Varis çorabı giymeden uzun yola çıkmayın

Varis çorabı giymeden uzun yola çıkmayın – Varis çorapları giymeden uzun yola tehlikeliymiş arkadaşlar.

Bugün internette araştırırken bu konuya denk geldim ve sizlerle paylaşayım istedim.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Baskan, toplardamar tıkanıklığının, şişmanlarda, çok doğum yapanlarda, hareket kabiliyeti azalanlarda, kalça ve diz protezi ile kalça kırığı cerrahisi gibi büyük ortopedi ameliyatlarında,kansercerrahisinde, çoklu travma vakalarında, hava ve karayoluyla uzun yolculuğa çıkanlarda hayatı tehdit eden önemli birsağlıksorunu olduğunu bildirdi.

Toplardamarda kan akımının durgunlaşması sonucu ortaya çıkan bu durumun, trafiğin tıkanmasına benzetilebileceğini belirten Baskan, şunları söyledi:

”Bir kaza olduğunda trafik akışı nasıl engelleniyorsa toplardamarda da aynı durum ortaya çıkıyor. Durgunlaşma ve sonrasındaki pıhtılaşma, bazen yapılabilecek basit bir hareketle akciğerlere kadar gider ve emboli oluşturur. Zamanında tanı konulmadığı takdirde de sorun ölümle sonuçlanabilir. Uzun süre hareketsizlik halinde kan baldırlarda birikir. Ayaklar da zaten bu yüzden şişer. Böyle bir sorunla karşılaşılmaması için uzun yolculuklarda varis çorabı giyilmesinde yarar vardır. Ayrıca, mümkünse araç içinde yürümek de çok faydalıdır.”

Prof. Dr. Baskan, gün boyu ayakta duran kişilere de sağlık sorunu yaşamamaları için bacaklarına soğuk su uygulaması yapmalarını önerdi.

-”Sağlık profesyonellerinin farkındalığı çok önemli”-

Risk taşıyan hastalarda toplardamar tıkanıklığına karşı önlem alınması için sağlık profesyonellerinin bilinçlendirilmesi ve farkındalığının artırılmasının büyük önem taşıdığına işaret eden Baskan, bu amaçla ”Venöz Tromboembolizm (Toplar damar tıkanıklığı) ve Antikoagülanların (Kanın Pıhtılaşmasını sağlayan ilaçların) Kullanımı” konulu bilimsel program düzenlediklerini bildirdi.

Bu programda sağlık profesyonellerine güncel yaklaşımlarla ilgili bilgi verildiğini anlatan Baskan,Ankaragenelindeki tüm sağlık çalışanlarının davetli olduğu bilimsel etkinlikte, toplardamar tıkanıklığının tedavisi, cerrahi hastalarında korunma, dahiliye hastalarında kanın pıhtılaşmasını sağlayan ilaçların kullanımı, bu ilaçların besin etkileşimleri ve güvenliilaçyönetimi konularında alanında uzman kişiler tarafından bilgiler aktarıldığını söyledi.

-”Toplum sağlığını tehdit eden bir sorun”-

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Erdemli de, toplardamar tıkanıklığının önlenebilir bir problem olduğunu kaydetti.

Bunun önlenmemesinin, ortopedi ameliyatlarını riskli hale getirdiğini anlatan Erdemli, ”Önlem alınmadığı takdirde sorunun ortaya çıkma olasılığı yüzde 60’tır. Ölüm riski ise binde 4’tür. Bu toplum sağlığını tehdit eden bir sorundur” şeklinde konuştu.

İlgili Makaleler

Buna karşı ağızdan ve enjeksiyon yoluyla alınan ilaçlar bulunduğunu belirten Erdemli, ayrıca antiembolik çoraplar ve diğer yardımcı mekanizmaların da sorunun önlenmesine katkısı olduğunu bildirdi.
Söz konusu toplantıda, hangi hasta grubunda, hangi ilaçların ne kadar süreyle kullanılacağı konusunda tüm dünyada kabul edilen kılavuzların katılımcılarla paylaşıldığını belirten Erdemli, ”Cerrahi operasyonlar, özellikle büyük ameliyatlar sonrası riskli hastalar taburcu edildikten sonra 3-4 hafta süreyle bu ilaçlara devam edilmelidir” dedi.

-Toplardamar tıkanıklığı nedir?-

Uzmanlara göre kalp bir pompa olarak kanı dokulara basınçla gönderirken, ayaklara giden kanın yer çekimini yenip kalbe ulaşması için aşağıdan yukarıya pompalanması gerekiyor. Pompa görevini ise baldır adaleleri görüyor. Yürürken adaleler kasıldığında kanı yukarıya doğru pompalıyor.

Uzun süre dizler bükülü durumdayken oturulması halinde bacaktaki derin toplardamarda pıhtı ortaya çıkabiliyor. Bu pıhtıdan kopan parçanın akciğere ulaşarak, ani solunum yetmezliği ortaya çıkması sonucunda kişi hayatını kaybedebiliyor. Kopan pıhtının büyük olması ise ölüm riskini artırıyor.

Nazlim

Universiteit Gent üniversitesinden 2003 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Okuyucuların dikkatini çekecek haberleri 2004 yılından beri Nazlim.NET sitesinde yazmaktayım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir