Cep şiirleri

En güzel Cep şiirleri kısa – Sayfamızda amatör ve ünlü şairlerden bu konu ile ilgili şiirleri bulabilirsiniz.

Verme,
İstemem,
Benden sen de,
Kalanları.
Toplasan bir tırnağın,
ucu dahi etmez.

İsteme,
Vermem.
Sana ait gömleğini.
Eğer verirsem,
Benden geriye bir şey,
Kalmaz.

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.

Beni ta kalbimden vurdu gidişin,
Bütün umutlarım ağır yaralı.
Aklımdan çıkmıyor veda edişin,
Büyün duygularım ağır yaralı.

Beni unutamazsın bilirim, beni unutamazsın
Denizin durgunluğu, gözlerimi
Coşkunluğu, saçlarımı hatırlatır
Kulaklarını tırmalar sesim, hayatından silemezsin
Beni unutamazsın bilirim.

Benim bu sevdada ne işim vardı
Kalbimi eline vermeyecektim
Yansam da ölsem de aşkınla senin
Seni seviyorum demeyecektim
Yoluna ömrümü sermeyecektim

Benim için bir mum yaktın mı bilmem
Camlardan yollara baktın mı bilmem
Ah burada olsa dedin mi bilmem
Yoksa unuttun mu doğum gününde

Benimle kal zaman bitinceye kadar
Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca
Bir ömürdür seninle geçen dakikalar
Ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca

Bensiz ne haldesin şimdi kimbilir
Sen yoksun bu hayat nasıl çekilir
Gözümde canlanır anılar bir bir
Resmini bin defa öperim yetmez

İlgili Makaleler

beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
anladımki bu ömür sensiz geçmeyecek.

Bırak ellerimi
Üç satır yazacağım
Üç satırda sen! …
Bırak gözlerimi
Dört yana bakacağım
Dört yanda sen! …
Bırak yüreğimi
Bin kere seveceğim
Bin kerede sen!

Bırakma beni sevdiğim
Gidişine dayanamam
Hasret gözyaşlarımla
Kendimi avutamam

Biliyorum şimdi saçlarını yaban eller okşuyor
Gözlerine başka gözler gülüyor
Gözlerin ki gördüğüm gözlerin en güzeliydi
Varsın adı hasret olsun artık bu sevdanın
Varsın sonu ayrılık olsun bu romanın
Bitmedi bitmeyecek bu şarkım
Nerede olursan ol
Kiminle olursan ol

Bilmem ki beni hiç anar mısın?
Unuttun mu yoksa, hatırlar mısın?
Söyle; eskisinden bahtiyar mısın?
Seninle doluyken aldığım nefes
Bitirdi bu aşkı sendeki heves
‘Çekinme, sor’ diyor içimden bir ses
Nasılsın sevgilim, nasılsın bugün?

Bilmiyorsun tutkumu
O kaybetmek korkumu
Bölüyorsun uykumu
Gözlerim ufka dalar
İçimde volkan yanar
Senin için ölen var
Sen farkında değilsin

Bir anda yokuşa çevirme düzü
Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu
Hatırla Tanrıya verdiğin sözü
Ayrılmak yok diye yeminimiz var…

Bir bulsan yakarsın külümü bile
Dikene satarsın gülümü bile
Yaşarken arattın ölümü bile
Karşıma ne diye bir de sen çıktın..

Bir cennettir bu dünya sevmesini bilene
Gerçek olur her rüya görmesini bilene

Sensiz olmanın acısı yakıyor yüreğimi
Yalnızlığımı paylaşıyor kalbimdeki yaralar
Sensiz ağlıyorum sabahlara kadar
Yitiriyor vücudum,sensiz benliğimi

Sigaramı çekiyorum içime külleri ıslak
Özlemin sarıyor beni,sen ise uzak
Ölüm yetiyor bana,sensiz yaşamak
Tek korkum var kalbimde unutulmak

DeLiKaNLiM…
…Zor GüNüMDe NeRDeyDiN???
BeNi KaHRettiN OySa SaNa IhTiyaCiM VaRDi…
…SeN FaRKLiyDiN SaNa GüveNMi$tiM
Mert,Zorlu,Tok Gözlü DeLiKaNLiMDiN…
…AmA SeN BiLeMeDiN
Bir TüRLü A$k NeDiR BiLeMeDiN

Sakın üzmesin seni karşılksız sevgiler,
Bağrına taş basarsın acılar diner,
Aldırma gitsin yangınlar da söner,
Sakın arkana bakma çünkü krallar önden gider

Sen yüreğimin adaletsiz hakimi
Suçum sadece seni sevmekti
Cezamı kesen yine sen oldun
Kalem yerine kalbimi kırıp
Ömrümü sensizliğe mahkum ettin
Ömür boyu sensiz
Ömür boyu sevginsiz.

İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız

Unut benden kalan ne varsa
Unutmak tesellidir yalnızlığın
Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
Delicesine sarhoş olmak
En güzel tarafı imkansızlığın

Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak
Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan
İşte öyle imkansız birşey seni unutmak
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin

Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin

Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;
Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
Ve bundan sonra kim severse dünyada;
Seni ve beni hatırlayacaklar

Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
senin etinden, tırnağından ayrı,
senin kokundan uzak.

Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
ve her şeyden mahrumum ben.
Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.

aşkın hangi halinde tanıştıkta
çekimine giremiyoruz bir türlü,
senmi çok uzağımdasın benim,
ben mi çok yakınım senin uzağına,
sorularla kafanı karıştıracak değilim.
bana ve kendine geldiğin an,
haberim olsun lütfen.

Bırak ellerimi
Üç satır yazacağım
Üç satırda sen! …
Bırak gözlerimi
Dört yana bakacağım
Dört yanda sen! …
Bırak yüreğimi
Bin kere seveceğim
Bin kerede sen!

Seni yüreğimden atabilsem atamıyorum,
Seni gözlerimden silebilsem silemiyorum
Sensizlik acısını çekemiyorum,
Dönersen diye koştum camlara
Ama yoksun yine yok..

Keşke yürek acımasa her ayrılıktan sonra,
kanamasa her ayrılıkta!
Gözyaşları akmasa ve durabilse insan yüce dağlar gibi.
Hayatın kahpeliğini anladığı her dem!
Hiç üzülmese hiç acı çekmese.
Hiç buğulanmasa gözler, hiç sevmese insan.
Akmasa gözlerden yaş yerine kan.
Ama hayat bu! Ne acısız oluyor, ne sevgisiz.
Ne de kanayan yüreksiz!

Yüzümde geçmişten kalma anıların yorgunluğu..
Ve Vakitler dolmuş benden habersiz
Gitmek gerektiğini bilen bir zihniyeti kabullenemiyor yüreğim…

Bırak ellerimi
Üç satır yazacağım
Üç satırda sen! …
Bırak gözlerimi
Dört yana bakacağım
Dört yanda sen! …
Bırak yüreğimi
Bin kere seveceğim
Bin kerede sen!

Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
ve her şeyden mahrumum ben.
Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.

Inan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız

Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
senin etinden, tırnağından ayrı,
senin kokundan uzak.

Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
ve her şeyden mahrumum ben.
Şu anda sadece yalnızlık ve kahır

Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak
Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan
İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.

Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;
Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
Ve bundan sonra kim severse dünyada;
Seni ve beni hatırlayacaklar

Inan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız

Unut benden kalan ne varsa
Unutmak tesellidir yalnızlığın
Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
Delicesine sarhoş olmak
En güzel tarafı imkansızlığın

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kııysındaymış gibi en sakin denizlerin…

Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
İşte ellerimde al, diyebilseydim
Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi
Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en güzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz

azımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.

Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar
Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde
Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde
Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar…

Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye

Seni görmediğim günler
Karanlıktaıym, katran gecelerdeyim
Cehennem misali bir yerdeyim
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse
İşte öyleyim…

Gözleri namuslu namuslu parlar insanların
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu şehirde sen varsan…

Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum
Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler
Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin
Senin yüzünden bu delicesine içmeler

Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde
Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği

Bir gün anlarsın hayal kurmaıy;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Lanet edersin yaşadığına…
Maziden ne kalmışsa ıyrtar atarsın..
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.

Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan

Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum

Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum

Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı
Bugünden güzel değil bulacağın yarında
Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında
Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı

Demek o beni sevmiyor
demek o beni anlamıyor
bana içkimi verin
bana kadehimi verin
bir daha ölmek istiyorum

Bir yerlere varmadan, nasıl böyle
Hiç durmadan akıp gidiyor günler
Yaşam diye verdiğin bu mu söyle
O mu sırtıma sapladığın hançer

Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim
Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz
Yürüdüm bir yolun sonuna geldim
ıykık, üzgün ve paramparça onsuz

Zamanlar kalleş şimdi, herşey artık bir oyun
Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı
Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı
Saatleri birer birer dudaklarında sun

Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
‘Seviyorum’ diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?

Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
Akıtır taşa, toprağa kanımı
Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı

seni arıyorum kalabalık caddelerde,
tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
perişan hayallerimin başladığı yerde,
sana sesleniyorum, duyuyor musun?

beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
anladımki bu ömür sensiz geçmeyecek.

yalnız sen varsın beyaz gülüm,
evde bahçede ve sokakta,
bir eylül akşamı gördüğüm ,
o beyaz hayalsin uzakta..

yeter.. gel artık yeter..
karanfiller açtı gel
kış bahçesinde , güller
beyaz güller açtı gel

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni cep şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Yada Buradan Şiir Kategorimize Dönerek Diğer Şiirleri Okuyabilirsiniz. www.Nazlim.Net

Nazlim

Universiteit Gent üniversitesinden 2003 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Okuyucuların dikkatini çekecek haberleri 2004 yılından beri Nazlim.NET sitesinde yazmaktayım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir