslanma hiç hep deli kal. Büyüme sakin çocuk kal. Es deli deli böyle kal. Son harmanında sevdanın, tüken toz toz savrula kal. Suç üstü bulmalı olum. Ölürken de sevdalı kal.

Seni, annen kadar sevecek ve baban kadar merak edecek hiç kimse yoktur; O yüzden kimse bana aşk’tan bahsetmesin.

İlgili Makaleler

Aynı kağıdın arka ve ön yüzleri gibiyiz. Sonsuza dek beraber; ama hiçbir zaman birbirlerini görmeyen.

Aşığım sana cümlesinin sonundaki a harfi terk etti seni. O da üzülmüyor gittiğine, Sen hala Aşığım San beni .

Bilirsin günahları yazan melek soldadır. Hatta bundandır kalbin solda olması. Çünkü belkide aşk, yaşanılan en büyük günahtır.

En güzel şiir matematiktir. Yeryüzünde şimdiye dek İki kere iki dört eder’den daha güzel bir dize yazılmamıştır sanırım…

Hayatım süresince boyum kadar kitap yazdım ama beni sevmeyenler buna da mazeret bulup -onun zaten boyu kısaydı diyebilirler.

Bir tohum verdin çiçeğini al. Bir çekirdek verdin ağacını al. Bir dal verdin ormanını al. Dünyamı verdim sana bende kal.

Diyorlαr ki”eskiden böyle değildin αrtık içine kαpαndın.”Dedim ki:”İçindekiyle yetinen bu kalp artık sizi ne yαpsın.

Neden evlilik yüzüğü, yüzük parmağına takılır ki ? “Çünkü başka hiç bir parmağımızdan, direk kalbe giden bir damar yoktur.

İçimde bir merak öyle bir merak ki ölümümden bir ay sonra bir güncük yaşamak ve dostu düşmanı suç üstü yakalamak.

İyi insαn lαfın üstüne gelir” demişse eskiler, Ve ben sürekli seni konuştuğum halde gelmiyorsan; demek ki iyi bir insan değilsin.

Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, diyerek yaşattığınız yılanların bir sonraki hedefi siz olursunuz.

Hayat bir sınavsa eğer hiç uğraşma, adını yaz ve çık. Belki sınıfta kalırsın; ama adının altında bembeyaz bi sayfa bırakırsın.

Bahse Girerim Yarın Bir Yobaz Çıkıp, Tuvalete Gitmek Günah Diye FETVA Verse, Tuvalete Gitmeyecek ve Altına Yapacak O Kadar ÖKÜZ Var ki Bu Ülkede.

Korkmuyorum diyenler, ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar yada bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar.

Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde…. Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor… Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim … Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde …

Yıkılmasın diye dağlar, Ah! çekmiyorum. Kendimi yıkıyorum, Dünyayı yıkmıyorum…

Bir gün bu ülkenin başucuna bir not yanağına da bir öpücük kondurup gideceğim. çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim…!

İnsan, insan gibi, insan olarak hür olmasını bilmezse, hür olamazsa, o zaman kurtlar, kuşlar gibi hür sanır kendini.

İşin zoruna gideceksin. Her zaman zoru dene… Zoru yapamasan bile, zoru yapmaya çalışarak hiç olmazsa kolayını yaparsın.

Nasıl görmezse göz kendini Kendimi arıyor bulamıyorum.

aziz nesin siyasi sözleri En uyduruk kira davasının bile 2 yıl sürdüğü ülkede,17 yaşındaki gencin idam davası birkaç haftada görüldü ve sonuçlandı.

En güzel şiir matematiktir. Yeryüzünde şimdiye dek “iki kere iki dört eder”den daha güzel bir dize yazılmamıştır sanırım.

Korku, en beşeri duygudur. Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandılar. Oysa ben korkarım. Ne var ki, bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek, açıklamak duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. Korkarım, yine söylerim.

Bırak olmasın mezar taşımız, bir okul bahçesine gömsünler bizi çocuklar koşsun üzerimizde…

Tembellerin çalışma günü yarındır.

Yoksulun tek silahı çalışmaktır.

Dar yerden çıkanlar geniş yerlere sığmazlar.

Eskisi olmayanın yenisi de olmaz.

Nasıl bittiyse bundan öncekiler, bu da biter.. Bite bite sonunda bende biterim.. Olur biter !

Kadının aşka bakışı; ‘bir sen, bir ben, birde bebek’ken, Erkeklerde bu durum; bir sen, bir ben, birde yedek’ tir.

Üşümek varsa bu sıcağın yokluğudur, Karanlık varsa ışığın yokluğu. Eğer her yer karanlık ve sen üşüyorsan işte bu onun yokluğu.

Belki sıkıca sarılabileceğimiz bir sevgilimiz olmadı, belki yalnızız; ama bilinsin ki adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız!

Yatağına yatınca; Yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan, Anla ki yalnızsın…

Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur, Zamanında o’na güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum” diye bir şey vardır.

Türk erkeğinin dünyanın en kıskanç erkeklerinden biri olmasının sebebi; Sevgililerine değil, kendilerine güvenmediklerindendir.

Ne ölünün αrkαsındαn konuşulur, ne de gidenin. Çünkü hα ölmüştür, hα gitmiştir kαlαn için.

Terk eden kişinin gittiği yerde aradığını bulamayınca dönüp ‘özledim’ demesi; özlediğinden değil, eşek gibi pişman olduğundandır.

Al yalnızlığını gel! Korkma, sıkılmayız. Senin yalnızlığın benim yalnızlığımla konuşur, biz ikimiz susarız!

Bazen insan öyle özlenir ki.. Özlenen bilse, yokluğundan utanır…

Ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız. Ve ne kadar gitmek zorunda olsakta, kalmaktan yanadır sol yanımız

Nazlim

Universiteit Gent üniversitesinden 2003 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Okuyucuların dikkatini çekecek haberleri 2004 yılından beri Nazlim.NET sitesinde yazmaktayım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir