Oruçla ile ilgili Sözler

Oruç ile ilgili Sözler

Ramazan ve Oruç ile ilgili güzel ve kısa sözlerin yanında hadislerede bu sayfamızda yer vereceğiz. Müslümanlar için Ramazan ayı ve oruç oldukça önemlidir. Bizde bu amaçlarla hem başka kişilerin söylediklerini hemde hadisler eşliğinde Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in söylediği oruçla ilgili güzel sözleri bu yazımızda paylaşacağız.

Oruçla ilgili Sözler

Cennet’in bir kapısı var, adına “Reyyan” derler, oradan ancak oruçlular girebilir.

Yemekten ve içmekten kesilmek oruç değildir. Oruç, çirkin söz söylemekten, kötü temastan, nefsin boyunduruğundan kurtulmak ve fena hareketlerden sakınmaktır.

Yalanla, gıybetle zedelenmeyen oruç, fenalıklara siperdir. Oruçlu olan bir kimse, bir müminin aleyhinde dedikodu ve ona eziyet etmedikçe, iftar edinceye kadar ibadettedir.

Her bir iyilik için on mislinden yedi yüz misline kadar karşılık olabilir, fakat oruç başkadır. Çünkü oruç benim içindir ve onun ecrini ben vereceğim.

Bizim orucumuzla ehl-i kitabın orucu arasında hudut, sahur yemeğidir. (Müslim, 6, 60)

Kim iman ederek ve sevabını Allah(c.c)’tan umarak ramazan orucunu tutarsa önceki günahları affedilir.

Ramazan’da orucunu tutup da Şevval’den de altı gün tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir. (R. Salihin, 1259)

Canımı elinde tutan Allah(c.c)’a yemin ederim ki; oruçlunun ağız kokusu, Allah(c.c) katında misk kokusundan daha hoştur: Allah(c.c) der ki: Ağzı kokan şu kul şehvetini, yemesini, içmesini benim için terk ediyor. Madem ki sırf benim için oruç tutmuş, o orucun ecrini ben veririm.

“İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah(c.c)”tan başka ilah olmadığına ve Muhammed(s.a.v)”in O”nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe”ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak” Tirmizi, İman 3, (2612)

Oruçlu için birisi iftar ettiği vakit, öteki Rabbi ile karşılaştığı vakit olmak üzere iki sevinç vardır.

Oruç bir kalkandır.

Oruç sabrın yarısıdır.

Oruçlu iken vefat etmiş kimseye Allah(c.c) kıyamete kadar oruç tutmuş sevabı yazar.

Oruç tutun, sıhhat bulasınız.

Oruçlunun uykusu ibadettir.

1)Oruç perdedir. Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa “ben oruçluyum!” desin (ve ona bulaşmasın). (Müslim, Sıyam 164, (1161))

2) Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah(c.c) onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar. (Tirmizi, Cihad 3, (1624))

3) Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez. (Tirmizi”nin rivayetinde şu ziyade var: “Oraya kim girerse ebediyyen susamaz.)
(Tirmizi, Savm 5)

4) Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz. (Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mace, Sıyam 45, (1746))

5) Şurası muhakkak ki, oruçlunun iftarını açtığı zaman reddedilmeyen makbul bir duası vardır.

6) Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur. (Müslim, Sıyam 2, (1079))

7) Hilali görünceye kadar oruç tutmayın, yine (müteakip) hilali görünceye kadar da yemeyin. Bulut araya girerse ayı takdir edin.

8) Ramazan ayını, hilali görmedikçe veya sayıyı ikmal etmedikçe öne alıp başlatmayın. (Hilali görüp veya sayıyı tamamladıktan) sonra müteakip hilali görünceye veya sayıyı tamamlayıncaya kadar orucu tutun.

9) (Muteber=geçerli) oruç, (hep beraber) tuttuğunuz gündekidir. (Muteber) iftar, hep beraber) ettiğiniz gündekidir. (Muteber) kurban (hep beraber) kurban kestiğiniz gündekidir.

10) İki bayram ayı eksilmezler: Bunlar Ramazan ve Zü’l-Hicce aylarıdır.

11) Kim orucu fecirden önce niyetle (kesin kılmazsa) onun orucu yoktur.

12) Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin.

13) Kim, üzerinde Ramazan ayının orucu olduğu halde ölecek olursa, (ölünün velisi) her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin.

14) ) Oruçlunun yanında oruçsuzlar yemek yiyecek olursa, melekler oruçluya rahmet okurlar.

15) Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah(c.c) yedirip içirmiştir. (Müslim, Sıyam 171, (1155); Tirmizi, Savm 26, (721))

16) Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket var. https://www.nazlim.net/guzel-sozler/orucla-ile-ilgili-sozler.html

17) Bizim orucumuzla Ehl-i Kitab’ın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir. (Müslim, 6, 60)

18) Kim yalanı ve onunla ameli terk etmezse (bilsin ki) onun yeyip içmesini bırakmasına Allah(c.c)’ın ihtiyacı yoktur

19) Kim bir kavme misafir olursa, onlar müsaade etmedikçe (nafile) oruç tutmasın.

20) Ramazan’da orucunu tutup da Şevval’den de altı gün tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir. (R. Salihin, 1259)

21) Resulallah (sav) vefat edinceye kadar Ramazanın son on gününde i”tikafa girer ve şöyle buyururdu: “Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın”. (Müslim, İ”tikaf 5, (1172))

22) Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yıl orucu tutmuş olur. (Tirmizi, Savm 53, (759); Ebu Davud, Savm 58, (2432))

23) Kadir gecesini, kim sevabına inanıp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir. (Müslim, Müsafirin 174, (769); Ebu Davud, Salat 318, (1371); Tirmizi, Savm 83))

24) Kişinin fitnesi ehlinde, malında, çocuğunda, nefsinde ve komşusundadır. Oruç, namaz, sadaka, emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker bu fitneye kefaret olur! (Müslim, Fiten 17, (144), Tirmizi, Fiten 71, (2259))

25) İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah(c.c)”tan başka ilah olmadığına ve Muhammed(s.a.v)”in O”nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe”ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak. (Buhari, İman 1; Müslim, İman 22 )

26) Ubâde bin Samit anlatıyor:
Ramazan ayının başladığı bir günde Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyurdu:

“İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah(c.c)’ın rahmeti sizi kuşatır. O ay, yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah(c.c) sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allah(c.c)’a sevdirin. Asıl bedbaht olan da, bu ayda Allah(c.c)’ın rahmetinden nasibini alamayandır.”

27) Selmân-ı Fârisî (r.a.) anlatıyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam Şaban ayının son günlerinde bize irad ettiği bir hutbede şöyle buyurdu:

“Ey insanlar büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınızın üstüne düştü. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah(c.c) o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazı meşru kıldı.

Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.

Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.

Bu ay Allah(c.c) için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.
Bu ay yardımlaşma ayıdır.
Bu ay mü’minlerin rızkını arttıracak aydır.
Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.”

Ashab-ı Kiramdan bazıları, “Ya Resulallah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz” dediler.
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, “Allah(c.c) bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü’mine iftar ettirene de verir” buyurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:

“Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.
Bu ayda kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse, Allah(c.c) da onu affeder ve Cehennemden uzak tutar.
Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya çalışınız. Bu dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisinden ise hiçbir zaman ayrı kalamazsınız.

Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, kelime-i şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah(c.c)’tan mağfiret dilemenizdir.

Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah(c.c)’tan Cenneti istemek, diğeri de Cehennemden Allah(c.c)’a sığınmaktır.
Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah(c.c) da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir.”

Exit mobile version