Dokunaklı Sözler
Dokunaklı sözler kısa sayfasında, can acıtan dokunaklı halinizi anlatacak dosta, sevgiliye, en ağır dokunaklı sözler yer alır.
Bu sayfada
Dokunaklı Sözler
İnsan bazen öyle yoğun duygulara kapılır ki, ne yapacağını şaşırır ve kendini kaybeder. Bazen de öyle bir boşluğa düşer ki durumunu kimseye anlatamaz. Biz bunlara dokunaklı ve bir o kadarda insanın içini acıtan duygular deriz. İşte bu dokunaklı sözler kısa sayfasında, can acıtan en dokunaklı sözler, dosta dokunaklı sözler, sevgiliye dokunaklı sözler, en ağır dokunaklı sözler yer alır.
Yazarlar tarafından seçilmiş en dokunaklı 10 söz:
- Çok zor durumdayım yar. Bu uzun denizlerin derinlerinde beni boğma.
- Ne olursun. Gel, sen tut beni düşmeden.
- Dilerim ki o taş kalbin kapıma dayansın.
- Ağlama yüreğim yar gelmez. Gelse de artık fark etmez.
- Gece güzel ama mahvetmek üzereyim yalan yok.
- Gönlümüzden geçenleri söyleyemedikten sonra ne işiniz var ki ömrümüzde.
- Ben en güvendiğim yerden başım eğik döndüm.
- Kazanmayı isterdim kaybetmeyi değil ama olmadı yar.
- Bıraktım, bıraktım valla senin yolun bayırlı.
- Bugün seni tekrar sevmeyi denedim. Sonra fark ettim ki, bazı şeylerin tekrarı yok.
Dosta dokunaklı sözler
Çok bağırdım, duyulmadı. Artık, fısıldamam bile.
Seni senden çalmışlar. Ne derin yalnızlık.
Geride bıraktıkların mı var? Boş ver. Sana iyi gelen insanların geride ne işi var?
Yalnızlaşmışız iyice, üstelik de alışmışız. Hiç beklentimiz kalmamış dosttan bile.
Sende başını alıp gitme ne olur. Ne olur tut ellerimi. Hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar, hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar.
Gönül kapılarımı sonuna kadar açtım. Kaderime söz verdim seni alnıma yazdım. Aşkın bir alev olsa yakar mı bu canımı? Uzanamam ben sana bu acıtır canımı.
Öyle bir yerdeyim ki şimdi; ne seni sevebiliyorum, nede senden başka birini!
Ömrümün her gününde, asırlık elem saklı. Adın kalbime mühür artık, dilde yasaklı.
Nesine yar nesine, ölürüm ben sesine, bir daha vursa idi nefesim nefesine. Canım sese mi geldin, kadem başa mı geldin, sağ olsam gelmez idin, öldüm yasa mı geldin? Saçın yüzüne perde, yüreğim düştü derde, ayaküstü duramam, seni gördüğüm yerde.
Deniz gözlüm benim senin için hazırım, eğer ölüm gerekse ölmeye giderim, yemin olsun seninim çocuklar gibi şenim deniz gözlerinde hayat bulur gözlerim. Yüreğim acır inan senden uzak kalmasın o deniz gözler benim başkası hiç bakmasın.
Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.
Aynı kitapları okur, aynı filmleri izler, aynı müzikleri dinlerdik. Herkesten farklıydık biz, biz gerçekten ayrıydık. Şimdi ne okusam, ne izlesem, ne dinlesem hemen elim telefona gidiyor sonra o eskidendi diyorum çünkü biz artık gerçekten ayrıydık.
Acıya sabredersin adı metanet, insanlara sabredersin adı hoşgörü olur. Dileğe sabredersin adı dua, duygulara sabredersin adı gözyaşı olur. Özleme sabredersin adı hasret, sevgiye sabredersin adı aşk olur.
Ağlama anne benim için ağlama, bende herkes kadar aldım acılardan. Ağlama anne benim için ağlama bende herkes kadar yandım.
Ne dokunaklı bir sözdür bu; Herkese yetişir kendine geç kalırsın.
Cahildim dünyanın rengine kandım. Hayale aldandım, boşuna yandım. Seni ilelebet benimsin sandım. Ölürüm sevdiğim zehirim sensin. Evvel ‘im sen oldun, ahir ‘im sensin.
İlk değilsen bile son aşkım olup kal, senden öncesini yaşamadım sayarım, böyle bir aşka ömür vermeye değer, dillenir de nazara gelir diye korkarım.
Yalnızlığımda çoğalıp, kalabalıkta eksiliyorum ve öylesine kalabalık ki yalnızlığım; ne yana dönsem sana çarpıyorum.
Hayat ne garip. Yaşarken elinden tutan yok, öldüğünde ise herkes omuzunda taşıyor.
İşte gidiyorum, bir şey demeden, arkamı dönmeden, şikâyet etmeden. Hiçbir şey almadan, bir şey vermeden, yol ayrılmış, görmeden gidiyorum. Ne küslük var, ne pişmanlık kalbimde, yürüyorum sanki senin yanında, sesin uzaklaşır her bir adımda, ayak izim kalmadan gidiyorum.
Yağmur dökülüyor şehrime. Bardaktan boşalırcasına. Bu son diyorum, bu son! Her defasında bitirdiğim yerden başlıyorum yine sana.
Kısa dokunaklı sözler
Aşk her şeyi affeder diyorlar. Seni affettim ama kendimi affedemiyorum.
Al aklım gibi hissimi. Al çünkü özlüyorum
Ne yaparsam yapayım, dağılmıyor içimdeki duman.
Çözemezsin, yok. Bu düğüm kördür. Ah bu gönül tutuşur yine son bir kaç gündür.
Hiçe bağırıyorum sesimi duyun. Sizi seveni üzün, düzene uyun.
Karanlıktaysan, gölgen bile seni yalnız bırakır.
Dayanırım sensizliğe zorlasam. Ne yaparım bir gün beni sormasan?
Sen yağmur gibi yağmadın ki ben toprak gibi kokayım.
Öyle dalmışım ki hayallere, yaşadığımı unutmuşum.
Bulutlar ağlamasaydı, yeşillikler gülemezdi.
Yürek ay gibidir. Vakti gelince tutulur.
Kolay diyorsun, gel bir de sen yaşa sensizliğimi.
Ben burada sen orda hasret bitmez büyür sevda.
Keşke yanımda olsaydın demiyorum, biliyorum ki; isteseydin olurdun.
Anlatırken tut elimi uykuya dalıp gitsem bile bırakıp gitme sakın beni.
Yalnızlığım bir çığlıktı, hepiniz mi sağırdınız?
Sevme sevsinler sana önem versinler. Ağlama ağlat ki kıymetini bilsinler.
Üzmeyin, kırmayın, kıymet bilin. Hayatta geri dönüşü olmayan yollar var.
Uzaklaşmak iyidir. Birinden, bir şeyden. Uzaklaşmak bazen, yakınlaşmaktan da iyi gelir.
Hayat da paylaşmaya değer bildiğin bir sır varsa eğer haykırıp dağlara taşlara, anlatmalıymış meğer.
Gözlerinde menevişler, denizde martılar gibi bakışların köpük köpük, sonsuzluğu anlatır gibi.
Sevgiliye dokunaklı sözler
Tutamadım verdiğim sözleri, silemedim yaşlı gözlerini. Ölüm yakın görüyorum izlerini, hadi son bir kez tutayım ellerini.
Yemyeşil bir deniz senin gözlerin ne bir sandal, ne bir ada, ne bir sahil var boğuluyorum.
Çalacak bir kapım yok, mutluluğa hasretim artık sokaklar benim, görüyorsun değil mi?
Gel beni kendinden mahrum etme ne olur. Bu hayat sen yoksan, zehir olur. Duy beni duy ne olur.
Bir sen anlarsın dilimden bilirim. Çünkü elinle koymuş gibi bulursun nerden ve nasıl acıttığını.
Sen adamım bakma öyle sileceksen beni bir kalemde. Ellerin okşamasın saçlarıma ak düşecekse.
Tutma benim gibi onun elini. Onu benim gibi sevme. Ben kimseyi sevmedim senin gibi, sende benim gibi sevme.
O günlerden bir rüzgar eser ümitlerin seni terk eder senden o bakışları gizler, kapkaranlık bir keder.
Hani verdiğin sözler, hani ellerin nerde? Hani huzur bulduğum, deniz gözlerin nerde? Hani sen hep benimdin? Şimdi nerdesin nerde?
Vazgeçtim gözlerinden, vazgeçtim sözlerinden, bir ah de yeter sessizce kimsesizce gönderdim dudaklarımı.
Aşkınla başım dönerken, vursalar ölemem.
Hani o bırakıp giderken seni bu öksüz tavrını takmayacaktın. Alnına koyarken veda buseni yüzüne bu türlü bakmayacaktın.
Gelse de en dokunaklı sözler dilime, uçacak sanırım bir kaç kelime, bir alev halinde düştün elime.
Vur kadehi ustam bu gecede sarhoşuz. Kalan sağlar bizimdir acıdan mayhoşuz. İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze. Bundandır böyle dibe vuruşumuz.
Rüzgar ve martı sordular seni, neredesin? Nasıl derim terk etti, bırakıp beni gitti? Anladılar ki aşkımız bitti. Alay ettiler benle hep, sen oldun bunlara bak sebep.
Sevmek kadar sevilmekte bir acının yara bandıdır ama gerçekten sevmek yar değil yardan yara almaktır.
Uğruna ödediğin bedeller, mutluluğuna gölge düşürüyorsa, hak ettiğin mutluluk sana biraz pahalıya mal olmuştur.
Son arzun nedir diye gelip te bir sorsalar, haykırış olur sesim, sen yine sen der. Canım seni ister, seni diler, özler beni bırakma ele ateşlerim söner.
Nikâh masasına oturdun işte, dayanmak çok zormuş, böyle sevince. Sana mutluluklar, sözüm kardeşçe, at artık imzanı, git bir an önce.
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçtin, bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin. Ne çok sevmiştim seni, ne çok hatırlar mısın? Bir bahar seli gibi dalımdan akıp geçtin.
Sensiz geçen aylar senelere vurdu. Gerçekten yürekten sevmek bu kadar zor muydu? Şimdi bana belki pişmansın ama neye yarar benimle olsaydın ölümüne kadar.
Acıtan En Dokunaklı Sözler
Sanki asla gerçekleşmeyeceğini bildiğim bir şeyi bekler gibiyim.
Ne dokunaklı bir sözdür bu; “Herkese yetişir kendine geç kalırsın.”
Ömrümün her gününde, asırlık elem saklı. Adın kalbime mühür artık, dilde yasaklı.
İçimde büyük depremler oldu ama senin yerin hiç sallanmadı.
Yüreğim hep gururuyla övündü. Burada gidene dur denilmiyor!
Uzaklaşmak iyidir. Birinden, bir şeyden. Uzaklaşmak bazen, yakınlaşmaktan da iyi gelir.
Yağmur dökülüyor şehrime. Bardaktan boşalırcasına. Bu son diyorum, bu son! Her defasında bitirdiğim yerden başlıyorum yine sana, aşka.
Her şeyin kıymetini bilirim ben. Bana ışığın kıymetini göstermen için dünyamı karartmana gerek yok.
Yalnızlığımda çoğalıp, kalabalıkta eksiliyorum ve öylesine kalabalık ki yalnızlığım; ne yana dönsem sana çarpıyorum.
Bu ayrılık akşamında, gözyaşıma boğuldu dünya. Sorma bana sensizliği, sorma bana gücün yoksa gelen aynı giden aynı, bırak beni yalnızlığıma.
Bir hayaldin öncesinde, adın konmuş aşk dilinde. Ben senin sadece imkânsızındım. https://www.nazlim.net Kelimeler tükendi de, sen bitmedin bak içimde.
Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış, gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi, ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek. Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken.
Çok saçmaladım, bağışla. İnsanın kalbi darmadağın olunca, kafası da karışıyor. Mümkünse, söylediklerimi unuturken beni aklından çıkarma.
Hasretim senelere dönse de ne aşkına bedduam ne de sana kinim var, bin bir dert çektirsen de seni mahşere kadar sevmeye yeminim var.
Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi gitmektir.
Hayat ne garip. Yaşarken elinden tutan yok, öldüğünde ise herkes omuzunda taşıyor.
Bazen nasılısn demeye cesaret edemezsin çünkü başkalarıyla mutludur bilirsin
Varlıgim degerini bilmeyenlere,yoklugum kapak olsun
Sev seni seveni başıdazlak kelise
Sevme seni sevmeyeni mısıra sultan ise
sen gözlerımde bir ateş damarlarımda kansın.bırak bu gönlümü ızdırapla yansın sevmek negüzel duygu sevmeyenler utansın…..
Ben ne diyeceğimi bilemiyorum ama bir şey demiyorum herkesin düşüncesini almak istiyorum.