Gurbet şiirleri
En Güzel Gurbet şiirleri kısa – Sayfamızda amatör ve ünlü şairlerden bu konu ile ilgili şiirleri bulabilirsiniz.
Gurbet
Gurbet o kadar acı
Gurbet Ki ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı,
Hepsi başka biçimde.
Eriyorum gitgide;
Elveda her ümide.
Gurbet benliğimi de
Bitirmiş bir içimde.
Ne arzum, ne emelim.
Yaralanmış bir elim
Ben gurbette değilim,
Gurbet benim içimde.
Yazan: Kemâlettin Kamu
—
Gurbet Eller
gurbet eller aldı bizi
kader ayırdı yine sizi
ben bakarım
gözümden yaş akar
ah gurbet eller ah
insan tek edemez
kimseyi göremez
sevgi tadı almaz
ah gurbet eller ah
—
Acı gurbet
Gurbetin kahrını bilenler bilir
Hasret bir başkadır, gurbet başkadır
Irkçı Avrupaya gelenler bilir
Nefret bir başkadır, gurbet başkadır
Hasretle eş dostla vedalaşarak
Ayrılırken dostça kucaklaşarak
Sevdiği her şeyden, uzaklaşarak
Hicret bir başkadır, gurbet başkadır
Bu gurbette başka hava esiyor
Bir gelen dönmekten umut kesiyor
Bunu duyan herkes hayret ediyor
Hayret bir başkadır gurbet başkadır
Ölümle gurbetin, farkı sorulur
Gurbetçi ölmeden diri gömülür
Yaşam için gayret eder yorulur
Gayret bir başkadır, gurbet başkadır
Mikdat bu sözlerin sineyi dağlar
Gurbetçi herkesten, en iyi ağlar
Kurtulurum diye bir umut bağlar
Esaret başkadır, gurbet başkadır
Yazan : Mikdat Bal
—
Şad Olup Gülmedim
Şad olup gülmedim
Eller içinde
Benim gülüm soldu
Güller içinde
Bir bahtı karayım
Kullar içinde
Gitti benim nazlı
Yarim gelmedi
Gurbete gidende
Dönmez diyorlar
Akar gözyaşların
Dinmez diyorlar
Sevenler murada
Ermez diyorlar
Gitti benim nazlı
Yarim gelmedi
Neşet ERTAŞ
—
Türkiyem içimde
Vatandan uzakta sanmayın beni
Türkiyem içimde,ayrı değilim
Gurbetçi diyerek, anmayın beni
Türkiyem içimde, ayrı değilim
Ay-yıldız göğsümde, şanım, gururum
İmanım kalbimde, parlayan nur’um
Vatanım ben sana kurban olurum
Türkiyem içimde, ayrı değilim
Vatan sevgisini, bildim imanla
Her karış toprağı, yoğrulmuş kanla
Türkiye devleti, kurulmuş şanla
Türkiyem içimde, ayrı değilim
Atamın, babamın, anamın yeri
Ruhumdur, nur’umdur, gözümün feri
Et kemik misali, daha ileri
Türkiyem içimde, ayrı değilim
Bal der senden başka, yoktur vatanım
Senin hasretinle, matem tutanım
Türkiyem bendendir, ben de ondanım
Türkiyem içimde, ayrı değilim
—
Son Çağrı
Kan çok eski bir ırmak
Bütün köprüler yıkık
Sessizlikte ses korkak
Ağ örüyor karanlık
-Güneşin benim- derdin,
Doğacaksan doğ artık!
Aşk, çok eski bir bahçe
Bıçak bıçak hıçkırık
Gülleri ben suladım
Ben’de kaldı kuraklık
-Yağmurun benim- derdin,
Yağacaksan yağ artık!
Biz, o iki eski kuş
Nedendir bu uzaklık?
Tüm ormanlar kaybolmuş
Kör kuyuda bir çıkrık
-Kaderin benim- derdin,
Güleceksen gül artık!
Söz, çok eski bir çalgı
Sularda titrer kayık
Ben mızrapları kırdım
Sen de kov gitsin, kıtlık…
-Umudun benim- derdin,
Geleceksen gel artık!
Bahattin Karakoç
—
Gurbet Elde Baş Yastığa Gelende
Gurbet elde baş yastığa gelende
Gayet yaman olur işi garibin
Gelen olmaz giden olmaz yanına
Siyah toprağıyla taşı garibin
Yazık oldu şu Garib’in haline
Doymak olmaz lezzetine tadına
Her geldikçe yarenleri yadına
Dinmez asla çeşmi yaşı garibin
Gurbet ele garip giden bilinmez
Ağlayınca çeşmi yaşı silinmez
Garip nedir halin diye sorulmaz
Bulunmaz yareni eşi garibin
Gülmez nere gitse garibin yüzü
Kirlidir yakası yaşlıdır gözü
Açmaz bir yol kimseye gizli sözü
Muhabbettir hep sırdaşı garibin
Gurbet elde ben Garib’e kim baksın
Anam yoktur gelip gözyaşı döksün
Sanem yoktur mezarıma taş diksin
Bir çalıdır mezar taşı garibin
Aşık Garip
—
Gönül Gurbet Ele Çıkma
Gönül gurbet ele çıkma
Ya gelinir ya gelinmez
Her dilbere meyil verme
Ya sevilir ya sevilmez
Yöğrüktür bizim atımız
Yardan atlattı zatımız
Gurbet ilde kıymatımız
Ya bilinir ya bilinmez
Bahçemizde nar ağacı
Kimi tatlı kimi acı
Gönüldeki dert ilacı
Ya bulunur ya bulunmaz
Deryalarda olur bahri
Doldur ver içem zehri
Sunam gurbet elin kahrı
Ya çekilir ya çekilmez
Emrah der ki düştüm dile
Bülbül figan eder güle
Güzel sevmek bir sarp kale
Ya alınır ya alınmaz
Erzurumlu Emrah
—
Gurbet
Dağda dolaşırken yakma kandili,
Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!
Ne söylemez, akan suların dili,
Sessizlik içinde çağlama gurbet!
Titrek parmağınla tutup tığını.
Alnıma işleme kırışığını
Duvarda, emerek mum ışığını,
Bir veremli rengi bağlama gurbet
Gül büyütenlere mahsus hevesle,
Renk renk dertlerimi gözümde besle!
Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,
İçimde dövünüp ağlama gurbet!..
N. Fazıl Kısakürek
—
Gönlündeki Gurbet
Dost ülkeler duman duman önümde
Dağların alnında gurbet yazılı
Göv göcekler firez oldu gönlümde
Çamların dalında gurbet yazılı
Ilgıt ılgıt yeller eser ovadan
Kuşlar tüm tedirgin kalkar yuvadan
Özümüz gövünür yanık havadan
Sazların telinde gurbet yazılı
Gene yanar oldu bağrımın başı,
Nasıl söner bu sevginin ateşi?
Oğuzlar soyunun savaş yoldaşı
Atların nalında gurbet yazılı
Bir canım olsa da yurt için versem
Ufka nakış nakış kanımı sersem
Kalk gardaş sılaya gidelim desem
Ötüken yolunda gurbet yazılı
Abdurrahim Karakoç
—
Gurbet
Gurbet o kadar acı
Ki ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı,
Hepsi başka biçimde.
Eriyorum gitgide;
Elveda her ümide.
Gurbet benliğimi de
Bitirmiş bir içimde.
Ne arzum, ne emelim…
Yaralanmış bir elim
Ben gurbette değilim,
Gurbet benim içimde.
Kemalettin Kamu
—
GURBET ELDE
Ne dost vardır, ne arkadaş
Geçmez günler gurbet elde
Kahrolursun yavaş yavaş
Geçmez günler gurbet elde
Gönlün kırık, küskün olur
Dudakların suskun durur
Sıla senin tutkun olur
Geçmez günler gurbet elde
Yabancıdır bakan gözler
Uzanmaz ki sırta eller
Çektiğini bilemezler
Geçmez günler gurbet elde
A. Erol Göksu
Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni Gurbet şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Yada Buradan Şiir Kategorimize Dönerek Diğer Şiirleri Okuyabilirsiniz. Nazlim.net