Uzun öğretmenler günü şiirleri 6 kıtalık sayfamızda, derslerinizde ve okulda işinize yarayacak öğretmenler günü ile ilgili uzun şiirler okuyacaksınız.
Sayfamızda diğer yerlerde baktıklarınızdan farklı olarak biraz değişik ve uzun olacak şekilde şiirler yazmaya çalıştık. Biliyorum ne istediğinizi bazı öğretmenler kısaca olanları istemiyorlar mutlaka uzun uzadıya şiirleri ezberlememizi ve yazmamızı istiyorlar. Bu sebeple daha uzun kelimelerden ve cümlelerden oluşan şiirler için bizlerden talep edilmiş ve bizlerde yayınlayalım istedik arkadaşlar.
24 Kasım Öğretmenler Günü Şiirleri Uzun
Uzun 24 Kasım Şiiri
Bu gün 24 Kasım, yine başlar tacısın.
Tüm gönüllere sultan, dertlerin ilacısın.
Elleri öpülesi çok mübarek insansın.
Çok kutsaldır mesleğin, korunacak ilk cansın.
Her büyük işte imzan, her iyide sen varsın.
Bu gün 24 Kasım, her gönüle sığarsın.
Aslında herkes bilir, ışıttıkça erirsin.
Ömrün bitene kadar doğruyu gösterirsin.
Senin yol gösterdiğin, bir yere getirdiğin,
Ancak bu gün hatırlar onca emek verdiğin.
Diktiğin fidanların meyvesini yemezsin.
Kimseye boyun bükmez, asla “aman” demezsin.
Bu gün bunca övenler, yarın bakmaz yüzüne.
Hep dışına bakarlar, hiç bakmazlar özüne.
Her 24 Kasımda, övülmektir kaderin.
Eserinin kalbinde bir gündür ancak yerin.
Elinin dokunduğu işler hep güzel olur.
Bu millet bu zilletten ancak senle kurtulur.
Bu gün 24 Kasım, çıkarırlar göklere.
Oradan paraşütsüz bırakırlar yerlere.
Bu gün 24 Kasım, bütün başlara taçsın.
Yarın yine yalnızsın, ailene muhtaçsın.
Her 24 Kasımda seni yücelten kafa,
25 Kasım günü kaldırır tozlu rafa.
Bu gün ne kadar güzel, ne büyük bir insansın.
Senede bir gün anan insanlıktan utansın.
Bu gün 24 Kasım, anladık artık yeter.
Seni bu hale koyan, olsun senden bin beter…
Enver ÜSTE
Uzun Öğretmenler Günü Şiiri
Bir gün sizleri anlatmaya yetmez,
Sizin sevginiz asırlarca geçmez,
Hayatım sayfa sayfa eseriniz,
Nasıl unuturuz anıları biz.
Öğretmenim gününüz kutlu olsun,
Öğrendikçe bu millet mutlu olsun,
Defter, kitap, kalemler neye yarar,
Siz olmazsanız yetişmez dimağlar.
O zaman; devlet millet seni anar,
Çünkü her makamda bir öğrencin var.
Cumhurbaşkanı senin talebendir,
Başbakan hesabı senden öğrenir.
Yıllar geçmiş bir zat elinizi öper,
Ben Milli Eğitim Bakanıyım der.
Sizleri yazarken titrer ellerim,
Sanki gene imtihanda gibiyim.
Hatalı yazdıysam özür dilerim,
Satırlarda sınırlanmaz bu sevgim.
24 Kasım sonbahara rastlar,
Yapraklar döküldükçe sevginiz artar.
Gönlünüz ikinci baharı yaşar,
Tarih böyle mutlu günlerde dolar.
Öğretmenim, gününüz kutlu olsun,
Öğrendikçe bu millet mutlu olsun…
Muhittin YEGÜL
Uzun Atatürk ve Öğretmenim Şiiri
Sevgili öğretmenim
Heyecanla beklerdik seni her sabah
“GÜNAYDIN” derdin, seslerin en güzeliyle,
“BUGÜNKÜ KONUMUZ” diye, başlardın söze
Kara tahta Önünde ak bilgilerle
Çırpınırdın, bir şeyler öğretmek için bize.
“BAYRAK” derdin öğretmenim
Heyecandan dalgalanırdı sesin BAYRAK gibi
“ATATÜRK” deyince coşardın sen
Yatağına sığmayan IRMAK gibi.
“ATATÜRK” deyince öğretmenim
Nefes almaz seni dinlerdik
Anlatırdın hayatını devrimlerini
Cepheden-cepheye koşardın sen
Daha bir büyürdün gözümüzde
Sanki ATATÜRK’Ü yaşardın sen.
Ellerinden öperim öğretmenim.
En güzel duygularla en güzel bilgilerle
Yetiştirdin bizi
Şimdi içimizde inanç başımızda BAYRAK
Bu Yurt sevincimiz tasamız bizim
ATATÜRK ilkeleri en büyük yasamız bizim
ATATÜRK yolundan dönmeyiz biz
MEŞ’ALEMİZ ATATÜRK sönmeyiz biz…
Özkan GÖNLÜM
Uzun Seninle Her Mevsim Bahar Öğretmenim Şiiri
Bir gün dersem ki, ben öğretmenim
Kalemimin mürekkebi alın terindir.
Vedalaşıp gidersem öğretmenim
Unutmayı unuturum da, unutmadığım
Kalbimdeki en güzel yerindir.
Bir gün adımı soranda çocuklarım
Kendimden önce senin adını söylerim
Solmadan açabiliyorsa körpe tomurcuk,
Uğrunda harcanır boncuk boncuk,
Yine de bitmez öğretmenim var derim
Güllerin güzelliğini göstermeden önce
Gülşen’in vurulduğu tebessümünü anlatırım
Her zil çalışında önce sen gelirsin aklıma
Senden incecik bir ışık gelir şiir şiir
Ben susarım, yine sen konuşursun gönlünce.
Bir gün dersem ki ben öğretmenim
Sen güneş kadar uzakta bile olsan
Her bakışımda gülümseyişini görürüm
Işıksız açmazmış çiçek, gelmezmiş bahar
İnan seninle her mevsim bahar öğretmenim.
Yılmaz İMANLIK
Uzun Öğretmenim Ben Şiiri
Dağların arasında, bayırında, düzünde
Yine bir başkayım ben Öğretmenler gününde
Boy boy çiçeklerim var, umut var gözlerinde
Öğretmenim diyorum, korkmak yakışmaz bana
Kara tahta önünde duruşun yeter bana.
Ekmeğim olmuşsun sen, okyanusum, limanım
Okuttuğum kitapsın, damarımdaki kanım
Sen bir beden değilsin, hakka yürüyen canım
Öğretmenim diyorum, para pul sorma bana
En büyük bahtiyarlık gülüşün yeter bana.
Öğretmenim bir mumum, ışıdıkça eririm
Tek başına neyim ki, seninle ben büyürüm
Mevlana aşığıyım, herkesi bir bilirim
Öğretmenim diyorum, seni sorsunlar bana
Allah’ın (c.c) emaneti varlığın yeter bana.
Ana, baba, arkadaş, sırdaşın ben olmuşum
Sabah sekiz akşam beş seninle yoğrulmuşum
Cehaletle savaşta kendimi unutmuşum
Öğretmenim diyorum, uykuyu sorma bana
Muhammed’in aşkına bakışın yeter bana.
Yarınlarda insanlık seninle yücelecek
Kardeşlik tohumları, umutlar yeşerecek
O tertemiz dünyanda sevgiler büyüyecek
Öğretmenim diyorum, yaşın fark etmez bana
Yeter ki bir çağır sen, yine koşarım sana.
Fatih TAN
Yaşar Öğretmen
Eğitip öğretmek onun görevi
Geceyi gündüze katar öğretmen
Okuludur onun ikinci evi
Nöbette okulda yatar öğretmen
Karanlık yok olur gittiği yerde
Çevresine ışık saçar öğretmen
Görmeye manidir gözdeki perde
Toplumun ufkunu açar öğretmen
Ayın onbeşini ip ile çeker
Yarı aç yarı tok yaşar öğretmen
Daha genç yaşında kocayıp çöker
Okuldan okula koşar öğretmen
Hanımı para der gözüne bakar
Elini cebine atar öğretmen
Çocuklar durmadan masrafa sokar
Pazarda yumurta satar öğretmen
Maaşın yarısı kiraya gider
Haliyle bu işe şaşar öğretmen
Öbür yarısı ile borcunu öder
Böyle yaşar gider Yaşar öğretmen
Adem Uysal
Ben de Öğretmenim
Ömrü hep fırtına, rüzgârın gülü
Çocuk deryasında, yüzer öğretmen
Uygarlık yolunda, açılır dili
Leb demeden anlar, sezer öğretmen.
Ayrı bir asalet, ayrı bir gurur
Bilgiye düşmanı, kalemle vurur
Yorulmak bilmeden, ayakta durur
Elinde tebeşir, yazar öğretmen.
Türlü şekilleri, çizer tahtaya
Bu günün işini, koymaz haftaya
Gerekirse gider, Mardin, Kâhta’ya
Doğu- batı demez, gezer öğretmen.
Safsataya kanmaz, dibinden kürür
Ezbere konuşmaz, bilerek yürür
Körü- körünelik, onunla çürür
Cehaleti yıkar, ezer öğretmen.
Fark etmez ha Pazar, ha da Perşembe
Kar düşse de saça, yüzü pes- pembe
Anadır, babadır, rehberdir hem de
Türlü müşkülleri, çözer öğretmen.
Cumhuriyet bayrak; sancaktır, önde
İstikamet belli, göklerden yönde
Mürşîdi Atatürk; ilimde, fende
Hain oyunları, bozar öğretmen.
Rüşveti sevgidir, makamı kürsü
Yılmadan, bıkmadan, anlatır dersi
Yumruğu balyozdur, eritir örsü
Hak yolunda sanki, dozer öğretmen.
Başı yükseklerde, biner atına
Aşılar kültürü, vatan sathına
Arz-u hal’i yalnız, millet katına
Yeter ki olmasın, nazar öğretmen.
Öğretmen Necati, emekli oldu
Maziyi yaşadı, gözleri doldu
Bir tek yaşlılıkta, sınıfta kaldı
Asla kısalmaz da, uzar öğretmen
Gerçekleri görür, yazar öğretmen.
Necati Ocakcı
Uygarlığa Giden Yoldur Öğretmen
Şu müspet ilmin kapısın açan
Uygarlığa giden yoldur öğretmen
Bu vatana en çok emeği geçen
İlim ağacında daldır öğretmen
Ortaçağın karanlığını yıkarak
Önder Atatürk e sahip çıkarak
Öğrenciyi kovanına tıkarak
İşte tıklım tıklım baldır öğretmen
Didinirler sınıflarda bıkmadan
Öğretirler hatır gönül yıkmadan
Atatürkçü ilkelerden çıkmadan
İlim ırmağında saldır öğretmen
Sayfalar dolusu nazım nesirden
Hoş görün var bahsetmesin kusurdan
Anlat insanlığa çağ çağ asırdan
İlimle kafayı doldur öğretmen
Allah(c.c) kuvvet versin kalem yazına
Ozanların düzen versin sazına
Bu ülkenin oğluna kızına
Çağdaş bir eğitim aldır öğretmen
Borani kurbandır bilim ordumuz
Cehaletle savaş büyük derdimiz
Ellerinde yükselecek yurdumuz
Tutuş el ele de kaldır öğretmen
Halil Çimen
Öğretmen
Ana baba gibi emeği vardır
Ağızdır, lisandır, dildir öğretmen
Sevgisi, şefkati insana yardır
Vücuttur kanattır koldur öğretmen
Talebe okulun yeşil fidanı
Yanan bir ocağın sönmez dumanı
Öğretmendir yaraların dermanı
Arıdır, kovandır, baldır öğretmen
Öğretmendir bize gösteren yolu
Odur talebenin kanadı kolu
Öğretmen hazinedir, doludur dolu
Yapraktır, ağaçtır, daldır öğretmen
Öğretmendir fabrikanın temeli
Öğretmendir bütün dünyanın dili
Bütün insanlara uzanır eli
Bize ışık tutan yoldur öğretmen
Öğretmendir ışık veren dünyaya
Öğretmendir bizi götüren aya
Öğretmenin ilmi benzer deryaya
Irmaktır denizdir göldür öğretmen
Sende yetişmiştir nice paşalar
Öğretmensiz açılır mı kapılar
Temelinden sağlam olan yapılar
Çobanoğlu der ki güldür öğretmen
Murat Çobanoğlu
Öğretmene Övgü
Öğretmen yazdılar deftere bir kez
Bu yol senle aydınlanır öğretmen
Dağda, kırda, yolda binlerce nefes
Hep seninle soluklanır ÖĞRETMEN.
Gencecik yürekler sana atıyor
Ülkemde binlerce cevher yatıyor
Sularsan çöllerde güller bitiyor
Bir ırmak misali aksan ÖĞRETMEN.
Bir kar misalidir sende cehalet
Sen güneşsin eritirsin öğretmen
Yüreğinde sevgi, gözde merhamet
Aşinalar yaratırsın ÖĞRETMEN.
Ülkeyi sevmeli okuttukların
Kalbimde duruyor en güzel yerin
Sen bir komutansın bizler neferin
Bir asker misali önde ÖĞRETMEN.
Ellerinde kitap barış adına
Görürsen bunları er muradına
Bendeniz ozanı al da yanına
Aşalım dağları senle ÖĞRETMEN.
Ertürk Demirci
Öğretmenler günü
Öğretmenler gününü kutlayalım biz bize
Öğreti bize atam unutulmaz ki bu günler
Şarkı şiirler yazdık biz öğrendik yazıyla
öğretmenler gününü kutlayalım beraber
Baş öğretmen Atatürk öğreti bıraktı yazı
Gelecekte öğretmen kutsal meslek vatana
Öğretmenim sen sağ ol bana yazı öğreten
Bu vatan hepimizin Türk okutan öğretmen
Kükreyen öğretmenim soğuk sıcağın var
Dağda bayırda kışta yokuşlarda öğretmen
Dil bilmez çocuklarla gece gündüz çalışan
Vatan senden bekliyor temeli sen öğretmen
Köylerde dil öğreten yolu yok yokuşu çoktur
Seve seve giden sen soğuk sicak demeyen
Kutsal meslek öğretmen çocuklarla boğuşan
Ne mutlu türküm diyen sen layıksın öğretmen
Navruz Kaplan
Öğretmen
Başladım elimden tutup dedemin
Eti senin dedi kemiği benim
O anda titredi bütün bedenim
Tutunacak bir dalmış öğretmen
Okula gittim yaramazın teki
Hepsi tembeldi de ben miyim zeki
Üçten fazla almadım nerede peki
Derdimi anlayan kulmuş öğretmen
İlk orta derken liseyi bitirdim
Diplomayı ta Sivas’tan getirdim
Evde ne varsa ona götürdüm
Gerek yok ki zaten balmış öğretmen
Köyümdeki cahilleri eğitip
Üstümüzden cehaleti dağıtıp
Okutarak iki nesil büyütüp
Alimler içine salmış öğretmen
Büyük küçük hepsi sana öğrenci
Eğitip öğrettin binlerce genci
Hiçbir zaman kırılmadı direnci
Sonunda bir huzur bulmuş öğretmen
Tahtaya asınca o haritayı
Öğretti bize yedi kıtayı
Daha nasıl yükseltirim çıtayı
Düşünüp hayale dalmış öğretmen
Hikmetim hayalim yüksek okumak
Cahil olan nasıl geri kalır bak
Belki çorap satar belki de tabak
Bu işe şaşırıp kalmış öğretmen
Hikmet Durkut
Bir Öğretmen Var
Bir öğretmen var Anadolu’da
Aydınlık yüreğiyle karanlığı kovar
Minik minik çocuklara ışık olmuş
Yurdun özgür geleceğini kurar
Bir öğretmen var Samsun’da
Bilgiyi paylaşmayı insanlığı sevmiş
Geriliğe yokluğa sorunlara aldırmadan
Karanlıkla savaşmaya karar vermiş
Bir öğretmen var Ladik’te
Yoksulun çaresizin köylünün dostu olmuş
Onun için hiçbir şey yapılmasa da
Sevgisini emeğini öğrencilerine vermiş
Bir öğretmen var Teberoğlu köyünde
Ceyhun Atıf Kansu gibi kır çiçeklerini sevmiş
Bilgiyi sevgiyi katmış onların suyuna
Her biri dal budak vermiş boy vermiş
Bir öğretmen var Anadolu’da
Onun gittiği köyler kasabalar güzelleşir
Elinde Atatürk’ün devrim meşalesi
Aydınlattığı köy çocukları özgürleşir
Hasan Aydın
Dimdik Ayaktasın Öğretmenim Şiiri
Tebeşirle boyanan ellerini öpsem,
Sevgi bağından gülleri derip yollarına sersem,
Sen yücelerin yücesi, mesleklerin en ulvicesi,
Senin için çok şey yapsam da, bir şey yaptım diyemem.
Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur,
Seni namerde muhtaç etseler de azmin yaşam kaynağın olur.
Yorgun olsan, şakaklarına ak saçlar düşse de,
Sen yine mutlu ve umutlusun öğretmenim,
Senin umudun parıl parıl parıldayan gözler,
Senin umudun gülücükleri eksik olmayan yüzler.
Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur,
Seni namerde muhtaç etseler de azmin yaşam kaynağın olur.
Sen mimarların dahi mimarı sevgili öğretmenim,
Bir harfin için kırk yıl mı? Kaç yıldır bilmem kölenim,
Senede bir gün değil, her gün senin için ölenim,
Eller bilmese de kıymetini ben bilenim.
Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur,
Seni namerde muhtaç etseler de azmin yaşam kaynağın olur.
Cemil AYDIN
Öğretmen
Hakkın ilk emridir oku buyurmuş
Kutsal sayılıyor bizde öğretmen
Gün geçtikçe artmaktadır değeri
Her asırda o hep gözde öğretmen
Hiç ağzından çıkmaz boş bir kelime
Yeni kazanımlar katar bilime
Ömrünü adamış gerçek ilime
Mana verir her bir sözde öğretmen
Cehalete fena kafayı taktı
Karanlığa aydın meşale yaktı
Ömür boyu olmaz biran boş vakti
Baharda öğretmen yazda öğretmen
Sayesinde kalem tuttu elimiz
Her bir söze yatkın oldu dilimiz
Düşününüz ne olurdu halimiz
Olmasaydı eğer özde öğretmen
Gürkanider bilgi verir öteden
Caydırır insanı nice hatadan
Talimatı almış ulu atadan
Gözleri hep doğru izde öğretmen
Enver Gürkan
Uzun Ben Öğretmen Olmak İstiyorum Şiiri
Ben öğretmen olmak istiyorum.
Ben şairimin mısralarında dil,
Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül.
Âşığımın sazında tel
Öpülesi bir el olmak istiyorum:
Ben öğretmen olmak istiyorum…
Ben çaresizliğin filizlendiği yerde ümit,
Korkunun mayalandığı yerde yürek olmak istiyorum
Ben öğretmen olmak istiyorum…
Ben öğretmen olmasam diyorum!
O zaman şu körpe fidan
Nasıl öğrenecek, çiçek açıp meyve vermeyi?
Şu gelinlik kızım,
Şu bıyıkları yeni terleyen delikanlım
Kimden öğrenecek insan gibi sevilmeyi, sevmeyi;
Vatan için, millet için, bayrak için
Göz kırpmadan ölmeyi?
Sen öğretmen olmalısın kardeşim;
Sen namussun, vicdansın, adaletsin…
Sen müspet ilimsin kardeşim
Sen irfansın, inançsın geleceğimi aydınlatan…
Sen buram buram tüten vatan-sevgisi
Sen burcu burcu kokan Türklük duygususun
Biz öğretmen olmalıyız kardeşim:
Biz görmeyenlere göz,
Duymayanlara kulak,
Yürüyemeyenlere ayak atmalıyız…
Biz şairlerimizin mısralarında dil.
Genç kızlarımızın gergeflerinde nakış nakış gül.
Âşıklarımızın sazlarında tel.
Öpülesi bir el olmalıyız.
Biz öğretmen olmalıyız.
Mustafa Nejat SEFERCİOĞLU
Uzun Beni Eğitin Şiiri
Eğitin beni, çocukluğumdan başlayarak
Alfabemi öğretin bana.
Çökmüş, yıkılmış umutlar içinde
Gülmeyi, filizlenmeyi öğretin,
Eğitin beni.
Tutun kolumdan gezdirin toprağımın üstünde,
Vatanımın dört bir yanını sevmeyi öğretin
Eğitin beni.
Çıkarın beni semalara uçmayı öğretin,
Atın beni deryalara yüzmeyi öğretin,
Eğitin beni.
Güneşi gösterin bana yağmurlu günde,
Kardeşliği öğretin,
Suç aramayın geçmişte, dünde,
Geleceği öğretin,
Eğitin beni.
Tutun elimdeki silâhı savaşmayı öğretin,
Millet için milletçe yaşamayı,
Korunmayı öğretin,
Eğitin beni.
İnsanlık içinde başımı dik tutmayı,
Milletimle gurur duymayı,
Yönetmeyi öğretin,
Eğitin beni.
Üzmeyin kısa bir ömür için
Elime verilen meşaleyi ufuklara
Ahmet VAHAPOĞLU