Kin şiirleri
En güzel kin şiirleri kısa sayfamızda, amatör ve ünlü şairlerden kin ile ilgili şiirleri bulabilirsiniz.
Lanet Olsun
Seni seviyorum deyişine,
Sözlerin gibi yalan gözlerine,
Yastığım olan dizlerine,
Lanet olsun şerefsiz…
Seninle geçen her güne,
Han misali gönlüne,
Hayatına, ölümüne,
Lanet olsun şerefsiz…
Sözde masum bakışına,
Saçına çiçekler takışına,
Dürüstlükten kaçışına,
Lanet olsun şerefsiz…
Saltık aşkına, sevgine,
Gözlerinin rengine,
Seni gördüğüm o güne,
Lanet olsun şerefsiz…
Senin için ağladığım gecelere,
Seni seviyorum diyen dillere,
Senin için kopan güllere,
Lanet olsun şerefsiz…
Seninle gezdiğim kırlara,
Senin için aştığım dağlara,
Seni düşündüren yağmurlara,
Lanet olsun şerefsiz…
Seni gördüğüm rüyalara,
Sana beslediğim duygulara,
Sana bağlı olan umutlara,
Lanet olsun şerefsiz…
Sana harcadığım yıllara,
O adını yazdığım yollara,
Senin gibi olan tüm kullara,
Lanet olsun şerefsiz…
Seninle kurduğum hayallere,
Seninle tuttuğum dileklere,
Sana benzettiğim çiçeklere,
Lanet olsun şerefsiz…
Seni hatırlatan her şeye,
Senden gelen neşeye,
Gezdiğimiz her köşeye,
Lanet olsun şerefsiz
Alev
Affetmem Seni
Bir bilseydin sana ola sevgimi,
Ölüm gelse bırakmazdın elimi,
Şimdi bir başkası alacak yerimi,
Sakın geri dönme affetmem seni.
Ne kadar masumdun önceden,
Kalbimde bir sızıydın incenden,
Hayat artık farksız bir işkenceden,
Oynadın benimle affetmem seni.
Nasıl da acımadın gençliğime,
Değmedin urunda acı çektiğime,
Böyle mi yapar insan sevdiğine?
Yıktın dünyamı affetmem seni.
Hani beni kendinden çok severdin,
Hani ben dünyalara değerdim,
İstesen sana canımı verirdim,
Kırdın gururumu affetmem seni.
Gidişine sustum mutlu ol diye,
İnanmıştım sendeki aşka sevgiye,
Şimdi böyle ansızın ayrılmak niye,
Bağrımı yaktın affetmem seni,
Bir insana bu kadar zulüm yapılmaz,
Kulluk isteme benden kula tapılmaz,
Benim sevgim mal değil satılmaz,
Allah affetse de ben affetmem seni
Alev
Senin Gibi Kalpsiz Değilim
Sol yanımda bir sancı,
Senden kalma birkaç umut parçası,
Batar durur sessizce,
Sol yanımda bir ağrı,
Kaldıramam bu yükü fazla,
Atacağım sen hiç hak etmediğin kalbimden,
Senin yaptığın gibi,
Unutamam ben,
Ama hak etmediğin yerdesin,
Buna izin vermeyeceğim,
Gözyaşlarımla kanasa da her gün yaram,
Her gün azaltacağım,
Yaramı saracağım,
Ve seni o layık olmadığın kalbimden çıkaracağım,
Sen bundan sonra,
Belki bir şarkıda,
Belki bir şiirde gelirsin aklıma,
Bak unuturum demiyorum senin gibi,
Ama gelirsin aklıma,
Senin kadar acımasız olmadım ben.
Alev
Kin
Göster sema-yi mağribe yüksel de alnını,
Dök kalb-i saf-ı millete feyz-i beyanını!
Al bayrağınla çık, yürü sağken zafer nüma,
Bir gün şehit olunca sen , olsun kefen sana!
Ey makber-i muazzam-ı ecdadı titreten,
Düşman sadası, sus, yine yükselme gölgeden!
Kafir ! Hilal-i rayet-i İSLAM’ a hürmet et,
Toplar boğar hitabını dağlarda akıbet.
Dağlar lisana gelse de anlatsa hepsini,
Binlerce can dirilse de nakletse geçmişini!
Garbın cebin-i zalimi affetmedim seni,
Türk’üm ve düşmanın sana kalsam da bir kişi.
Ben şurezar-ı kalbimi kinimle süslerim.
Kalbimde bir silah ile ferdayı beklerim.
Kabrinde müsterih uyu ey namdar atam!
Evladının bugünkü adı sade intikam.
Emin Bülent Serdaroğlu
Çek Git Yoluna
Ne yaptım ne söyledim de
Bırakıp gittin
Her gün öldürdün
Öleceğini bile bile
Sevmek kolay mı
Hep ağlattın güldürmedin
Gözyaşımı bile silmedin
Duygularımı aşkımı
Anlamadın
Yüreğimi dağladın
Sana nasıl da inandım
Aşkına kandım
Ama anladım ki
Sen beni değil
Sendeki beni sevdin
Mağdur olan hep bendim
Dinmeyen öfkenle
Hep yaraladın
Üzdün ve de kırdın
Hayallerimi yok ettin
Düşlerimi tarumar
Dilerim son bulur
Alaycı tavırların
Sinsi gülüşün
Yettin canıma
Hadi artık çek git
Yoluna
Nilüfer Sarp
Değişmiş
Değişmiş gülüm dünyada güllerin rengi
Sevgi değişmiş
Anlaşılamaz olmuş sevda sözleri
Bakışmalar değişmiş
Yalnız kalmaktan kaçar olmuş insanlar
Yalnızlık değişmiş, öyküler değişmiş yalancılar anlatır olmuş
Kahramanların sevdalarını yalanlarla bezenmiş
Yalanlara tapanlar çok yasar olmuş gerçek üstü aşkları
Karanlıktan kaçanlar aydınlığa hükmeder olmuş
Yiğit sayılmış savaştan kaçanlar
Korkular değişmiş ödleklik değişmiş
Mazlum insanlar ezilir olmuş kazınır oluş yerlere anılmaz olmuş
İsimleri unutulmuş alin teri dökmek haram olmuş
Gözyaşı değişmiş kadere ağlar olmuş insanlar
Kaybettiklerini anmaktansa yaşadıklarına
Üzülmüş insanlar bir benim sevdam kalmış geride
Beni de geçmişe gömüş insanlar
Unutmak değişmiş
Unutulanlar değişmiş.
Aldera
Öpeceğim Ölümü
Arsızlaşan kavimleri arattın,
Nerde vahşet bestesinde sen varsın!
Kan üstüne mekân kurdun yer ettin,
Kin ve nefret nefesinde sen varsın!
Yaram ağır sarsıntılar derince,
Kin büründüm bebekleri görünce,
Sorulacak Allah fırsat verince,
Zalimlerin listesinde sen varsın!
Taşa çaldım seni gördüm hilimi,
Şaronları neronları zulumü.
Düğün bayram öpeceğim ölümü,
Ölüm nedir! Ötesinde sen varsın.
Ömer Ekinci Micingirt
Bana Yılların Hesabını Ver
Veda ettiğin gün aklımdan gitmez,
Geri dönsen de bir şey farketmez,
Bu gönül senden başkasını sevemez,
Bana yılların hesabını ver..
Bensiz günlerini yok sayamazsın,
Gülüşlerinle beni kandıramazsın,
Özledim diye elimden kurtulamazsın,
Bana yılların hesabını ver..
Kalbimde izi var günahlarının,
Bağrımda acısı var sevdalarının,
Belli olur mu senin sabahın?
Bana yılların hesabını ver..
Sen artık ellerinsin, geri dönme artık,
Seni istemediğim çok açık,
Sadece bir şey istiyorum senden;
BANA YILLARIN HESABINI VER
Kafama Sıkar Giderim
İnsanlar hep sevgili ister
Kötülük yapar hep iyilik bekler
Bir gün kafama sıkarsam eğer
Acaba kimler basımda bekler
Sonra insan bulur bir sevgili
Veriri kalbini yoksa tüm her şeyi mi?
Okur ona gelen mektup sözlerini
Yalan mıydı ulan! Yalan anam her şey yalan
Zor değil ayrılık bunu sakın unutma
Zaman alışmayı öğretir, unutmayı asla
Kaybolurum, ayrılırım, kafama sıkarsam eğer
Sana olan nefretim ancak mahşerde biter
Çok sevme sevdiğin kadar nefret oluşur
Gün gelir içinde pişmanlık doluşur
Bazen insan yalnız, karanlık odasıyla boğuşur
Bir gün anlar değerini kahrolur, mahvolur
Unutamıcaksın beni, ilk öptüğün benim
Başkası da öpecek seni ağlayacaksın bilirim
Ama bende de bitti, arkama bakmam giderim
Benden sana tek kalan nefret artık güzelim
Sabah unutamam dersin aksam byby çekersin
Senin ki sevgi değil sen sevgiyi bilmezsin
Her yüzünü gördüğümde yalanmış meğer derim
Yürü git be vicdansız bir daha ah severim
Acısına katlanamazsam kafama sıkar giderim
Ağlar mısın derinden? Bu sefer byby’ı ben çekerim
Nefretim Yüreğime
Unutmak için en kolay yolmuş nefret etmek..
Nefret ediyorum..
Sevgisini biranda yıkandan.
Bastığı yerden, o şehirden
Taş kalbinden, ismini söyleyenden.
Gelmeyen bahardan, bitmeyen hazandan.
Nefret ediyorum..
Mavi denizlerden, gökyüzünden.
Yeşil kırlardan, ormanlardan.
Kızıl ufuklardan, şafaktan ve gurubdan.
Katran karası gecelerden.
Nefret ediyorum.
Gülün kırmızısından, menekşenin morundan.
Beyaz ve ince papatyalardan.
Koklamaya kıyılmayan manolyalardan.
Durgun suların kuğu misali süzülen nilüferinden.
Nefret ediyorum.
Seni hatırlatan şarkılardan türkülerden.
Beraber yazdığımız şiirlerden.
Donan kirpiklerimin arasından akan yaşlardan.
Yüreğimdeki sevginden, dilimdeki nefretimden.
Ve.
Ben senden değil.
Seni unutmayan benden nefret ediyorum…
Dön Deme Dönemem Artık
Gece gündüz ağlasan da
Karaları bağlasan da,
Yüreğini dağlasan da,
Dön deme dönemem artık
Bahçemde gülü soldurdun,
Bağıma baykuş kondurdun,
Kalbimi kinle doldurdun,
Dön deme dönemem artık.
Gelip de geçse mevsimler,
Hatıra olsa resimler,
Sevinsin bazı kesimler,
Dön deme dönemem artık
Başımda tacım olsan da,
Heran yanımda kalsan da,
Ömrüme ömür katsan da,
Dön deme dönemem artık.
Nil diyor, yetsin bu çile,
Sen düşürdün beni dile,
Çekilmezsin bile bile,
Dön deme dönemem artık
İntizar
Kan rengi bir şafak dökülür gönlümüze,
Gece gündüzü hançerlermiş bitevi,
Yalandan bozma hakikat serilir önümüze,
Heyula dünyasında umut bozarmış ahengi.
Nümayiş melce olur riyanın bakışlarına,
Ketum bir maveraya sürüklenirmiş hayaller,
Rüçhan niran bir bengisuyu içirir ağyara,
Rahnedar gönüllerden feveran olur intizar
Acı
Susmaktan yoruldum
İhanetin inadına konuşuyor kalemim
Acıya dönüyor içimdeki ses
Mısralara dökülüyor tükettiğin nefes
Bu akşam düşlerini satılığa çıkaran, bir şair vurgununda yüreğim,
Acılarımı satacağım yokluğuna
Ve sana ait olmanın bedelini ödeteceğim mısralarıma.
Kanıma işleyen ilkel yokluğunda
Yaban ağrılarımla yazdım seni
Bu hakikatli mısralara.
Ve özledim…
Yokluğunun demlediği acıdır mısralarımda
Ve evcil acılarla dosttur artık bu yürek
En sensiz/sessiz akşamlarda…
Yağmurlu bir eylül akşamında
Issız bir sokağın kaldırım taşında
Siyatik sancılarla baş başa
Üşüyorum yokluğunda…
Yani ben hala bıraktığın sokakta, acılarla
Ve seni yazıyorum…
Kalemimden akan sancıları katarak yağmura,
Acı olup akıyorum mısralara…
Zamandı emanetin /ihanetin
Sen aşka imandın varlığınla
Artık aşksın imansız yarından yana
Ölüme İçki Kattım
Ölüme içki kattım…
Bu cümlelerim yanlış anlaşılmasın sakın
Af buyurun ölümle dalga geçmek ne haddime
Canım burnumdaydı ölüme viski kattım
Düşüncelerle boğuşa durayım
Der demez treni kaçırıyordum
Son duraktayım binmek kilometrelerce
Yol gitmek hayal kurmayı denedim
Nafile uyandım ölüme içki katmışım
Kötü olmayı hiç beceremedim
İyiliğin sonunda hep mazlumlara koştum
Ağıtımın yüzü gülüyor vallahide varmış
Bir duble hatırı onu da bağışladım
Ölüme içki kattım
O Sen Değil Miydin?
Yok muydun sen aslında
O yeşil gözlüm, esmerim
Hayal mi kurmuşum yoksa yıllarca
Payı tahtımda oturan sen değil miydin?
Yoksa boşa mı çektim o kürekleri?
Yolunda gitmeyen bir şeyler mi var?
Bağlayamadan bu yürekleri
Bize mani olan bir şeyler mi var?
Yoksa sen yoktun, bende mi yoktum?
Sırtıma hançeri soktun da soktun
Ağır mı geldi aşktan mı korktun?
Sırtımda taşıdığım sen değil miydin?
Yalana inandın, beni bıraktın
Simsiyah saçları birden ağarttın
Sevgimi unuttun, bir pula sattın
Yoksa gözü yaş dolan sen değil miydin?
Defol!
Hoşgörü yollarında erdemlere giderken
Kibirle yıkandık!
Alnımız ak başımız dik gururla gezerken,
Önyargılara sığındık!
Uslanmadık odağına gemlendik dürüstlüğün
“saman altından su yürütüp”
Utanç tablosu çizdik alçakça alçaklığın!
“helal süt emmiş çocuk” siluetinde
Bir kadının masum gülücüklerinde
Ne şerefsizlikler işledik!?
Hadi “defol” git içimizden insanlık!
Biz çoktan günah işledik
Kimleri Sevmişem
Doyumsuz sevgiye kucak açmışam
Gel gör hain kimleri sevmişem
Koyunulan kuzu ilen yollara düşmüşem
Gel hain kimleri sevmişem
Teneke sobam vardı artık tütmüyor
Battaniyem dert yumağı olmuş fayda etmiyor
Satılmayacak bir kalemim vardı artık yazmıyor
Gel gör hain kimleri sevmişem
Şimdi sen dekolte mini etekli elin koynunda
Ben ise camideyim senin uğruna
Yapılan son duaya Eşlik etmekteyim
Gel gör hain kimleri sevmişem
Son olarak veriyorsun sarmaşık zehrini
Lütfen dur artık son ve son kelemim kaldı
Benden çalacağın ne olur bari kalemime
Dokunma. Beni bu ahval hayatta öksüz koma
Gel gör hain kimleri sevmişem
Gel gör hain kimleri sevmişem
Arada Kin Kibir Koyma Sevdiğim
Dostum gel seninle muhabbet edek
Arada kin kibir koyma sevdiğim
Küsü kırgınlığı kenara atak
Arada kin kibir koyma sevdiğim
Kırılan kalpleri tamir edelim
Dost olalım hep bir yola gidelim
Düşmana dostluğu teklif edelim
Arada kin kibir koyma sevdiğim
Beyaz olanlara deme siyahı
Alma bu dünya da masumun ahı
Biz nasıl öderiz bunca günahı
Arada kin kibir koyma sevdiğim
Günah işleyeni çevir yolundan
Öksüzün yetimin sen tut elinden
Kötü söz çıkmasın tatlı dilinden
Arada kin kibir koyma sevdiğim
Hüseyin’in dediğini yaparsan
Dorulupta hak yoluna bakarsan
Yalvar ki Allah’a (cc) hak dost çoğalsın
Arada kin kibir koyma sevdiğim
Damarında Kin Nefret
Damarında kin nefret biraz sende fazladır
Etrafına bakarken zarar görmesin herkes
Sevenlerin yanında sen uzakta arama
Ben seninim yanındayım sen arama uzakta
Damarında kan yoktur nefret seni yaşatır
Bu böyle giderse ben sana gelemem ki
Yazıklar olsun sana beni de sen öldürdün
Tanımamışım deme ki senle anlaşamam
Bu tür insan kalmamış o işte sen kaldın
Haber verin devlete senin gibileri zararlı
Kin nefret sende fazla bunu biraz azaltsan
Sen ben tanımadım seninle anlaşamam
Damarında kan gezer seninkisi kin nefret
Kaldırırsan sen bunu kin nefret sana küser
Ben yokum taşıyamam kin nefret zararlıdır
Ben buradan gidiyorum sen kalırsın baş başa?
Öfke
Sakince yaşamı arzulayalım,
Kendimizi iyi hazırlayalım,
Gerekli sabırı da zorlayalım,
Belaya davettir kin nefret öfke.
Her türlü insana rastlamak mümkün,
Moralini bozar yabancı Türk’ün,
Kanuna nizama uymalı ilkin,
Belaya davettir kin nefret öfke.
Gereksiz sözleri sarf etmeyelim,
Dedikodu gıybet buz etmeyelim,
Dürüstçe davranıp küfretmeyelim,
Belaya davettir kin nefret öfke.
Sevinci hüzüne kardırmayalım,
Sohbeti kavgaya vardırmayalım,
Birbirimizi de doldurmayalım,
Belaya davettir kin nefret öfke.
Bıçağı, silahı uzak tutalım,
Bazı sözcükleri mecbur yutalım,
Zekice düşünüp moral katalım,
Belaya davettir kin nefret öfke.
Gurur Kin Nefret
Bütün sevgileri öldüren üç şey;
Biri gurur, biri kin, biride nefret.
Gerçek sevenlerde olmaz böyle şey
Biri gurur, biri kin, biride nefret.
Bütün dramatik filimler onda
Huzuru kaçıran fitnelik onda
Ruhları karartan fesatlık onda
Biri gurur, biri kin, biride nefret.
Hayat ağacını solduran zehir
Mutlu yuvamızı dağıtan zehir
Huzuru yok edip öldüren zehir
Biri gurur, biri kin, biride nefret.
Boğazımı sıkan zehirli yılan
Gözleri yaşartan bir acı soğan
Şu insanoğlunu zorluğa koyan
Biri gurur, biri kin, biride nefret.
Sevgi bağlarının kaktüs dikeni
Ayrı koyup boynumuzu bükeni
Bilir misin yuvamızı yıkanı
Biri gurur, biri kin, biride nefret.