Elif Şafak Sözleri

Nazlim

1 yıl önce

Elif Şafak sözleri, yazarın kitaplarında geçen aşk, ölüm, eşitlik ve yaşam üzerine ilham verici alıntılardan oluşur. Bu sözler düşündürücü olduğu kadar ders verici özelliğe de sahiptir.

Elif Şafak, 25 Ekim 1971 yılında Strazburg, Fransa’da doğdu. İlk kitabı Kem Gözlere Anadolu 1994’de yayınlandı. 2009’da yayınlanan Aşk isimli romanı ile satış rekorları kırdı. Aşkın 40 Kuralı kitabı ile BBC’nin “Dünyayı Şekillendiren 100 Roman” listesine girdi. Evli ve iki çocuk annesi olan Elif Şafak Türkiye’nin en çok kazanan yazarıdır. Bu yazımız içerisinde Elif Şafak’ın aşk sözleri de dahil olmak üzere en güzel, kısa ve anlamlı 100 alıntısı hazırladık.

İşte 100 Elif Şafak sözü:

“Herkes yalnızdır.¹“
“Aşk bir milâd demektir.²“
“Savaşta kim masum kalır?³“
“Nankörlük şeytana mahsustur.”
“İnsan yalnız doğar, yalnız ölür.⁴“
“O gitti gideli ruhum çorak kaldı.”
“Attığınız gül yanlışlıkla taş anlaşılır.⁵“
“Sen ne söylesen bana bal gibi gelir.”
“Yaşam yalnızlıktır, derin bir yalnızlık.⁶“
“Sakın kendi doğrularını putlaştırma.”
“Kendine rağmen yaşamak bir sanattır.”
“Senin gönlün değişirse, dünya değişir.”
“Rengarenk yamalı bir bohçadır ruhumuz.⁷“
“Tehlike insanın en az beklediği yerden gelir.⁸“
“Sen sen ol, demokrasiyi gül bahçesi sanma.⁹“
“Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır.”
“Bilgi zor bir emanettir taşımasını bilmeyene.”
“Şu fani dünyada rüzgar çabuk yön değiştirir.”
“Aşkın olduğu yerde, er ya da geç ayrılık vardır.”
“Hoca hocayı takkede, deli deliyi dakkada bulur.”
“Aşk yeryüzündeki en eski, en dirençli gelenektir.”
“Acı, ne çok acı vardı her yerde ve herkesin içinde.”
“Keder, çok az kişinin gücünün yettiği bir ayrıcalıktı.”
“Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır.”
“Kendi içine yolculuk eden kişi sonunda arzı dolaşır.”
“Aşk mesafe yüzünden ölmez, şüphe yüzünden ölür.”
“Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın.”
“Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir.”
“Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.”
“Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur.”
“Baktım çözülecek gibi değildi, bir düğüm de ben attım.”
“Ya aşkı öğret bana, ya da aşkın yokluğuna üzülmemeyi.”
“İnsanı kendi ruhundaki habislikten koruyamaz hiçbir şey.”
“Nereye gidersen git kaçtıklarını götürürsün beraberinde.”
“Aşk sonradan gelmez hiçbir zaman. Varsa vardır, o kadar.”
“Sulamadığınız çiçeğin kuruyuşunu nankörlük sayıyorsunuz.”
“Hayatı o kadar ciddiye alıyorsun ki, ruhun yaşlanmış senin.”
“Kendini tanımak, kendini parçalamayı göze almak demektir.”
“İnanışa göre dünya, tek seyircisi olan kocaman bir tiyatroydu.”
“Hava soğuyunca değil, yüreği soğuyunca başlarmış insanın kışı.”
“Her insan için bir aşık olma zamanı vardır, bir de ölmek zamanı.”
“İnsanın, insan olması için hem inanca, hem kuşkuya ihtiyacı var.”
“Eğer bir insanı hakikaten seviyorsak, onun mutlu olmasını isteriz.”
“Seveceksen öylece sev. Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur.”
“Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir.”
“Her zahmete kızar kinlenirsen cilalanmadan nasıl parlayacak aynan?”
“Birini öldürdüğün zaman, muhakkak ki ondan bir şeyler bulaşır sana.”
“Oksijen salan bitkiler ve ağaçlar gibi kültürel alanlar yetiştirmek lazım.”
“Kardeş ile kalleş yakın kelime. İnsana ihanet beklemediği yerden gelir.”
“Başarıya alışkın insan zanneder ki ilelebet muzaffer ve zengin kalacak.”
“Senin için değildi yaptığım onca şey, sadece sen zannettiğim kişi içindi.”
“Ne tuhaf! O öldü ama hâlâ yaşıyor. Bense her gün yeniden ölmekteyim.”
“Ne kadar silersen sil; ya yırtılır defterin ya da izi kalır silinmiş cümlelerin.”
“Belki aşk sevgiliyi kazanmayı değil, kendini onda kaybetmeyi gerektirir.”
“Büyümek demek, anne babanın kusurlarını görmeyi öğrenmek demekti.”
“İnsan sevdiklerine karşı vazifesini yapmazsa, nasıl iyileşir ki içindeki yara?”
“Bir adam sana ne kadar yakınsa, senden nefret etme ihtimali o kadar fazla.”
“Sevgiye ve hayranlığa bulaşmış nefret kadar tuhaf duygu yoktur bu alemde.”
“Başkalarının başına gelen felaketlerden haz alan bir insan türü vardı dünyada.”
“Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar, ne kanatır.”
“Cahillere eğitimlilerle eşit oy hakkı vermek, bebeğin eline kibrit tutuşturmak gibi.”
“Bazen romanlardaki insanları, gerçek hayattakilerden çok sevdiğimi düşünüyorum.”
“İnsan doğası böyle işte, en çok nefret ettiklerimiz en fazla sevdiklerimiz oluyor hep.”
“Mevlâ aramakla bulunmaz, bu doğrudur amma Mevlâ’yı ancak arayanlar bulabilir.”
“Harflerden bir saray yaptım kendime. Koridorları aşk, duvarları aşk, taht odası aşk.”
“Belki de bir illetti aşk; insana hayat verse, ruhunu şenlendirse de bir marazdı yine de.”
“İnanç aşk gibidir, ispat istemez. Mantıksal bir açıklama beklemez. Ya vardır, ya da yok.”
“Sadece sizin gibi düşünen ve konuşan insanları okuyorsanız, okumuyorsunuz demektir.”
“En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır.”
“Şu deli dünya gibi, insan da sudan müteşekkil. Ne toprak, ne taş. Suyuz tek tek her birimiz.”
“Aşk diye bir şey yaşıyorum. Ne tek taraflı demeye dilim var, ne de karşılıklı olduğuna ispatım.”
“Yalnızlık onca saçın arasında beyaz bir saç teli gibi. Çektikçe çoğalıyor, çoğaldıkça arsızlaşıyor.”
“Zaten aşk dediğin, ardında ne olduğuna kimsenin akıl sır erdiremediği kadife bir esrar perdesidir.”
“İçindeki zayıflık dışına şiddet olarak yansıyordu. Bu sebepten, hep başkalarına meydan okuyordu.”
“İnsan aşkla ve aşkta iman etmeli, damarlarında gürül gürül hissederek Allah (cc) ve insan sevgisini.”
“Eskiden harfler daha mi kıymetliydi? Bir mektup yeterdi aylar süren ayrılıkların sessizliğini kapatmaya.”
“Birine âşık olmak demek, tüm arızaları, sırları, noksanlarıyla onu keşfetmeyi delice arzulamak demekti.”
“Belki de her insanın içinde hiç tanımadığı biri gizliydi. En sıkıntılı, en beklenmedik anlarda çıkıveriyordu.”
“Elmas bir gözdür yürek. Ve çizilmeye görsün bir kere, artık hep sedefsi bir yırtıkla bakacaktır cümle aleme.”
“Ben galiba hep araftayım. Belki de aynı anda çok fazla şeyi düşünüyor ama hiçbirini tutkuyla istemiyorum.”
“Bazı insanlar dünyayı değiştirmek istiyor, bazıları eşlerini ya da arkadaşlarını. Kendini değiştirmek isteyense çok az.”
“Senin kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim dediğinde, bunu kendim yapacağım demek istediğini anlamamışım.”
“Dünya tarihinin en kötü bağnazları, fanatikleri, kendin kafalarındaki ‘adalet’ uğruna en ağır adaletsizlikleri işlemişlerdir.”
“Günler günleri kovalıyor. Günler günleri aynen tekrarlıyor. Yoruluyorlar. Yaşamaktan değil, yaşayamamaktan yoruluyorlar.”
“İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime. Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de kayboluyorum.”
“Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur.”
“Hayatımızın bir haritası varsa şayet, yollarda değil, yol ayrımlarında çizilmekte. İki şey arasında tercih yaptığımız o kısa, kısacık anlarda.”
“Bizler hal ehliyiz. Kalp ehliyiz. Aşk ehliyiz. Biz pergel gibiyiz. Bir ayağımız şeriat üste sabit, bir ayağımızla yetmiş iki milleti devrederiz.”
“Herkesle iyi geçinmek için hava gibi olmak lazım; renksiz, vücutsuz. Benim fikirlerim, değerlerim var. İnandığım şeyler, sevmediğim şeyler var.”
“Kaç kitap okuyunca alim, kaç diyar görünce gezgin, kaç hezimetten sonra bezgin olurdu insan? Kaç olunca çok, kaçta kalınca azdı rakamlar?”
“Cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete kabul edilenlerin gözleri, cennete girmeden evvel, dışarıda bırakmalı cehennemde gördüklerini.”
“Bazen böyle birdenbire yaralanırız. Ama her yara iyileşir. Eninde sonunda kabuk bağlar, üstünü kapatır. Gözlerden saklanır çünkü hiçbir yara görülmek istemez.”
“Uzaklaşırsın. Yol seni nereye götürürse. Yazı seni nereye sürüklerse. Burnunda bir sızı. Ne de olsa her yolculuk geri dönememe ihtimalini taşır bağrında.”
“Akla kara ayrılsın diyedir bu ölümüne sevgi tekliflerimiz, yoksa biz hangi yürek kaç para eder ta baştan biliriz. Kantara vuruyorsak sevgilinin aşkını, yalanını kendi görsün diyedir.”
“Sakın ola bir kadının erkekten geri yahut eksik olduğunu sanmasınlar! Ayrımcılık yapıp insanı insana üstün tutmak biz kullara özgüdür; yoksa Allah’a (cc) değil.”
“Birinin korkulardan, evhamlardan bahsettiğini dinlemen onu esnerken seyretmeye benzer. Daha onunkiler bitmeden bir bakarsın sen kendininkileri saymaya başlamışsın.”
“Kanat çırpan kuşlara bakın. Kanatlarının nasıl hareket ettiğine dikkat buyurun, bir aşağı bir yukarı. Bir hüzün, bir saadet. Böyledir hayat. Hoş bir kararda, ahenk içinde, dengede.”
“Evrendeki her cisim, ne kadar albenisiz ya da ehemmiyetsiz görünürse görünsün, bir başka şeye yanıt olsun diye yaratılmıştı. Derdin olduğu yerde deva da vardı, üstelik şaşırtıcı yakınlıkta. Mesele görebilmekti.”
“Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar ne kanatır. Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek. uzaktan sevmek en güzelidir bazen.”
“Uzakları yakın, olmazları olur eden bir efsun aşk. İnsana tükürdüğünü afiyetle yalatan, ettiği tüm büyük lafları bir bir hatırlatan, bileğinden kavradı mı sarsan, sarstı mı bırakmayan bir yudumcuk efsun. Aşk bir kimyasal bileşim. Formülünde esrar var.”

Kaynaklar

Kayıp Ağaçlar Adası (The Island of Missing Trees), Çeviren: Omca A. Korugan, Doğan Kitap, 2023 ↩︎
Aşk (The Forty Rules of Love), Çeviren: K. Yiğit Us (Yazarla birlikte), Doğan Kitap, 2009 ↩︎
Ustam ve Ben (The Architect’s Apprentice), Çeviren: Omca A. Korugan (Yazarla birlikte), Doğan Kitap, 2013 ↩︎
Havva’nın Üç Kızı (Three Daughters of Eve), Çeviren: Omca A. Korugan (Yazarla birlikte), Doğan Kitap, 2016 ↩︎
Firarperest (Deneme), Doğan Kitap, 2010 ↩︎
Med-Cezir (Deneme), Metis, 2005 ↩︎
Sanma Ki Yalnızsın (Deneme), Doğan Kitap, 2018 ↩︎
İskender (Honor), Çeviren: Omca A. Korugan (Yazarla birlikte), Doğan Kitap ↩︎
Siyah Süt, Doğan Kitap, 2007 ↩︎

Kaynaklar

İlgili yazılar