Ali Güven şarkı sözleri ve şarkıları sayfasında, şarkıcının yeni ve son çıkan şarkılarının tümü, yani Ali Kocatepe şarkıları listesi yayınlandı.
Bu sayfada
Hey Gidi Dünya Hey
Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı
Elbet bir gün mutluluktan yana alırız payımızı.
Bir kuş gibi hür olsam dey dey dibi dibi dey dey
Sorulmadan yaşasam hey gidi dünya hey
Dostluk benim bayrağım dey dey dibi dibi dey dey
Cennet olsun durağım hey gidi dünya hey.
Doğruluktan hiç şaşma dey dey dibi dibi dey dey
Eden bulur üzülme hey gidi dünya hey
Hiç acısı olmayan dey dey dibi dibi dey dey
Kim var ki bu dünyada hey gidi dünya hey
Heyamola
Heya heya heyamola heyamola hey
Heya heya heyamola heyamola hey
Öylesine cömert ki denizlerin sultanı
Sanki ziyafet sunar coşkulu insanlara
Başdöndürücü bir haz duyar mavi yolcular
Arşipel yatağında ve kuytu koylarında
Gel, gel, gel, gel
Aşklar yüceleşir, dostluklar kenetlenir
Doğaya döner insan şu mavi yolda
Doruklardan ağaçlar sel gibi akar suya
Denize selam durur çamlar o yamaçlarda
Parıltılar ok gibi delerken karanlığı
Gökten denize düşer yıldızlar gece koyda
Bazen çivit renginde masmavi yanar deniz
Bazen zümrüt yeşili büklerin içindeyiz
Ormanlar gölge gölge mavi yolun üstünde
Şenlenir yüreğimiz anlatılmaz zevkteyiz
Bu Memleket Hepimizin
Bu memleket hepimizin
Beslenmişiz bu topraklardan
Yunus’la Mevlana’yla
Hoşgörünün yardımıyla
Asırları aşmışız biz
Sevgi dolu, adaletli
Özgür, aydın, merhametli
Ataların evladıyız biz
Türkiye’ye Atamız’a sevdalıyız biz
Korkmadık hiç karanlıklardan
Her gecenin gündüzü var
Her yüreğin vicdanı var
Çok büyük bir aileyiz biz
Birlikte yol alacağız
Doruklardan bir çığ gibi
Gönüllere akacağız biz
Aşk ateştir memlekettir
Aşk ateştir, eritir birleştirir
Paylaşırız türküsünü
Denizini gökyüzünü
Kardeşiz biz birleşsin eller
Bu memleket hepimizin
Dağlarında çiçekler açan
Hayallere umutlara
Daha adil bir dünyaya
Tohum ektik, tuğla koyduk biz
Paylaşırız türküsünü
Denizini gökyüzünü
Kardeşiz biz birleşsin eller
Kordon Boyu Faytonlar
Alsancak’ tan çıkacaksın günbatımı Kordon’a
İmbatla hasret giderip bineceksin faytona
İzmir’in en güzelleri cilvesiyle nazıyla
Buzlu badem yiyecekler bakınırken etrafa.
Kordon boyu faytonlar
Biri gidip biri gelecek
Körfez vapurlarıyla
Sanki dans edecek.
Alsancak’ tan Pasaport’a bir tur atsan faytonla
Ufkunda gözüne takılır, ne güzeldir Çatalkaya
İzmir’in körfezinde ki Karşıyaka vardır ya
Bir de mehtap çıkarsa şarkı olur sularda.
Kordon boyu faytonlar
Aklımdan hiç çıkmadınız ki
İzmir özledim seni
Gözümde tütüyorsun.
Ben Sana Vurgunum
Seneler sürer her günüm
Yalnız gitmekten yorgunum
Zannetme sana dargınım
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum, hey
Başkalarına gülsem de
Senden uzak kalsam da
Sevmediğini bilsem de
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum, hey
İtilmiş tekmelenmişim
Doğduğum günde yanmışım
Yalnız sana güvenmişim
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum
Ben gene sana vurgunum, hey
Şahidim Karanlıklar
Dursun zaman, dursun saatler şu an
Sarsın beni, nefesin kolların bedenin.
Sus nolur konuşma! Başım dönüyor hala
Bensem istediğin al, al, seninim doya doya.
Dursun zaman , dursun saatler şu an
Kucakla beni duy kalbimin sesini
Hisset tenimi, ateşimi. Söndür yanmasın mumlar
Aşksa istediğin al, al, şahidim karanlıklar.
Sen var mısın, rüya mısın, öptüğüm eller senin mi
Alev alev dudakların, dokunuşların gerçek mi
Bütünleştik farkında mısın söyle!
Söyle nesin sen , aşk mısın söyle!
Çocuklar Gibi
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi.
Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Birgün ağlayalım, birgün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi.
Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi , durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi.
Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi.
Çakır
Altın saçlarını sıkıca tarar of of
Sonra iki örgü yana bırakır
Ayağında pembe dallı mor şalvar of of of
Taze gelin gibi süzülür Çakır
Taze gelin gibi süzülür Çakır
Geniş meydanlarda yakılır çıra of of
Çakır nazlı nazlı dokunur tefe
Süt gibi rakıyı sunar Çakır’a of of of
Gür bıyıklı ateş gözlü bir efe
Gür bıyıklı ateş gözlü bir efe
Beyaz ellerine kına yaraşır
Mavi gözleriyle bir içim sudur
Efeler onu el üstünde taşır
Köyün bir tanecik orospusudur
Çakır yılan gibi döner kıvrılır of of
Sırma saçlarında fildişi tarak
Tabanca çekilir bıçak sıyrılır of of of
O döner elini şıkırdatarak
O döner elini şıkırdatarak
Yalnız bazı kere taze gelinler
Bize kocamızı ver diye inler
O zaman Çakır’ın gözü doludur
O zaman gözünün önüne gelen
Cepheden şehitlik alıp yükselen
İncecik bıyıklı bir yavukludur
Bu Bahar Başka Bahar
Daha bahar gelmeden gezdiğim bahçelerde
Mor çiçekler açıyor gözlerinin renginde
Seni bahar sanıp da yanılan papatyalar
Boy veriyor topraktan bir beyaz gelinlikle
Çiçekler başka açın bu bahar başka bahar
Ozanlar başka yazın bu bahar başka bahar
İnsanlar coşun, taşın bu bahar başka bahar
Bu baharda sen varsın, bu baharda bahar var
Çiçekler başka açın bu bahar başka bahar
Ozanlar başka yazın bu bahar başka bahar
İnsanlar coşun, taşın bu bahar başka bahar
Bu baharda sen varsın bu baharda bahar var
Rüzgâr okşasın diye savurduğun saçların
Çapkın omuzlarında dalga dalga uçuyor
Dolaşıyor ardında başı dönmüş insanlar
Neden sonra baharın vurduğunu anlıyor
Çiçekler başka açın bu bahar başka bahar
Ozanlar başka yazın bu bahar başka bahar
İnsanlar coşun taşın bu bahar başka bahar
Bu baharda sen varsın bu baharda bahar var
Çiçekler başka açın bu bahar başka bahar
Ozanlar başka yazın bu bahar başka bahar
İnsanlar coşun taşın bu bahar başka bahar
Bu baharda sen varsın, bu baharda bahar var
Bu baharda bahar var… Bu baharda bahar var.
İstanbul Boğazı
Bir ucunda kavaklar bir ucunda marmara
Bakmaya doyulmayan büyülü bir manzara
Süzülür akar gider vapurlar sıra sıra
Ne güzel bir mavi yoldur şu İstanbul Boğazı
Tarabya’da Bebek’te sarhoş olan dalgalar
Sahillerin koynuna bir boşanır bir dolar
Geçmişi konuşturur karşılıklı yalılar
Anılarla dolu doludur şu İstanbul Boğazı
Durgun bir göldür bazen çılgın bir nehir
Boğazına kolyeler taktıkça güzelleşir
Bu beşikte sallandı büyüdü koca şehir
Hayat dolu bir sudur şu İstanbul Boğazı
Hayat Bayram Olsa
Şu dünyadaki en mutlu kişi mutluluk verendir
Şu dünyadaki sevilen kişi sevmeyi bilendir
Şu dünyadaki en güçlü kişi güçlükten gelendir
Şu dünyadaki en bilgin kişi kendini bilendir
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
Şu dünyadaki en olgun kişi acıya gülendir
Şu dünyadaki en soylu kişi insafa gelendir
Şu dünyadaki en zengin kişi gönül fethedendir
Şu dünyadaki en üstün kişi insanı sevendir
Bütün dünya buna inansa
Bir inansa hayat bayram olsa
İnsanlar el ele tutuşsa
Birlik olsa
Uzansak sonsuza
Bütün dünya buna inansa.
Akdeniz Çocukları
Haydi uzat elini
Bak gün doğmakta ufukta
Her gün yeni bir umutla
Doğalım biz de yeni baştan
Gel hoze gel piyer gel marino yanıma (Nilüfer)
Sımsıcak sevginiz işlemiş kanıma (Füsun Önal)
Gel karmen gel fransuva Maria sen de gel (Ali Kocatepe)
Dostça el ele tutuşmak her şeyden güzel (Erol Evgin)
Hiçbir şey bozmasın bu dostluğu heeey
Sevgi dolu neşe dolu
Şarkımız bağlasın bizi birbirimize
Kavuşalım hep beraber sevgilimize
Akdenize Akdenize
Akdeniz güneşi dolsun kalbimize
Gidelim el ele mavi sevgilimize
Akdenize Akdenize
İşte geldik bir aradayız biz bize
Koşalım el ele engin sevgilimize
Akdenize Akdenize
Haydi uzat elini
Bak ay doğmakta ufuktan
Biz de yeni bir umutla
Doğalım tekrar yeni baştan.