1 Aralık Dünya Aids Günü
1 Aralık Dünya Aids Günü
Her yıl kutlanan ve dünyada milyonlarca kişinin ölmesine yol açan bulaşıcı bu hastalığın yakında anılacak olması çok kötü aslında. Amaca bakarsanız bu aids hastalığının yayılmasını önlemek isteniyor ama şu sıralarda durulsada bir zamanlar aşırı hızlı bir şekilde yayılmıştı. Özellikle Afrika ülkerinde bir çok insanın canına mal oldu. Neyse fazla uzatmadan konumuza geçelim ve bilgiler verelim arkadaşlar.
1 Aralık Günü 1988 yılından bu yana HIV ve AIDS konusunda farkındalığı artırmak üzere tüm Dünyada “AIDS Günü” olarak belirlenmiştir.
Dünya AIDS Kampanyası (Uluslararası STK) tarafından duyurulan “Sıfıra İniş” yani Sıfır yeni HIV vakası, Sıfır ayrımcılık, Sıfır AIDS’e bağlı ölüm 2011-2015 için Dünya AIDS Gününün kapsayıcı teması olup, 2011 yılı teması “Aktivist Ol – Gerçekleştir”dir.
HIV-AIDS hastalığı ilk kez 1981 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde tanımlanmıştır.
HIV; Human Immunodeficieny Virus kelimelerinin baş harfleri ile isimlendirilmiştir. Türkçe karşılığı İnsan Bağışıklık Yetmezlik Sendromudur. AIDS ise Acquired Immune Deficiency Syndrome kelimelerinin baş harfleri ile isimlendirilmiş olup, Kazanılmış İnsan Bağışıklık Yetmezliği Sendromu anlamını taşımaktadır.
AIDS, HIV virüsü nedeniyle oluşan, virüs vücuda girdikten sonra çoğalarak kişinin hastalıklara karşı direncini zayıflatan ve sonucunda AIDS’in ortaya çıktığı, önlem alınmadığı takdirde hızla yayılan bir hastalıktır. AIDS, HIV enfeksiyonunun son safhasıdır.
Dünyada yaklaşık 34 milyon kişinin HIV ile enfekte olduğu, 2010 yılında 390 bini çocuk olmak üzere yaklaşık 2.7 milyon kişinin HIV enfeksiyonunu aldığı tahmin edilmektedir.
Ülkemizde hastalığın yayılımı ve görülme sıklığı dünya ülkelerine göre düşük olmakla birlikte, yıllar içinde artmaya da devam etmektedir. Ülkemizde 1985 yılından 2011 yılı Haziran Ayı sonuna kadar toplam 4826 vaka bulunmaktadır.
HIV/AIDS; korunmasız cinsel ilişki, kan ve kan ürünleri yoluyla ve anneden bebeğe olmak üzere başlıca üç yolla bulaşır. Günlük yaşamda aynı ortamda bulunma, aynı okulda okuma, aynı havayı soluma ile bulaşmaz.
Hastalığın ilerlemesini yavaşlatan tedaviler olmakla birlikte, henüz tam iyileşmeyi sağlayacak tedavi ve aşı yoktur. İlaç tedavisi ile hastanın günlük yaşamını devam ettirebilmesi sağlanmaya çalışılmakta, ancak bu ilaçlar yaşam boyu kullanılmaktadır.
HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve diğer hastalıklarda olduğu gibi korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. Çocuklarımız ve gençlerimiz cinsellik konusunda aydınlatılmalı, korunma yolları hakkında bilgilendirilmelidir.
Kontrolsüz kan nakline, kullanılmış şırınga, iğne, jilet, makas gibi aletlerin kullanımına izin verilmemeli ve kullanılmamalı, karşılıklı sadakat ve tek eşliliğe dayalı ilişkiler kurulmalıdır. Ayrıca şüphe varsa anneden bebeğe bulaşmayı önlemek için gebelikten önce mutlaka test yaptırılmalıdır. Test yaptırmak için sağlık kuruluşuna başvurulabilir ve danışmanlık hizmeti alınabilir.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de HIV/AIDS ile mücadelede, hastalığın yayılımının sınırlandırılması hatta durdurulması, öncelikle hastalığın bulaşma ve korunma yolları konusunda toplum farkındalığının artırılması ile mümkün olabilecektir.
