Dur yolcu şiiri, Necmettin Halil Onan tarafından yazılmış 18 Mart Çanakkale Zaferini ve orada gösterilen kahramanlığı en güzel anlatan 1960 yılında yazılmış şiirdir.
Yazılış hikayesi ve şiirin kimin olduğu konusu herkes tarafından araştırılan çok özel destansı şiirdir. Hemen herkesin dilinde dolanır ama ne şairi bilinir nede Çanakkale ile olan bağlantısı. Öncelikle sizlere bu şiirin sözlerini yazacak ardından gerekli olan diğer bilgileri sizlerle paylaşacağız.
Bu sayfada
Dur Yolcu Şiiri Sözleri
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki, haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Dur Yolcu Şiiri Kimin, Ne Zaman Yazıldı?
Dur yolcu veya diğer adıyla “Bir Yolcuya” şiiri 1960 yılında “Necmettin Halil Onan” tarafından yazılmış bir şiirdir. Şairin diğer şiirleri de beraber “Dur Yolcu” isminde kitap olarak basılmıştır. Necmettin Halil Onan Çanakkale savaşında verilen destansı kahramanlığı gelecek nesillerin bilmesi amacıyla bu şiiri yazmıştır.
Çanakkale Boğazından geçen herkesin görebileceği Kilitbahir Kalesi üzerinde bir asker anıtında ilk dizeleri ile karşımıza çıkmaktadır. Dur yolcu şiirinin yazılı olduğu bu anıt Çanakkale ili Eceabat ilçesi Kilitbahir köyü sınırları içerisindedir.
Dur Yolcu Şiirinin Hikayesi
Dur yolcu şiiri vatan savunmasın gösterilen kahramanlığın destansı bir şekilde anlatılması yanında hikayesi ile de çok önemli bir şiirdir. Onu ölümsüz ve bu kadar harika kılan şeylerden birisi ise Çanakkale’de “Dur Yolcu Anıtı” üzerinde ilk dizelerinin yazılmış olmasıdır. Tüm bunların yanında bu anıta şiirin ilk dizlerinin yazılmasının bir hikayesi vardır. İşte o hikayeyi anlatacağız.
1960 yılında “Değirmen Burnu Tabyaları” komutanı “Üsteğmen Turan Şekip Pınar” Çanakkale Zaferini gelecek nesillere aktaracak bir eser bırakmak istedi. Bir gün yanına çağırdığı “Yedek Subay Seyran Çebi’ye” içinden geçenleri büyük bir heyecan içerisinde anlattı. Herkesin göreceği eser bırakmaları gerekiyordu ama ne yapacakları konusunda henüz fikir sahibi değildi.
Konuşurlarken gözlerine masanın üzerinde duran “Asker Sigarası” paketi ilişti. “Bunu çizebilir misin?” diyerek Seyran Çebi’ye sordu. Oda çizebileceğini söyleyerek kendisini onayladı. Fakat gelen geçen herkes sadece bir anıt ile her şeyi anlamayabilirdi. Bu nedenle “Bir Yolcuya” şiirinin ilk dizeleri anıtın alt tarafına eklendi.