İnsanın kendi iradesine sahip çıkması ne kadar zor olsa da iki tane vazgeçilmez unsuru vardır. Bunların en başında seçim yapma ve karar verme ile başlayıp bu kararını eyleme dönüştürme ile bitmektedir. Dini bakımdan ele alındığında ise irade iki ana kısımdan oluşmaktadır ki bunlardan ilki külli irade diğeri de cüzi iradedir.
Külli irade Allah(c.c)’ın iradesidir ki sonsuzdur, cüzi irade ise insanın iradesidir ve sınırlıdır. Şimdi burada yazımızda ünlü yada amatör çeşitli kişilerin bu konu hakkında söylediği çeşitli sözleri ve Kuran ayetlerini sizlerle paylaşacağız.
İradesi kuvvetli insanlar, en dayanılmaz şartlar altında dahi başarıya ulaşabilirler.
İnsanı büyük veya küçük, başarılı veya başarısız, mutlu veya bedbaht yapan kendi iradesidir.
Hiçbir şey, insan hayal gücü kadar hür değildir.
Ele geçirilmiş bir dünyada zalimlere başkaldırmak, özgürlüğünü istemek aslında insanların ne kadar özgür bir varlık olduğunun kanıtıdır.
Bütün iyiliklerimiz ve kötülüklerimiz irademizin esiridir.
İnsanların zihni üzerindeki her tür tahakküme karşı sonsuz bir nefret duyacağıma ve düşmanlık göstereceğime Tanrı önünde yemin ettim.
Savaşta karar ve azim, yenilgide meydan okuma, zaferde bağışlayıcılık, barışta iyi niyet.
Bir bahçeye giremezsen, Durup seyran eyleme. Bir gönlü yapamazsan, Yıkıp viran eyleme.
Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir. Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir. Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.
Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
Acele karar vermeyin. o zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir, karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur.
Derler ki… Burada bir kelebek kanat çırpsa, Atlantik’te fırtınaya sebep olabilir… İşte biz, her birimiz tıpkı o kelebek gibiyiz; fakat bir farkla. Bizim kelebeğimiz fırtınaya sebep olmaz! O, kanatlarını açar fırtınaya karşı koyar.
İradesiz düşünce, zihne arız olan bir derttir, düşünceye gem vurmak zihne gem vurmak demektir; bu ise rüzgarı zapt etmekten de zordur.
Ele geçirilmiş bir dünyada zalimlere başkaldırmak, özgürlüğünü istemek aslında insanların ne kadar özgür bir varlık olduğunun kanıtıdır.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği zaman ihtiyardır.
Mademki alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hakimleridir, öyle ise ne yapıp yapıp iyi birini edinmeye çalışmalıyız.
Büyük başarıların sahipleri küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir.
Her istek karşısında insan, kendine şunu sormalıdır: Bu istek elde edilirse ne olur, elde edilmezse ne olur?
İnsanlığı yükselten, ulvi düşünceleri yanında, işleri ve iradeleridir.
İnsan iradesi özgür değildir. İşin doğrusu, bir amaca bağlanır bağlanmaz insan iradesi özgürlüğünü yitirecektir.
İrade İle İlgili Ayetler
10/107- Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
11/105- O gün geldiği zaman Allah’ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. Onlardan mutsuz (cehennemlik) olanlar da vardır, mutlu (cennetlik) olanlar da.
11/106- Mutsuz olanlara gelince; cehennemdedirler. Onların orada şiddetli bir soluyuşları vardır.
11/107- Onlar, gökler ve yerler durdukça orada ebedi olarak kalacaklardır. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır.
11/34- Ben size öğüt vermek istesem de, eğer Allah sizi azdırmak istemişse, öğüdüm size fayda vermez. O, sizin Rabbinizdir ve O’na döndürüleceksiniz.
13/10- (O’na göre) içinizden sözü gizleyen ile açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüz ortaya çıkan eşittir.
13/11- İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah’ın emriyle onu korurlar.4 Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur. 4
2/185- (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.
2/253- İşte peygamberler! Biz onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. İçlerinden, Allah’ın konuştukları vardır. Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. Meryemoğlu İsa’ya ise açık deliller verdik ve onu Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkar edenler de. Yine Allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lakin Allah dilediğini yapar.62 62
22/14- Muhakkak ki Allah iman edip salih ameller işleyenleri içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Şüphesiz Allah dilediğini yapar.
22/15- Her kim ona (Muhammed’e) Allah’ın dünyada ve ahirette asla yardım etmeyeceğini zannediyorsa hemen tavana bir ip çeksin, sonra kendini assın da bir baksın; başvurduğu (bu yöntem), öfkelendiği şeyi giderecek mi?4 4
22/16- Böylece biz Kur’an’ı apaçık ayetler halinde indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola iletir.
28/4- Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o bozgunculardandı.
28/5- Biz ise, istiyorduk ki yeryüzünde ezilmekte olanlara lütufta bulunalım, onları önderler yapalım ve onları varisler kılalım.
28/6- Yeryüzünde onları kudret sahibi kılalım ve onların eliyle Firavun’a, Hâmân’a ve ordularına, çekinegeldikleri şeyleri gösterelim.
3/108- İşte bunlar Allah’ın, sana hak olarak okuduğumuz ayetlerdir. Allah, alemlere hiç zulüm etmek istemez.
3/176- Küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, Allah’a hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah, onlara ahirette bir pay vermemek istiyor. Onlar için büyük azap vardır.
33/17- De ki: “Eğer Allah size bir kötülük dilese, sizi Allah’tan koruyacak kimdir? Yahut size bir rahmet dilese buna engel olacak kimdir?” Onlar kendilerine Allah’tan başka hiçbir dost ve hiçbir yardımcı bulamazlar.
33/33- Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah’a ve Resülüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
36/20- Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.”
36/21- “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.”
36/22- “Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz.”
36/23- “Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.”
36/24- “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.”
36/82- Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.
39/37- Allah kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. Allah mutlak güç sahibi, intikam sahibi değil midir?
39/4- Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yarattıklarından dilediğini seçerdi. O bundan uzaktır, yücedir. O bir ve her şey üzerinde mutlak otorite sahibi olan Allahtır.
4/27- Allah, sizin tövbenizi kabul etmek istiyor. Şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi istiyorlar.
4/28- Allah sizden (yükümlülükleri) hafifletmek istiyor. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.
5/1- Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin.1 İhramlı iken avlanmayı helal saymamanız kaydıyla, okunacak (bildirilecek) olanlardan başka hayvanlar, size helal kılındı. Şüphesiz Allah istediği hükmü verir. 1-2-3
5/41- Ey Peygamber! Kalpten inanmadıkları halde ağızlarıyla “İnandık” diyenler (münafıklar) ile Yahudilerden küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, (Yahudiler) yalan uydurmak için (seni) dinlerler, sana gelmeyen bir topluluk hesabına dinlerler. Kelimelerin (ifade içindeki) yerlerini bildikten sonra yerlerini değiştirir ve şöyle derler: “Eğer size şu hüküm verilirse onu tutun. O verilmezse sakının.” Allah kimin azaba uğramasını istemişse artık sen onun için asla Allah’a karşı hiçbir şey yapamazsın. Onlar, Allah’ın kalplerini temizlemeyi istemediği kimselerdir. Onlara dünyada bir rüsvaylık, ahirette ise yine onlara büyük bir azap vardır.
5/49- Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.
5/6- Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat o sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.
51/56- Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
51/57- Ben, onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yedirmelerini de istemiyorum.
6/125- Allah her kimi doğruya erdirmek isterse onun göğsünü İslama açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir.
74/31- Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkar edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve müminler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kafirler, “Allah örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi” desinler. İşte böyle. Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.
85/12- Şüphesiz, Rabbinin yakalaması çok çetindir.
85/13- Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrarlar.
85/14- O, çok bağışlayandır, çok sevendir.
85/15- Arşın sahibidir, şanı yüce olandır.
85/16- Dilediğini mutlaka yapandır.