Çocuklar genelde kardeşlerini kıskanırlar ve ailelerinin kendileri ile daha fazla zaman geçirmelerini isterler. Özellikle kendinden küçük kardeşlerini kıskanan çocukların bu konudaki durumlarına ve anne babalarının neler yapabilecekleri nasıl tedavi edebilecekleri konusunda bu yazımız yardımcı olacaktır.
Hemen hemen her çocukta görülen bu davranışları aslında kendimiz basit hareketlerimiz ile en aza indirebiliriz. Çocukların kıskanç davranmalarının, kardeşlerini istememelerinin en büyük sebeplerden birisi kaybetme korkusudur. Şimdiye kadar bütün sevgiyi iliklerine kadar hisseden çocuk artık bunu paylaşmak zorunda kalacağında kıskanır ve onu istemez.
Çocuklarda kardeş kıskançlığı ve tedavisi için neler yapılmalıdır?
SORU: Altı aylık bir bebeğim, beş yaşında bir oğlum var. Oğlum kardeşini çok kıskanıyor. Başlarda normaldir, olur dedik. Ama artık iyice çığırından çıkmaya başladı. Ona bakmadığımızda, kaşla göz arasında bebeği ağlatıyor. Seviyormuş gibi yaparken bebeğin canını acıtıyor. O zaman da babası gidip ona bağırıyor. İkisi de benim yavrum, ben ikisini de çok seviyorum, ama işte böyle yaptığında nasıl davranacağımı bilemiyorum. Ben de kızıyorum ona, “Niye yapıyorsun oğlum” diyorum. “O senin kardeşin sen abisin, abiler kardeşlerini korur, dövmez” diyorum. Ama dinlemiyor. “Bana ne, istemiyorum onu” diyor gidiyor. Çok üstüne gidersem bana da vuruyor. Ne yapacağımı şaşırdım.
CEVAP: Kardeş kıskançlığı, kardeşi olan her çocuğun yaşadığı normal bir duygudur. Çoğu çocuk bu duyguyla nasıl baş edeceğini bilemez. İşte bu durumda ailenin yol gösterici olması önemlidir. Kıskançlığın temelinde güvensizlik ve kaybetme korkusu vardır.
Kardeşi olduğunda çocuk, o zamana kadar gördüğü ilgiyi ve sevgiyi biriyle paylaşmak zorunda kalır. Çocuk, “Artık annem babam beni sevmeyecek. Benim bu evdeki, annemin babamın gözündeki yerim artık aynı değil” diye düşünür. Bu, çocuk için büyük bir hayal kırıklığıdır aslında. Düşünsenize, eve yeni biri gelmiş, hep onun gözünün içine bakan, onunla ilgilenen anne babası şimdi o minik şeyle meşgul. Kendisi kakasını artık tuvalete yapabiliyorken, kendi kendine giyinebiliyorken, yemeğini yiyebiliyorken, bu bebek bunların hiçbirini yapamıyor, ama ondan daha fazla ilgi görüyor.
Çocuğunuzun hayatla ilgili karşılaştığı ilk adaletsizlik ve güvensizlik. Bunları, “Keşke ikinci çocuğu yapmasaydınız” demek için değil, yaşadığı kırgınlığı, sizi kaybetme korkusunu ve yerine geçen kardeşine olan öfkesini anlamanız için söylüyorum.
Bu dönemde oğlunuzun ihtiyaç duyduğu en önemli şey onu anlamanız ve ona olan sevginizin değişmediğini, hala sizin için çok kıymetli olduğunu hissettirmeniz. İşte o zaman sorunun kaynağı olarak gördüğü kardeşini yok etmeye çalışmaktan vazgeçecek. Hatta sizin her zaman onu sevip yanında olacağınızı hissettiğinde, güveni tekrar oluştuğunda kardeşini kendisi için keyifli bir oyun arkadaşı olarak görebilecek.
Onunla zaman geçirin
Peki bu nasıl olacak? Çocuk sevildiğini nasıl hissedecek? Oğlunuzla mutlaka ayrı zaman geçirin. Bunu yaparken anne ve baba olarak çocukları paylaşmayın. Her iki ebeveynin her iki çocukla da ayrı ayrı ilgilenmesi önemli. İkinci çocuğunuz doğmadan önce birlikte yaptığınız aktiviteler varsa onlara devam etmeniz de çok önemli.
Birlikte zaman geçirirken kardeşiyle ilgili konuları açmayın. O açarsa da “Boşver şimdi onu” diyerek geçiştirin. Ayrıca, oğlunuza sorumluluk verebilirsiniz. Mesela evi toparlarken, “Bana yardımcı olur musun, yardımına ihtiyacım var” deyip, minik bir şeyi başka bir yere koymasını rica edebilirsiniz. Evdeki ‘saltanatı’ bitmiş olsa da ona ihtiyacınız olduğunu hissederse güvende hissedecektir.
Sizinle ve babasıyla olan ilişkisinde aslında sevildiğini hissetmeye başlayınca kardeşiyle de daha az uğraşmaya başlar. İşte o noktada kardeşine dair sorumluluklar vermek, ona abi olduğunu hissettirecektir.
Mesela oğlunuzdan kardeşinin biberonunu getirmesini isteyebilirsiniz. Ya da akşamları bebeğinizi uyuturken bir yandan da oğlunuzdan ona masal anlatmasını isteyebilirsiniz. Ama bunlar için doğru zamanı beklemeniz çok önemli. Önümüzdeki aylarda doğru olmayabilir. “Sen abisin” mesajını ancak oğlunuz kardeşine karşı normalleştikten sonra verebilirsiniz. Daha öncesinde işe yaramaz, hatta geri tepebilir.
Onları birbiriyle karşılaştırmayın
Çocuklarınız büyürken anne ve baba olarak onları karşılaştırmamanız çok önemli. Her çocuğun olumlu ve olumsuz yanları farklıdır. Onları karşılaştırmak aralarındaki rekabet hissini güçlendirir. Her iki çocuğunuza da onlarda gördüğünüz olumlu özellikleri sık sık hatırlatmanız onların benlik saygısının gelişmesi için çok önemli. Tabii bunu yaparken de pohpohlayan, aslında olmayan şeyleri varmış gibi gösteren bir tavırda olmamak gerek. Bu da çocuğa iyi gelmez. Samimi olun. Samimi olarak onunla ilgilenin.
Söylediğini dinleyin, anlamak için sorular sorun. Kendisine önem verildiğini hisseden çocuk, güvenini tekrar kazanacak ve anne ve babasının kardeşiyle ilgileniyor olmasını sorun etmeyecektir.
Çocuklarda ve bebeklerde kardeş kıskançlığını engellemek için neler yapılmalı?
- Kıskançlık normaldir ve bunu normal karşılayıp ona göre davranmalısınız.
- Çocuklar, bu duygularından ötürü dışlanmamalı, suçlanmamalı ve cezalandırılmamalıdır.
- Kıskançlık normal olduğu için, doğumdan önce çocuğunuza yenir bir kardeş geleceğini ve hazırlıklı olmak gerektiğini anlatmalısınız.
- Kesinlikle yeni gelecek kardeşin, kendisine olan sevginizi azaltmayacağını, hala kendisini çok sevdiğinizi hem anlatın hemde hissettirin.
- Yeni gelecek bebeğin eşyaları için yada konulacak isim için, kardeşinin de fikrini almak sen ne düşünüyorsun diye sormak ona iyi hissettirecektir.
- Çocuğunuzun eskiden yaşadığı hayat ve alışkanlıkları değiştirilmemeli, anne yapamıyorsa bile baba bu durumu üstlenmelidir.
- Çocuk bebeğinize kıskançlığından dolayı zarar verirse, asla dövmeyin ama gözlerinin içine bakarak net şekilde uyarın. Bu durumu normal karşılarsanız daha kötü sonuçlar olabilir.
- Çocuğunuza bebeğin ağladığı, çok küçük olduğu, hiç bir şeyi yapamadığı anlatılmalıdır. Sen abisisin yada ablasısın gibi onu etkileyecek cümleler kurulmalıdır.
- Kesinlikle birini överken diğeri kötülememeli, karşılaştırma asla yapılmamalıdır.
- Hala kıskançlığın üstesinden gelemiyorsanız ve durum kötüye gidiyorsa mutlaka bir psikologa gidip yardım alınmalıdır.