En Güzel Deniz şiirleri kısa sayfamızda amatör ve ünlü şairlerden bu konu ile ilgili şiirleri bulabilirsiniz.
Denizlerin üzerine şiiri
Pek acayip bir şey bu.
Güz mevsiminde olduğumuz halde.
birdenbire güneş koç burcuna girdi baktım.
Baktım birden bire ilkbahar oldu.
Birdenbire kaynadı kanım.
Nerdeyse hani bulanıp kanıma bir deve gibi köpürecek, bir deve gibi oynamaya başlayacağım.
Bir uzaklaşıp bir yakınlaşması kan dalgalarının.
Kendisinden geçmiş insanla dolu bir ova.
Ölümsüz gözle görülmez bir içki âlemi.
Baktım birdenbire canlandı ölü.
İhtiyarlar baktım genç oluverdi.
Baktım bakırlar kesildi som altın.
Daha iyisi geldi yerine, daha güzeli geldi baktım, şehrimizden ayrılanın.
İçki, eğlence, tat sarmış şehrimizi.
Elinde bir kadeh var her sarhoşun.
Kimi doymuş, rahat, kendinde,
İçkiye doğru koşmakta kimi.
Gürül gürül süt ırmağı bir yanda, bir yanda gürül gürül bal nehri.
Pek acayip bir şey bu:
Bir şehirde padişah bir tane olurdu.
Gökyüzünde ay bir tane.
Bu şehir padişahlarla dolu, gökyüzü aylarla, zuhallerle.
Sen haydi koş var git hekimlere,
orda işiniz yok de sizin.
Orda ne dermansızlık, ne dert var, de.
Orda ne gam, ne kasvet var, de.
Orda ne kadı, ne vali.
Ne bey, ne beyin vergicisi.
Davalar, düşmanlıklar, kavgalar zaten
denizlerin üzerinde hiç bir zaman yürüyemedi.
Mevlana Celaleddin Rumi
Deniz Kızı şiiri
Denizden yeni mi çıkmıştı neydi;
Saçları, dudakları
Deniz koktu sabaha kadar;
Yükselip alçalan göğsü deniz gibiydi.
Yoksuldu, biliyorum
-Ama boyna da yoksulluk sözü edilmez ya-
Kulağımın dibinde, yavaş yavaş,
Aşk türküleri söyledi.
Neler görmüş, neler öğrenmişti kim bilir,
Denizle boğaz boğaza geçen hayatında!
Ağ yamamak, ağ atmak, ağ toplamak,
Olta yapmak, yem çıkarmak, kayık temizlemek…
Dikenli balıkları hatırlatmak için
Elleri ellerime değdi.
O gece gördüm, onun gözlerinde gördüm;
Gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde!
Onun saçları öğretti bana dalgayı;
Çalkandım durdum rüyalar içinde.
Orhan Veli KANIK
Gün olur şiiri
Gün olur, alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar, hele martılar,
Her bir tüyünde ayrı bir telaş!
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur, başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi…
Orhan Veli KANIK
Deniz şarkısı şiiri
Uzat ellerini yavrum.
Gün ışığından, daha beyaz
Okşasın saçlarımı.
Bütün benliğimi, bir alev sarsın.
Unutsun gönlüm.
Bütün çektirdiğin acıları.
Gözlerin gözlerime değsin,
Bir an beni, denizin dibine
Tutupta çekiversin.
Orada yalnız ikimiz bulunalım.
Bütün kötülüklerden uzak,
Gün ışığından uzak.
Yanımızda balıklar oynaşsın.
Deniz kızları, soframızı hazırlasın.
Uzaklardan köpek balıkları,
Küçük balıkları yesin.
İçkimiz aşk, yuvamız deniz olsun.
İkisinden, kana kana içelim.
Yeter ki! Yanımda sen bulun.
Bir deniz kıyısı şiiri
Deniz kıyısında ruhlarımız,
Yeminler edilirdi kadere inat.
Ve biz yalnızlığı paylaşan iki çocuk.
Hiç olmamış,
Ölmemiş,
Kimsesiz bir rıhtımda,
Bekleyen gemi gibi,
Hiç olmadık.
Ölemeyiz biz.
Ne sen.
Ne ben.
Ne deniz.
Göğsümdeki deniz şiiri
Bir nehir geçiyor gözkapaklarımın altından.
Ellerimle çizdiğim bir dünya.
Tomur tomur terlediğim.
Deniz sol göğsümün altı.
Dalga dalga fırtına.
Bin bir renk canlı beslediğim.
Koca bir okyanus.
Bir nehir geçiyor düşlerimin aynasından.
Her bakışta aksi vuruyor yüzünün.
Alnında dört mevsim.
İklim iklim yağmur bulutu kaşların.
Ey kara bağrında yeşerdiğim toprak.
Bütün sevgilerin bereketi sensin.
Bir nehir geçiyor içimden.
Orta yerimden ikiye bölüp beni.
Bütün çağlayanlarımı kurutuyor.
Gel de durdur bu tufanı.
Bütün gemilerim alabora.
Bir nehir geçiyor eksenimden.
Yön-yörünge, çepeçevrem sen.
Varlığın ki atomlara parçalanan benliğimin temel taşları.
Sen olmasan doğanın diyalektiğinde madde durur.
Evren söner.
Bir nehir geçiyor gökyüzümden.
Yuduğum sevda alnımın teri.
Ört üstünü üşümesin.
Deniz dediğin deniz gibi olmalı şiiri
Martı kanadı gibi süzülürken.
Gümüş renkli, menevişsiz deniz.
İnsansız, teknesiz ve sessizdi.
Güneş bekleniyordu kıpırtısız.
Ilık bir yel esti inceden.
Yosun kokuyordu yükü.
Balıklar karnını yarıp denizin,
Şaşkın bakıyordu sessiz dünyaya.
Kumsal üşüyordu güneşsiz.
Deniz de deniz değildi zaten sensiz.
Gün açmalı,
Mavileşmeli deniz.
Dalgalar okşamalı sahili usulca.
El sallanmalı uzaklaşan teknelere.
Ağlar atılmalı,
Balık bereketli olmalı.
Ter kokusu karışmalı,
Yosun kokusuna.
Yorgun balıkçılar,
Bir türkü tutturup dönerken.
Denizin kızılından anlamalı akşamı.
Gün batmalı,
Yine gümüşlemeli deniz.
Bir de,
Ellerin eklenmeli ellerime.
Yani deniz dediğin,
Deniz gibi olmalı.
Yemyeşil bir deniz şiiri
Yemyeşil bir deniz.
Senin gözlerin.
Ne bir sandal.
Ne bir ada.
Ne bir sahil var.
Boğuluyorum.
Gözlerinde menevişler.
Denizde martılar gibi.
Bakışların köpük köpük.
Sonsuzluğu anlatır gibi.
Bu bakışlar bir gün beni.
Öldürecek sevgilim.
Bu bakışlar ne zaman beni.
Güldürecek sevgilim.
Yemyeşil gökyüzü.
Senin gözlerin.
Ne bir rüzgar.
Ne bir bulut ne bir yağmur var.
Boğuluyorum.
İlhan İREM
Karanlık deniz şiiri
Şimdi seni düşünüyorum, biliyorsun.
Aklıma ellerin geliyor önce.
Yağmurlu bir gün hatırlıyorum.
Islanmış bir serçe kuşu hatırlıyorum.
Durup durup ölümü hatırlıyorum.
Alnıma bir ışık vuruyor karanlıkta.
Sonra alabildiğine bir sessizlik başlıyor.
Alabildiğine bir deniz.
Alabildiğine kum.
İçim ürpertilerle dolu.
Karanlık denizlerin ortasında.
Seni düşünüyorum.
Hani denizin insanı deli eden maviliği.
Nerde o güneş parıltıları nerde.
Göremiyorum ama duyuyorum.
Yaklaşan fırtına sen olmalısın.
Bu rüzgar senin hayallerin olmalı.
Senin ümitlerin.
Senin arzuların olmalı.
Bütün karanlıklara razıyım.
Yalnız uzaklarda, çok uzaklarda.
Bir gemici feneri yanmalı.
Bu korkunç ağırlıkları kim koydu başıma.
Bu marşandiz trenleri nereye gidiyor.
Ben bir katran deniziyim artık.
Dalgalarım iri kayaları döver durur.
Bütün yaratıklar derinliklerimde kapkara.
Ne bir seven var beni.
Ne bir anlayan bulunur.
İçimde çalkalanan bir dünya.
Kulaklarımda karanlığın uğultusu.
Ve gözbebeklerimde korkuların en büyüğü.
Bir büyük dünyada yalnız kalmak korkusu.
Ölürsem korkudan öleceğim.
Düşen yıldızlar gibi.
Batan gemiler gibi yalnızlığım.
Sisli şafaklar doğar ufkumdan.
Kör bıçaklar bilenir düşlerimde her gece.
Kirli bir güneş kahreder dalgalarımı.
Bir çamur yığını sıvanır yüzüme.
Gitgide artar yalnızlığım.
Sonra duyarım iliklerimde sabahın olduğunu.
Bir yosun parçası kımıldanır, gerinir.
Bittiği yerde başlar yalnızlığım.
Pusulalar işlemiyor artık.
Yıldızlar yol göstermiyor.
Rüzgar bile ihanet etti bize.
Bir saçların vardı deli divane olduğumuz.
Bir saçların vardı.
Bir saçların vardı.
Alnına düşerdi akşamları.
Hiç değilse yaşadığımızı bilirdik hayal meyal.
Nefes aldığımızı.
İnsan olduğumuzu bilirdik.
Saçların bizi kurtarırdı düştüğümüz girdaplardan.
Bizi bir derinlerden yeryüzüne çıkarırdı.
Her telinde mevsimleri seyrettiğimiz.
Varlığını en büyük mutluluk bildiğimiz.
Bir saçların vardı.
Bir saçların vardı deli divane olduğumuz.
Şimdi bütün gün üstüme yağmur yağıyor.
Bütün gece kar.
Yalnızlığın tam ortasındayım artık.
Yalnızlık kadar.
Bilsen nasıl üşüyorum.
Al şu ellerimi ısıt biraz.
Ya da al götür bu soğukları.
Bu yağmurları.
Görmüyor musun beni öldürecekler artık.
Beni öldürecekler diyorum sana.
Geçmiş gelecek bütün yıllarım.
Bütün umutlarım senin olsun al.
Beni bu karanlık denizlerde bırakma.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
Deniz Kızı rüyası şiiri
Öyle kaybolsam ki.
Şu mavinin derinliğinde.
Gizemli diplerin sessiz.
Huzurlu uğultusunda.
Yüreğim dinlense.
İstiridye aşk tapınağım.
Mercan kayaları sevdam olsa.
Şiir valsı gibi süzülen.
Rengârenk balıklara anlatsam içimi.
Yüreğim duygularım ve bedenim.
Yankılansa sesimde.
Tek kişilik orkestra misali.
Vokal yapsa müziğime yunuslar.
Gizemli derinliğin tüm canlıları.
Sevgiyle sarsa bu deniz kızını.
Coşkulu senfonimin sedasında.
Kaysa kumlar ayağımın altından.
Öyle kaybolsam ki.
Şu mavinin derinliğinde.
Sonsuza dek hep orda kalsam.
Deniz ve midye şiiri
Sen gibi deniz.
Ben de derinlik ve korkmuyorum dalıyorum denize.
O derinlikte bulduğum kocaman yürek.
Yosun tutmuş yalnızlığıyla küçücük bir midyenin içinde.
Deniz Kızı şiiri
Aşkın gözyaşlarını ilkokulda tanıdım.
Ayrılığın, kıskançlığın ne olduğunu,
Mavi deniz gözlerde aşkı,
Saman sarısı saçlarda ayrılığı öğrendim.
Öyle temizdi ki sevdiğim ve savunmasız.
Ben ne yaparım derdim Firuzan’sız.
Yıllar geçti, aşklar yürek dağladı.
Tövbeler edildi binlerce kez bozularak.
Bitti derken başlamalar.
Gitmeler, dönüşleri.
Dönüşler, yeni başlangıçlar getirdi.
Altın kafes içinde mesken yaptı.
Yüreğim okyanus dibinde.
Karanlıklarda kimse ulaşamasın diye.
Bir deniz kızı geldi, sözü anahtar.
Açtı kilitleri, aldı yüreğimi.
Koydu yüreğine.
Çıktık diplerden, zirvelere.
Sıcacık elleri ellerimde.
Isındı sanki dünya.
Yağmurlar sevinç çığlığında.
Salıncak kurdum sevdama.
Gökkuşağının her tonuna.
Güneş baktı, ay baktı.
Huriler cennette bizi kıskandı.
Hey şiiri
Ne duruyorsun be,
at kendini denize.
Geride bekleyenin varmış,
Aldırma.
Görmüyor musun, her yerde hürriyet.
Yelken ol, kürek ol,
Dümen ol, balık ol, su ol.
Git gidebildiğin yere.
Orhan Veli Kanık
Deli şiiri
Kime sorsam, dönüşüm yok.
Nereye baksam mavi.
Yelkenimde deli rüzgar.
Her yanım tuz, her yanım yel
Deliyim.
Ah, deniz olayım.
Tuzumu rüzgarda savurayım
Deliyim…
Ah, ne yelken, ne yel.
Ufuklarda, kaybolayım.
Deliyim…Senin için. Beni affet.
Şairi bilinmiyor.
Denizi özleyenler şiiri
Gemiler geçer rüyalarımda.
Allı pullu gemiler.
Damların üzerinden, ben, zavallı,
Ben, yıllardır denize hasret,
Bakar, bakar ağlarım.
Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
Bir midye kabuğunun aralığından;
Suların yeşili, göklerin mavisi,
Lapinaların en harelisi…
Halâ tuzlu akar kanım.
İstiridyenin kestiği yerden.
Neydi o deli gibi gidişimiz,
Bembeyaz köpüklerle, açıklara!
Köpükler ki, fena kalpli değil,
Köpükler ki, dudaklara benzer,
Köpükler ki,
İnsanlarla zinaları ayıp değil.
Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler..
Damların üzerinden, ben, zavallı
Ben, yıllardır denize hasret.
Orhan Veli Kanık
Hasret şiiri
Denize dönmek istiyorum!
Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
Ve madem ki bir gün olum mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi
sularda sönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
1927
Nazım Hikmet
Denizci sanatçıya şiiri
Koşan bir dalga gibi,
Esnek, oynak, değişken.
Ve tümüyle alçakgönüllü olmak.
Onun gibi, iğrenmeden.
Her şeye kucak açmak,
Sokulmak, dokunmak ve sarmalamak.
Görünen her şeyi, ayrımsız.
Kucaklamak ve yansıtmak.
Koşan bir dalga gibi.
Özgür ve bağımsız.
Ve tümüyle içten olmak.
Onun gibi, evsiz barksız.
Her an bir başka yerde.
Görebilmek şafağı, öğleyi, geceyi.
Ve hep bir tek şeyi anımsamak.
Denizi! Denizi! Denizi!
Tekne şiiri
Hayallerim sahip olmaksa bir şeye
İster ahşap ister fiber bir tekne
Havuzunda çilingir sofrası kurulmuş
Yelken açmış rüyalar ülkesine
Dinlerim hikayelerini
Dümen tutmuş ellerin
Beklerim rüzgârın esintisini
Anlattıkları gibi denizcilerin
Geç kalmışlığın verdiği eziklikten
Hayallerim kaybolur birden
Gecikmiş yaşımın süzgecinden
Hakikatler yerini alır hemen
Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni Deniz şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Yada Buradan Şiir Kategorimize Dönerek Diğer Şiirleri Okuyabilirsiniz. Nazlim.net