İrem Candar şarkı sözleri ve şarkıları sayfamızda, şarkıcının yeni ve son çıkan şarkılarının tümünün listesi burada yayınlanmıştır.
Bu sayfada
- İrem Candar şarkıları
- İrem Candar beni bana bırakıp
- İrem Candar bilmezdim
- İrem Candar bana öyle bakma
- İrem Candar rüya
- İrem Candar göğe bakalım
- İrem Candar Bi’şey olsun
- İrem Candar dua
- İrem Candar erik ağacı
- İrem Candar gül ile akide
- İrem Candar Teoman iki aşk
- İrem Candar Fırat Tanış sevmeye geldik
- İrem Candar yoldan geçen adam
- İrem Candar bu gece farklı
- İrem Candar bir gün parlamışsın
- İrem Candar hatırla
- İrem Candar sordum bekledim
- İrem Candar gitme kal
- İrem Candar duvarlar
- İrem Candar vicdanım lekeli
İrem Candar şarkıları
İrem Candar beni bana bırakıp
Gözlerimi sıkıca kapadım giderken
Eşyalarını topladım
Son sözün iyisi olsun derken
Yuvarlanıp kapağımı aradım
Düşen düşer kalbimin en içine
Giden gider tarihin en derinine
Gömüp anıları,
Alıp şarkıları düşerim şimdi yollara
Ah beni bana bırakıp,
Gidecektin ya göremedim.
Seli sala akıtıp,
Batacaktık ya derine.
Ah eli elime, değecekti ya göremedim.
Seni sana bırakıp,
Gideceğim yeniye.
Yine de beklerken içimde umut
Kesişirse yollar yine mutluluk
Her gün büyürken içimdeki boşluk
Yine de vazgeçmek zor
Ah beni bana bırakıp,
Gidecektin ya göremedim.
Seli sala akıtıp, batacaktık ya derine.
Ah eli elime, değecekti ya göremedim.
Seni sana bırakıp, gideceğim yeniye.
İrem Candar bilmezdim
Bilmezdim bu derdin seni yolundan
Beni solumdan edeceğini
Bilmezdim en sessiz yanımdan
Yağmuruna bulutlanıp temmuz gecelerinde
Fırtınalı sabahlarda kan terleyeceğimi
Bilmezdim çok yanlarımın
Az yanımla yetineceğini
Uzaklığının yakınlığım
Yakınlığımın uzaklara gönül vereceğini
Yoksa küs müsün bana
Dilime ikamet edenim
Dargınsak eğer
Üç günü geçeli aylar oluyor haberin olsun
Ve burada yanık kokulu rüzgarlar çarpıyor yüzüme
Beni soluğumdan tutuyor üşümelerim
Boğazıma yapışmış sıtmalı kelimeler
En yakın sağda parka çektiler kendilerini
Söz dinlemez oldu sözler
Adına sır diyorlar sevmelerin
Gürültülü harflerini sükûta izdivaç ediyorlar
Mahrem duygularını telveye terk ediyorlar yani
Yorulmadın mı dilimden sessiz çığlığım
Senin yerin dağınıklığım
Toparla kendimi
İrem Candar bana öyle bakma
Bana öyle bakma
Anlayacaklar
İkimize karşı bu dünya
Bizi anlamıycaklar
Bana öyle yaklaşma
Bana öyle dokunma
İkimize karşı bu dünya
Bizi anlamıycaklar
Bu hayatta bizi böyle yakamızdan tutacaksa
Hadi böyle yaşa derken kalbimize sormuş mu?
Beni aşkla aldatma
Gerçeklere kapatma
Böyle kırık da bakma
Beni daha da ağlatma
Bu hayatta bizi böyle yakamızdan tutacaksa
Hadi böyle yaşa derken kalbimize sormuş mu?
Bana öyle bakma
Anlayacaklar
İkimize karşı bu dünya
Bizi anlamayacaklar
İrem Candar rüya
Küçücük bir köşeye sığındım ama küçücük
Şu evrende bi nokta bile değilim
Bütünüm, bütüne aitim kendime dairim
Karanlıktan doğar aydınlıklar
Beni baştan al; uzat, sona sar
Rüya rüya
Çok uzaklarda bir çocuk
Şu an seni düşünüyor olabilir
Nerden geldiysen orda son bulacaz aslında
Küçücük bir köşeye sığındım ama küçücük
Şu evrende bi nokta bile değilim
Bütünüm, bütüne aitim kendime dairim
Karanlıktan doğar aydınlıklar
Beni baştan al; uzat, sona sar
Çok uzaklarda bir çocuk
Şu an seni düşünüyor olabilir
Nerden geldiysen orda son bulacaz aslında
Rüya, rüya
İrem Candar göğe bakalım
Yalnız ağaçlar gibi, bakmasın eski zaman gözlerin
İkimiz birden sevinebiliriz, göğe bakalım
Kaçamak ışıklardan, şeker kamışlarından
Gözlerimi al kurtar, durmadan harcadığım
Göğe bakalım, göğe bakalım, göğe bakalım
Hava mı soğudu, çekilmekte mi kanım?
Şimdi otobüs gelir, biner giderim
Gitmeden önce, göğe bakalım, göğe bakalım
Seni aldım, bana ayırdım
Durma, göğe bakalım, durma
Şimdi otobüs gelir, biner giderim
Gitmeden önce, göğe bakalım
Göğe bakalım
Sayısız penceren vardı, birer birer kapattım ben
Ben de kalasın diyen bir bir kapattım ben
Kapattım ben kapattım ben www.nazlim.net
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut benim
Tuttukça güçleniyorum, kalabalık oluyorum
Göğe bakalım, göğe bakalım, göğe bakalım, göğe bakalım
Ellerim mi üşüyor, çekilmekte mi canım?
Şimdi otobüs gelir, biner giderim
Gitmeden önce göğe bakalım
Seni aldım bana ayırdım, durma kendini hatırlat durma
Seni aldım bana ayırdım, durma göğe bakalım, durma göğe bakalım
Şimdi otobüs gelir, biner giderim
Gitmeden önce göğe bakalım
İrem Candar Bi’şey olsun
Üz beni bu değiştirmez gerçeği
Bi kapalı kutum yangınlarım sen
Gözleri ateştendir elleri
Bi sarıyor gittikçe sıyırıyor kalbimi
Bi şey olsun Bi şeyler olsun
Bi şey olsun Bi şeyler olsun
Ne bu üstündeki ilginç koku
Konuşuyor sanki anlatıyor durmadan
Ne bu üstündeki ilginç koku
Konuşuyor sanki anlatır durmadan
Konuşmak unutmak ve karışmak birbirimize
Konuşmak unutmak ve karışmak
Konuşmak unutmak ve karışmak birbirimize
Konuşmak unutmak ve karışmak
İrem Candar dua
Benim yaptığım bazı şeyler vardı
Sonuna bakmadan kaçtığım yollar
İçimden çıkmak zor onunda adı var
Belirsiz renklerin sonu karanlık
Neydi yaptığım hata
Şimdi etmek lazım dua
Gelsen dursan kalsan uçsan uçsan duysan
Gelsen dursan duysan kaçsan kaçsan uçsan
Seninde yaptığın bazı şeyler vardı
Başından anlayıp kaçtığın yollar
İçimden çıkmaz zor adı kayboldu
Görünmez renklerin tadı bir anlık
Neydi yaptığım hata
Şimdi etmek lazım dua
Gelsen dursan kalsan uçsan uçsan dursan
Gelsen dursan duysan kaçsan kaçsan uçsan
İrem Candar erik ağacı
Or’da hep yaz olur, kış uzak gelir
Her yer erik ağacı
Yolundan akamayan su gibi zamansız
Her şey olağan
Uzar gölgeler geçerken or’dan
Güneş sıcakken, çıkış yakınken
Elimi tut, sonunu düşünme
Sözünü tut, kaybol umudumda
Elini ver şimdi uzakta
Can verir gibi bi’ erik ağacına
Şimdi aşk ağlatır, hüzün uzak gelir
Her yer senin artık
Dalından uçamayan kuş gibi kararsız
Her şey durağan
Uzar gölgeler geçerken or’dan
Güneş sıcakken, çıkış yakınken
Elimi tut, sonunu düşünme
Sözünü tut, kaybol umudumda
Elini ver şimdi uzakta
Can verir gibi bi’ erik ağacına
İrem Candar gül ile akide
Sen gül ben bülbül
Yürü zaman ile
Ben üzgün sen üzgün
Yeniye aşk ile, sürdür parlaklığını
Ve hayat dokunsun yüreğine…
Efkarın basamaklarını
Çık gel tuzaktan gel bak uzaktan
Ve yanına aldığın o “aşk”
İrem Candar Teoman iki aşk
İki aşk
İstanbul’da kaybolmuş
İki aşk
Sonsuzlukta buluşmuş
İstermiş ki; hep yaşasın
Başladığı gibi hayata
Rüzgarıyla bir yelkenli,
Doğmuştu yanlış zamanda
Sessizlikte bir çığlıktı
Hazır değildi günaha
Nefessiz kalmıştı aşksızlıktan
İrem Candar Fırat Tanış sevmeye geldik
Bir duygu çiçeği tenim
Açtıkça yeşillenir içim
Ve yükselir ritmim
Bir sade defne yaprağı
Akar durur yeşil yeşil
Öylece temizlenir içim
Nefes almak gibi
Rüzgârında savrulmak gibi
Sevmeye geldik
Sevmeye geldik
İrem Candar yoldan geçen adam
Yoldan geçen bir adam, kendini arıyor
Kim bilir neler yapmış, nereden geliyor
Cebindeki taşları kimden saklıyor, soruyor
Bunun cezası neyse çekilecek daha ne,
Şimdi her şeyi düşünmemenin yeri
Bunun cezası neyse çekilecek daha ne,
O sen misin? Neden böylesin?
İrem Candar bu gece farklı
Bu gece farklı
Ne varsa al gitsin
Yatıverin değiştir
Elim sıcak
Her şey başka artık
Basitleştirmek gerek
Ne kalırsa çıkar durmasın
Sakın unut kural tanımamışsan
Eksikmişsin sessizmişsin
Söylediklerin aklımda
Hepsini çizdim kafamda
Geriye zaten ne kalır ki
Yarını hatırlanmanı
İrem Candar bir gün parlamışsın
Gözyaşım söyle, getirir bana yine ne?
Yaşanan başka, söylenen başka
Hep yalanken duyduğum
Söyle, ne verdin hayat?
Yok olan aşkların eşiğinde
Bir gün parlamışsın, bir gün sönmüş
Hayat zaten hep başladığı yere dönmüş
Pırıltı eksik kalsın, ben böyle güzelim
Sen söylemesen de, ben yine özelim
Peki, sen anlat biraz daha
Yüksek sesle, yanağımdan süzülen
Ellerin değil miydi?
Hep hoş geldin her şeyinle
Bu sakin bahçeye
Yok olan aşkların eşiğinde
Bir gün parlamışsın, bir gün sönmüş
Hayat zaten hep başladığı yere dönmüş
Pırıltı eksik kalsın, ben böyle güzelim
Sen söylemesen de, ben yine özelim
İşte, böyle bir sızı var kalbimde, gitmeyen
Aydınlandı dün gece düşlerim
İnsan kendi kendinin düşmanı ya
Hepsi bu yüzden, bileğimde parfümüm
Estikçe giderim geçmişe
Yolunu bitirememiş gözyaşım
Bazen parlamışım, bazen sönmüş
Hayat zaten hep başladığı yere dönmüş
Pırıltı eksik kalsın, ben böyle güzelim
Sen söylemesen de, ben yine özelim
Bazen parlamışım, bazen sönmüş
Hayat zaten hep başladığı yere dönmüş
Gürültü eksik kalsın, ben böyle söylerim
Sen söylemesen de
İrem Candar hatırla
Boşlukta zemin hep boşlukta
Usul usul akan çoğalarak ışıkta
Bi sokak içinde kendini buldukça
Yalnızca bi tını var sonsuz dokunuşlarda
Ölür egom her susuşumda
Gücü yaman hep bilimin kıyısında
Gece kara ruhumun acısında
Kaybolmuş kurbanlardır şefkatin kıyısında
İçimden akan yaşamın deryasında
Bi kara delik var alevlerin kıyısında
Bi uzlaşma var, yerle gök arasında
Delilik mi bu dersin, ateşle sevişmek
Hangi yoldan çıksam karşımda yorgun bi can var
Yorulmuş artık içimdeki o cambaz
Titretir boşluğunu gecenin ayazında
Dinlesen keşke tüm bunlar kalbinin atışında
Hatırla, hatırla, hatırla, hatırla
İçimden akan yaşamın deryasında
Bi kara delik var alevlerin kıyısında
Bi uzlaşma var, yerle gök arasında
Delilik mi bu dersin, ateşle sevişmek
İrem Candar sordum bekledim
Dökülünce bütün yaşlar
Eskiden sevdiğim diyarlar
Yenilenince tüm zarlar
An kalıyor içimizde
Denizin kıyısında
İki ağacın ortasında
Bir filizin goncasında
Renkler akıyor
Geriye kalan bir nefes
Bir nefesin kavgası
Ve geçen anlar
Daha hiç anlamadan
Geçmişi serbest bırakıp
Kalbimi sarhoş edince
Arınıp, kendimce
Bir yol aradım.
Sordum bekledim
Olmadı itekledim
Yeniden rahatlayınca
Fark edince, gülümseyince
Bıraktım yaşları
Bir ezgide
İrem Candar gitme kal
Yağmur süzülürken isli sokaklarda
İnceden rüzgar esiyor
Solgun yüzün başka sessizlikte
Bana uzaktan bakıyor
Ben seni beklerken dostlar kahvesinde
Yanımdan geçerler, bana yalnızlıklar geçer
Ben seni beklerken radyoda aynı şeyler
Bilir misin ne uzun cümleler kurar serçeler
Gitme kal kalbimde
Gitme kal ah
Gitme kal kalbimde
Gitme kal ah
Kalbim değişirken eski bir şarkıda
İçime bir his doğuyor
Yolculuk gibi her an değişmekte
Hevesi içime doluyor
Ben seni beklerken dostlar kahvesinde
Yanımdan geçerler, bana yalnızlıklar geçer
Ben seni beklerken radyoda aynı şeyler
Bilir misin ne uzun cümleler kurar serçeler
Gitme kal kalbimde
Gitme kal ah
Gitme kal kalbimde
Gitme kal ah
İrem Candar duvarlar
Duvarlar duvarlar kalbimizde duvarlar
Oysa yanan onca hayatın içinde huzur var
Duvarlar duvarlar ritmimi tırmalar
Uçup giden kuşlar gibi
Gidecek yerler var
Oysa güneşin kollarında
Uzanmış yatıyor
Özlediği kitaplar
Hep seni söylüyor
Bir kayığın içinde
Dokunsan ağlıyor
Dalgaların içinde
Hep seni arıyor
Oyunlar oyunlar göremeyecek ne var?
Suyla kuşanan güller gibi,
İçinde renk var.
Duvarlar duvarlar anlamayacak ne var?
Sözün ortasında virgül,
İçinde yeşeren tohum var.
İrem Candar vicdanım lekeli
Niyetle çalışan bir gemi
Sanki hayatın kemikleri
Bir ileri, bir geri
Değişirken durmadan
Sözleri çelişkili
Garantisiz reçeteli
Sözüm senden içeri
Bekliyoruz geleceği
Şimdi yastığın dikeni batarken özüme
Anlıyorum ki vicdanım lekeli
Şimdi yastığın dikeni batarken özüme
Anlıyorum ki vicdanım lekeli
Çünkü yetmedi savaşlar
Sönmedi ateşler
Yok ediyor güzeli
Eli mahkum ediyor.