En güzel Yazarı Bilinmeyen Anonim Şiirler Anlamlı – Bilinmeyen şiirleri sayfamızda ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel yazarı bilinmeyen şiirleri ve kısa bilinmeyen şiirleri bulabilirsiniz.
Özlem
Özlem
Gökteki yıldızlaradır
Bulutların ardından gözkırpanlaradır
Geceleyin esen meltemedir özlem
Dursam beklesem
İçten bir şarkı tutturupda özleme söylesem
Kıvransam uyuyamasam
Bir hayal görsem
Pembeler içinde özlem
Ayaza kadar seni görsem
Elimden bırakmasan özlem
Bir çiçek versem bir düş kursam
Özlem desem özlemim desem
Özlediğim en içten düş olsan
Seni beklediğim her zamana bir tomurcuk eksem
Açan çiçekleri başından döksem
Özlem desem sanadır desem
Minikte olsa bana bir hoş gülücük versen
Ve giderken ben karanlığa sayende gülümseyebilsem özlem
Volkan Yoruç
Özlem
bir türküdür özlem yanık yanık
çığlıktır avaz avaz
zemheri ayaz
özlem diyorsam yadırgama bunu bir kenara yaz
yaz ki nasıl savaştığımı biraz paylaşasın belki
aklımdan neler geçtiğini
yetinmek adına nasıl özlem dağlarının üstüme yıkıldığını
özlem ilkbahardır yeşile bezenmiş
çeşit çeşit çiçekler
kuşlar
esen cılız bir rüzgarın savuracağı kadar payandasızsın
alır götürür seni
geri dönüşü yok mu bu feryadın dersin demesine de
her defasında kendin duyarsın
özlem sensin sen
herşey bahane
türküler sensiz anlamını yitirmiş
çığiığım tükenmiş
biraz daha çıksın diye sesim
biraz daha yürüsün diye dizlerim
özlemini teselli etmeye çalışıyorum bu viranelerde
vurmadım diyemezsin
delil yetrsizliğinden beraat edeceksin şikayet etsem
al özlemini git diyeceksin
ben bu feryadı keyfime
özler miydim sanıyorsun
Mehmet Yücel
Özlemek
Her insanın bir özlemi olmalı
Özlemeli aramalı bulmalı
Böyle ayrı kalmamalı
Ayrı düşüp yanmamalı
Her insanın bir özlemi olmalı
Özlem demek sevgi demek hasret demek
Özleyene bir nefeslik vuslat gerek
Ayrılık hiç bitmeyecek
Giden geri mi gelecek?
Özlem demek sevgi demek hasret demek
Özlem yüreğini yaralar özleyenin
Özlem duymak bir özelliğidir yüreğin
Özleyen bu kalbim senin
Sen yaralı kalbimdesin
Özlem yüreğini yaralar özleyenin
Özlemekle geçse ömür gönül bıkar mı?
Hep özlese de bu girdaptan çıkar mı?
Hasretlik böyle yıkar mı?
Gönül kendini yakar mı?
Özlemekle geçse ömür gönül bıkar mı?
İbrahim Usta
Özlem Sevmekle Başlıyor…
Özlem sevene yakışır…
Sevmek yaşamaya
Kal benimle desem geç
Gel desem erken
Özlemler yeşerirken
Çaresiz kıvranmalar
Özlem sevmekle başlıyor…
Fatih Kuyucu
Özlem
Özlem – bu filmin adı
Sonsuz özlem
Kavuşmalar
Antraklarda mümkün
Ayrılmalar, terin kurumadan
Tenine doyamadan
Hep antraklarda
Bir iki kelam konuşamadan
ışıklar söner, gong çalar
Sonra filmin devamı
Bitmeyecek gibi bu film
Özlem,yine özlem,yine özlem…
Necla Aktan
Özlem
Giydiğim siyahlar yasım matemim.
Değerin kalmadı bende hiç senin.
Sevda bahçesinde olsan yasemin
Seni diken diye yolaca’m Özlem.
Bu ne biçim sevgi bu ne biçim naz?
Uğrunda can versem,diyorsun ki: ‘Az.’
Bu yaptıklarını bir kenara yaz.
Bir bir hesabını soraca’m Özlem.
İsmini haykırdım,yazdım her yere,
Gözümden kanlı yaş aktı kaç kere.
Şunu bil ok yaydan çıktı bir kere,
Seni sol göğsünden vuraca’m Özlem
Yıldızlar tutuşmuş yanıyor işte,
İsyan başlatmışlar ayda,güneşte,
Bir gece ansızın on nokta beşle,
Bil ki felaketin ben olacağım,
Bil ki kıyametin ben olacağım,
Sonun, sonunda ben olaca’m Özlem.
Durmuş Karakuş
Sevmiyorum
Dün gece rüyamda
Yine benimleydin
Bu yüzden
Akşamları sevmiyorum
Sensizliği sevmiyorum
Gecelerini sevmiyorum
Özlem, özlem
Hasretini yüklüyor
Kahrolası geceler
Buruk, bitap oluyor
Geçmiyor geceler
Kabusum oldu aşkın
Seni bulma telaşım
Geceleri dar ediyor
Özlem, özlem
An be an acımasızca
Omuzlarıma yüklüyor
Akşamları sevmiyorum
Sensizliği sevmiyorum
Geceleri sevmiyorum
Ve gülüm ben;
Sensizliği sevmiyorum
Alaaddin Uygun
Hasret
Ellerine hasret ellerim,
Yapayalnız…
Yüreğine hasret yüreğim,
Çaresiz…
Gözlerine hasret gözlerim,
Üzgün…
Sesine hasret günlerim,
Bomboş…
Sevgine hasret benliğim,
Sana hasret…
Gül Ulupınar
Hasret
Saçlarım hasret sevgiyle okşanışa.
Yüreğim hasret sevildiğini bilmeye.
Hasret yüreğim çırpınışlara.
Bedenim hasret bir yudum heyecana.
Duygularım hasret bir gün ışığına.
Konuşmalıyım,konuşamıyorum.
Haykıramıyorum…
Anlatamıyorum…
Yalnızca ağlayabiliyorum…
Ne komik, ne acizlik!
Taciser Kaygısız
Yalnızlık Şiiri
Bilmezler yalnız yasamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
Orhan Veli Kanık
Ruhumda Fırtınalar
Ruhumda fırtınalar delirmiş eser,
Limana hasret beklerim.
Umutsuzluk daglarca yolumu keser,
Yola hasret beklerim.
Dil söylemek,el yazmak ister,
Kelama hasret beklerim.
Kır zincirleri sevgini göster,
Sevgiye hasret beklerim.
Alıcı kuşları başımda döner,
Dermana hasret beklerim.
Yüregimin feri söndü söner,
Sevgiliye hasret beklerim.
Sisler sarmış dörtbir yanımı,
Rüzgara hasret beklerim.
Yorgun,düne hasret canımı,
Azraile hasret beklerim.
İshak Özlü
Kimi Sevsem Hasret Oldu
Derlediğim kır çiçekleri,
Soldu gitti, hasret oldu.
Saydığım muştu böcekleri,
Uçtu gitti, hasret oldu.
Beyaz yaka, siyah önlük,
Eskidi gitti, hasret oldu.
Oyunlar yazdığım günlük,
Doldu bitti, hasret oldu.
Orta okuldaki ilk aşkım,
Okul bitti, hasret oldu.
Öğretmen olma düşlerim,
Kazanamadım, hasret oldu.
Mutlu yuva, mesut hayat,
Devran döndü, hasret oldu.
Bilinmez kimde kabahat,
BARIŞ, HUZUR HASRET OLDU.
Temiz çevre, mavi deniz,
Sanayileştik hasret oldu.
Barış diye AMERİKAN,İNGİLİZ,
IRAK’A geldi,
İNSANLIK,BARIŞ, DOSTLUK HASRET OLDU.
Dilek Aksoy
Hasret
Bütün güzelliğin adına “HASRET” dedim.
Sılayı özledim, dostu özledim,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Zamana pervasız yollar gözledim,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Ne bir sesti, ne bir soluk yaklaşan,
Gölgeler vardı, bir bir uzaklaşan,
Hayallerdi, rüyalarda koklaşan,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Emir kimden, nerden gelir talimat,
Ağırlaşır gözler, tükenir takat,
Bir yerlerde başlar mutluluk fakat,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Yaklaştım özümün hükmüne rağmen,
Yaralarım sızlar, yarama değmen,
Sadece uzaktan selamlar söylen,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Yine de ruhumun ince yerinde,
Sevdamı yaşarım, en derininde,
Buram buram tüter aşk gözlerinde
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Kurdoğlu mesafe ayırmaz seni,
Yaklaşır varlıklar yum gözlerini,
Ruhunu yüceltte, sil bedenini,
Güzelliğe hasret dedim her mevsim.
Ahmet Kurt
Hasret
Bir özlem var ta uzaklardan
Bu gönül anaya babaya hasret
Gözler umutla bakıyor yollara
Bu gönül anaya babaya hasret
Ayrılık yazılmış nedense kara bahtıma
Vatan borcu diye katlanıyorum bu ayrılığa
Günleri saatleri sayıyoruz biz burada
Bu gönül abiye kardeşe hasret
Otururduk muhabbete kader ortaklarımla
Can ciğer arkadaş dostlarımla
Şimdi ayrı düştük muhabbet mektuplarda
Bu gönül dert ortaklarıma hasret
Ayrılık türküleri dinliyorum son zamanlarda
Aklıma geliyorsun yaşadığım her anımda
Özleminiz saklı hep göz yaşlarımda
Bu gönül arkadaşlara dostlara hasret
Ne güzeldi gülmek ne güzeldi
Sizlerle olmak en güzel şeydi
Uzaklarda çarpıyor kalbim şimdi
Bu gönül mutluluğa hasret
Anaya babaya kardeşe hasret
Kader ortaklarıma dostlara hasret
Aşka mutluluğa huzura hasret
Bu gönül umuda ışığa hasret
Sefer Kurt
Hasret
Kelimeler cümleye hasret, şairler şiire,
Güller bahara hasret, baharlar sana,
Denizler gemiye hasret gemiler karaya,
Bulutlar yağmura hasret, yağmurlar toprağa
Benliğim umuda hasret, umudum sana,
Gözlerim görmeye hasret, yüreğim sevmeye,
Düşlerim karanlığa hasret, karanlıklar sabaha,
Ay güneşe hasret, güneş yüzüne
Sen bana tutsak, ben sana,
Sensizlik bana yasak, bensizlik sana,
Mısralara dökülen her bir yazıda,
Ben sana hasret, sen de bana.
Celalettin Yaşar
Hasret Koydum Adını
Sineme bir köz düştü bugün apayrı yanar
İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Zarda bülbül ben miyim yoksa gonca mı yanar
Dinmeyen bu ateşin hasret koydum adını
Nazlı yarin bir ahı bana bin ah çektirir
Bu vahlar gülşenime kara çalı ektirir
Çare bulunmaz bir dert canı candan bıktırır
İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Sanırdım ki yandıkça bu odlarda pişerim
Ne çare ki; kavrulur haldan hala düşerim
Üstesinden gelemem acizane beşerim
İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Burkuldukça yüreğim anlarım ki yar ağlar
Damla damla göl olup gözümün suyu çağlar
Derdime ortak olur başı dumanlı dağlar
İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Dervişim hu diyerek dergahında süründüm
Hicranlardan örülü hırkalara büründüm
Cananın meclisinde vuslat diye göründüm
İçimdeki ateşin hasret koydum adını
Şemsettin Dervişoğlu
Hasret
Hasret, sevdiğini anlayabilmekmiş,
Uzaktakini yanında hissetmekmiş,
Hasret, bir deli kurşun,
Vuruldun mu bir kere yok kurtuluşun.
Hasret yokluk değilmiş ama,
Sakın onu yalnızlık sanma,
Hasret, birlikte olabilmekmiş,
Hasret çektiğinin hayalleriyle.
Meğer çeşit çeşitmiş hasret,
Memleketine hasret, arkadaşına hasret,
Annene, babana, sevdiğine hasret,
Hepsi bir olunca çekilmiyor bu gurbet.
Bazen, bir damla yaş süzülür gözlerinden,
Yüreğin titrer taa derinden,
Anlatırsın derdini taşlara duvarlara,
Ama ses gelmez hiç bir yerden.
Bazen, yalnızlıktan sıkılır,
Ama yalnız kalmak istersin,
Boşluğa bakarsın boş gözlerle,
işte hasret bu;
Öyleki, anlatılmıyor sözlerle.
Sadık Aydın
Hasret Değil mi?
Uzaklara dalıp giden gözlerin,
Umutları sönen mâsum yüzlerin,
Alevlerle kucaklaşan közlerin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Barajları törpüleyen sellerin,
Suya muhtâc vahâların, çöllerin,
Savrulup da toz koparan küllerin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Yalın ayak, nasır taban koşanın,
Bir yâr için, Kaf Dağı’nı aşanın,
Gözü kara, mangal yürek taşanın;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Aydınlığa kucak açan gecenin,
Mehtâpları, kendine dost seçenin,
Arşınlayıp, sahrâları geçenin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Akşam güneş gurûbunu süzenin,
Sâhillerde tek başına gezenin,
Urbasında süslü, ürkek tâzenin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
26.08.2000 Landsberg 01:10
Mustafa Engin Karatay
Hasret Yağmurları
İsyan ediyor deli gönlüm,
Yağan hasret yağmurlarıyla.
Artık ümitlerimde ölmekte,
Yağan hasret yağmurlarıyla.
Sanmaki biter bu acılar,
Mutluluk sonu ayrılıklar,
Her sene aynıdırlar,
Yağan hasret yağmurlarıyla.
Kadere isyan ettim olmadı,
Bağrıma vura vura can kalmadı,
Gözümde yaşmı? O hiç eksik olmadı,
Yağan hasret yağmurlarıyla.
Allahım sabır ver bana,
Gücüm kalmadı yaşamaya,
Ağlıyorum belli olmuyor,
Yağan hasret yağmurlarıyla.
Gençliğim geçiyor çaresizce,
Çilelerim bağlanmış kördüğümle,
Unutamam onu ölsemde,
Yağan hasret yağmurlarıyla.
Ömrümde ilk kez severken,
Aşkıma hasret çekerken,
Artık herşey bitmiş, erken
Yağan hasret yağmurlarıyla.
Onu unut diyorlar bana,
Unutmak zor bilinmez neden,
Bir gün daha geçti SİMAV’da,
Yağan hasret yağmurlarıyla.
RAFET’in gözleri artık görmüyor,
Onun için bu dünya dönmüyor,
Umutları sönmüş, yangınları sönmüyor,
Yağan hasret yağmurlarıyla.
(KÜTAHYA-1997)
Rafet Maden
Hasret bir aşılmaz duvar mı
Hasret bir aşılmaz duvar mı
Kimi anasına hasret
kimi çocuğuna
Hasret yağmur gibi yağar mı
Kimi sıcağına hasret
kimi soğuğuna
Hasret bir ömre sığar mı
Kimi çiçeğine hasret
kimi böceğine
Hasret, hasret, hasret
Hasretler içinde öleceğine
Git sevgini kanatlandır geleceğine
Mustafa Özke
Kalbimdeki Hasret Hasret
Kokladığım bütün güller,
Hasret kokuyor hasret,
Dinlediğim tüm şarkılar,
Hasret söylüyor hasret.
Hasret beni dolandırır,
Yalan midem bulandırır,
Sevda çeken gönüller,
Hasret çekiyor hasret.
Hasret birgün öldürür,
Ölmez ise süründürür,
Kalbi acıya büründürür,
Kalbimdeki hasret hasret.
Yusuf Önder Bahçeci
Sana hasret
Sana hasret acılar
sana hasret özgürlük
dudağımda yudum yudum
susadığım ırmaklar
soğuk sular balıklar
senden ayrı dudaklar
sana hasret yapraklar
sana hasret yudumlar
sana hasret bakışlar
sensiz o boş bakışlar
yüreğimde filizleşen
sana hasret ah sana hasret
kışlar yazlar baharlar
düğüm düğüm lokmalar
tatsız tuzsuz yaşamlar
görünmüyor aynalar
rakılar masalar rüyalar
hülyalar sana hasret
yerini dolduramaz hiç bir ihanet………..
Serdal Göçmen
Bir deli özlem bu..
Özlüyorum seni,
Yalansız bir özlem bu
Dolansız, saf bir özlem.
Yeni doğan bir çoçuğun
Minicik elleri gibi
Yumuşak ve mazlum
bir özlem bu…
Gökyüzü kadar büyük
Senin kadar yüce
bir özlem bu…
Hasretten ağlayanan sevdalıların
Yıllarca kavuşamayanların
İki gün bile dayanılamayan
bir özlem bu…
Ne yapacağini bilmeyen
Telefonlar bekleyen
Ağlayan, isyan eden
Kendisini harap eden
bir özlem bu…
Yolda yürürken
Otobüslere dört gözle bakan
Belki, onu görürüm diye
Kıpır kıpır yerinde duramayan
Salak salak, bos bos gezinen
Seni arayan bir özlem bu.
Bulutlara baktığında bile
Sanki seni göreceğini sanan
Orda olmadiğını bilen
Ama yinede şansını deneyen
bir deli özlem bu…
Yani güzelim,
Bir kalpsizi bile,
Ağlatabilecek,
bir deli özlem bu…
Tutku Bakay
Gece Yarısı
Pek uzak olmayan günün birinde,
Gizemli gönlünün derinlerinde,
Özlem ateşinin yangın yerinde,
Sevdamı bulmanı beklemekteyim.
Bana saldırırken hüzün sürüsü,
Özlem ordusudur, onun gerisi.
Bir bahar akşamı, gece yarısı,
Kapımı çalmanı beklemekteyim
Mehmet Nacar
Özlem
Adini özlem koydun bu sonsuz sevginin,
Özlemin tek siginagi oldu bu aci dolu yüregin,
Bu bitmeyen özlem kaçinilmazligiydi sensizligin,
Bitmez bu özlem sevgili, bitmeyecek bensizligin…
Ayrildik ve her geçen gün büyüdü bu özlem,
Her iç çekiste bir göz yasi, her göz yasinda bir sitem,
Bitmedi bu hasret, ne yapsam nereye gitsem,
Özlemin gösterdi, kime baksam hep sen…
Yillarim seni beklemekle geçti umutla,
Gelisin seni vazgeçilmez kildi bir anda,
Sensizligin içimi, yüregimi yaktigi anlarda,
Özlemin hep vardi, birakip gittigin zamanlarda…
Adi hep özlem kalacak bu karsiliksiz sevginin,
Özlemek tek çaresi olacak sensizligin,
Bitmez bu tutku, bitmeyecek bensizligin,
Yasadikça vazgeçilmez olacak ismin,
Kaçinilmaz olacak özlemin,
Özlemim…
Hatice Mine Bahadır
Yazarı Bilinmeyenlerde Burada;
Üsküdar’da Sen
Aklım kemendin işkencesinde sıkılıyor
Alnım karıncaların tükürüğünde doluyor
Damarımın isinden gizlice geçiyor
Hafakanların çığlığını yıldızların damlasına üfürüyorum
Seni sevginin mavi dumanlı semtin de arıyorum
Kızkulesi Üsküdar’ ın sevdaya gözyaşı abidesi
Bende sevdanın yalnızlığına konmuş dudak
Seni sokakların geniş omuzunu çiğneyerek
Evlerin kirli sayfalarını karıştırarak
Caddeleri karartan tülleri kırarak
Üsküdar’ ın kalın ensesine kapanmıştım.
Yüreğimde sana olan hicranın bakışı
Kaldırımların dikenleri hasretime ok atışı
Dalgaların tokatlarıyla hülyalarıma giden kaçışı
Bir deli deryanın sacına taş,
İki derbeder ayaklarla sokaklara kaş fırlatıyorum.
Üsküdar’ da sen
Gözlerimi parçalayan kalabalıklarda arıyorum
Üsküdar’ ın soğuk ağzında nefesini soruyorum
Senin meçhul gölgeni kovalıyorum.
Kalbim tütsünün sisinde türkülerde acıyor
Dilim senin ismini, dimağım cismini sayıklıyor
Kaldırımların bataklığı benimle kayıyor
Günlerimin şafakları seninle doğuyor
Ama sen gözümden kaçıyorsun
Gönlümün sancısını yontuyorsun.
Ben seni sevdim mi ??
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
Içtim yudum yudum güzelliğini
Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
Bendeydi özlemlerin en korkuncu
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu
Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
Biri vardı ağlayan gecelerce
Biri vardı sana tutkun; o bendim
Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
En solmayan güller açtı içimde
Omrumu değerli kılan bir şeydin
Sen benim bozbulanık gençliğimde
Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi? Sevdim, Ya sen beni?
Seni sensizde seviceğim
Seni sensizde sevecegim
Ne kadarda istemezsen beni
Yüzümü bile görmekden kacsan
Ben yinede seni bekleyecegim
Sanmaki istegim seni üzmek
Su yalan dünyada bos yere yanmak
Sen ellerin olsan bile
Seni sensizde sevecegim bunu asla unutma…
Nereye baksam hayalin karsimda
O son bakisin hala aklimda
Ne hissettim o an dünya mi umrunda
Ama yinede seni sensizde sevecegim…
Gözlerimde bulut oldu
Gönlüm harab oldu
Sen gittin dünyam kara oldu
Sözlerinle vursan bile
Yinede seni sevecegim sen sevmesende…
Ismin düsmez dilimden
Unuttugun agliyor her bir dertten
Sevmeyecegini bile bile
Seni sensizde sevecegim bunu unutma!!!
On Üç Harfliydi
Ne ben yari görürüm,ne o yazdıklarımı duyar,
Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
Kaçamadığım ezanlar içinde sararken beni efkar,
Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
Güldü mü sanırsın bu gözler gittiğin günden beri,
Sokaklar sardı beni,onlar avare ben serseri,
Pişmanlıkla birlikte dönmeni beklerken geri,
Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
Gecenin karanlığı çökerken üstüme ağır ağır,
Bekleyenin yanına gel,zincirlerini kır,
Özlerken seni,sana söylenmemiş olan sır,
Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
Haykırmak istesem de engel buna geceler,
Ne güzeller gördüm ben,ne eceler,
Anlatmaya çalıştım,kifayetsiz kaldı heceler,
Diyemediğim on üç harfliyi tekrarlar dururum.
İlk kez sevdim ama sevdiğim gül,çıktı kem,
“Seni Seviyorum” daha başka ne desem,
On üç harfliyi söylemenin verdiği dem,
Artık söylediğim on üç harfi tekrarlar dururum
Dayanamıyorum
Dayanamıyorum
Daha iyisi için ayrılık…
Dayanamıyorum bu iyiliğe,
Kandırma kendini benide üzme kahretme.
Nasıl bir iyilikse kahrolsun,
Nasıl bir iyilikse mahvolsun,
Dayanamıyorum ben ayrılığa.
Geçmişi kapadık böylesi iyi diye,
Aldandık sevgimizin küçüklüğüne,
Hayatı zindan ettik birbirimize,
Nasıl bir anlayıştı kahrolsun,
Nasıl bir iyilikse mahvolsun,
Çözemiyorum düğümünü,
Dayanamıyorum ben ayrılığa.
Öyle bir sev ki
Sen gülerken yanındakiler de güler,
Ama ağlarken yalnız ağlarsın,
Onun için öyle bir ağaca yaslan ki,
Asla yıkılmasın.
Öyle bir dost edin ki,
Seni asla bırakmasın.
Öyle bir sev ki yüreğinden kimse ayırmasın,
Ve öyle birini sev ki seni gözleriyle bile aldatmasın
Kuşlar
Gittiğiniz yerde sıcak kalplere
Anlatın sevdamı ziyan olmasın
Yorulmayın yavaş uçun ey kuşlar!
Şu hevesim kursağımda kalmasın.
Kuşlar muradımı siz anlarsınız
Benim sığınacak yerim kalmadı
Dert ortağım bir tek sizler varsınız
Halime yanacak dostum olmadı.
Fazla bekletmeyin dönün bahara
Anlatın aşkımı kahrolanlara
Benide götürün uzak diyara
Yüreğim kafeste boşa yanmasın.
“V” yapın yorulan geçsin sıraya
Sığmaz artık gönlüm köşke, saraya
Korkunç yıllar maya çaldı karaya
Karalar bağlamak kader olmasın.
Kuşlar muradımı siz anlarsınız
Benim sığınacak yerim kalmadı
Dert ortağım bir tek sizler varsınız
Halime yanacak dostum olmadı.
Gözlerin
Bir haşmetli bakış, bir edalı söz
Kalbime üssünü kurar gözlerin
Sessiz kurşun gibi iki ahu göz
Kuşatır gönlümü sarar gözlerin.
Kafdağı deyipte uzağa salar
Selam vermez gözlerimi kan bular
Neyleyim sonunda boz toprak dolar;
O zaman ne işe yarar gözlerin?
Geçen günler boğar bir ağıt gibi
Bekletti yıllarca bir vaat gibi
Zamanı yanıltan bir saat gibi
Kalbimi azaba kurar gözleri.
Gözlerin gözümde yüreğimde yaslı
Gözlerim, don çalmış yıllardır paslı
Felekten bir peşrev bu gönül faslı
Fazlası ömrüme zarar gözlerin.
Rengini devşirir derin yosunda
Sevişir aksiyle gözlerin suda
Geceler boyunca bekler pusuda
Dalgın bir anımda tarar gözlerin.
Kimsesiz kralım sensin başa taç
Umut yağmurumsun toprağım kıraç
İnce belin, kiraz dudak, aleve saç
Gölgelerden sıyrılma
Gölgelerden sıyrılma telaşıydı benimkisi,
Tek kişilik sahnemde alkış alabilme hevesi.
Önce hasretten ölüp,
Sonra yollarıma serilen hüzünlerle sevişip,
Tanrının huzurundan geri dönebilme becerisi!
Kaç kere kovuldum cehenneminden,
Kaç kere zorla cennete sokmaya çalıştılar beni,
Sayamadım!
Saysaydım,
Şerefsiz sevdalarımın hesabını tutardım önce,
Ve ruhumu şeytana satmazdım,
Gözlerini görünce!
Umrumda diil artık ruhumun fahiseliği,
Ne de olsa veresiye defteri istemeyecek ya zebaniler
Ben ölünce